WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm: Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 17.700,00 TL maddi tazminatın haksız el koyma tarihi olan 26/09/2011 tarihinden işletilecek yasal faiz ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5015 sayılı kanuna muhalefet suçundan 29.09.2011-05.12.2013 tarihleri arasında davacıya ait toplam miktarı 13.000 kg olan benzin ürüne el konulması nedeniyle 17.700 TL maddi tazminat talebine ilişkin davada, yerel mahkemece el konulan ürünün el koyma tarihindeki fiyatı üzerinden iade tarihine kadar geçen süreye kadar işleyecek yasal faiz miktarı olan 17.700 TL’nin maddi tazminat miktarı olarak ödenmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

    , el konulan badem içlerinin toplam değerinin el koyma tarihi ile tasfiye tarihi arasındaki yasal faizi olarak hesaplanan 10.284.33 TL’nin, badem içlerinin tasfiye satış bedeli ile tasfiye tarihindeki piyasa satış fiyatı arasındaki farka ilişkin olarak hesaplanan 32.248.98 TL'nin el koyma tarihinden itibaren işleticek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, el konulan badem içlerinin......

      Kabule göre de; davacının talebinin dayanağı haksız fiil olup hukuka aykırılık da el koyma tarihinde gerçekleştiğinden el koyma tarihinden itibaren faiz yürütülmesinde hukuka aykırılık bulunmamakla birlikte hesaplanan tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, salt aracın vasfı nedeniyle ticari iş olmayan ya da tacirler arası haksız fiilden kaynaklanmayan somut davada, belirlenen davacı zararının ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi, ayrıca davacının haksız el koyma nedeniyle ne şekilde manevi zararının oluştuğunun kararda tartışılmaması da doğru olmamıştır. (emsal için bknz. Yargıtay 4....

      tazminata hükmedilmesi, b-) Tazminata konu el konulan aracın kasko değerinin denetime olanak sağlayacak şekilde resmi kayıt ve belgelere dayalı olarak saptanması gerektiğinin gözetilmemesi, c-) Davacı tarafın el koyma tarihini de kapsayan yıllara göre kurumlar vergisi beyannamelerinin tazminat miktarının belirlenmesine esas olarak değerlendirilmesi suretiyle el koyma tarihi ve öncesine ait gelir dağılımı itibariyle gerçek maddi kaybın belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kabule göre de; tazminat talebine konu aracın el koyma süresi içerisinde faal olarak çalıştırılması halinde uğrayacağı değer kaybı ve yıpranma payının uğranıldığı varsayılan maddi kayıptan düşürülmesi gerektiği gözetilmeden suretiyle eksik araştırma ve kovuşturma ile varsayıma dayalı değerler üzerinden yapılan hesaplamaları içeren bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde maddi tazminata hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı ve davacı vekillerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün...

        ait araca 17.10.2001 tarihinde el konulduğu, el koyma işleminin 01.06.2005 tarihinden önce gerçekleşmiş olması nedeniyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 6. maddesine göre, davanın 466 sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğu, haksız el koyma işleminin gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanunun 1. maddesinin 6. fıkrasında hangi hallerde tazminat istenebileceğinin tahdidi şekilde sıralandığı ve anılan Kanunun 1. maddesi kapsamında haksız el koyma nedeniyle tazminat isteme konusunda düzenleme bulunmadığı, 466 sayılı Kanunun 1. maddesi hükmü nedeniyle haksız el koyma nedeniyle tazminat istenemeyeceği, 01.06.2005 - 10.04.2008 tarihleri arasındaki el koyma işleminin ise 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa tabi olduğu ve her ne kadar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 141/1-j maddesinde “Eşyasına veya diğer malvarlığı değerlerine, koşulları oluşmadığı halde...

          T7 Dava : Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; Tarafların iddia ve savunmalarının özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin Simav İlçesi, Yeşilova mahallesinde bulunan 615 parsel sayılı taşınmazın 1000 m²'lik bölümünün 15 yıl kadar önce Simav-Emet, Simav Bursa karayoluna kamulaştırmasız şekilde dahil edildiğini, el konulan yerin arsa niteliğinde ve yerleşim yeri içerisinde olduğunu, davalının araziye el koyduğu sırada davacıya ait 45 adeti vişne ağacı olmak üzere toplam 58 adet meyve ağacı bulunduğunu, bu ağaçların el koyma sırasında davalı tarafça kesildiğini taşınmazın sulanabilir birinci sınıf tarım arazisi olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik davalıdan 5 yıllık ecrimisil bedeli olan şimdilik 5.000 TL ile kamulaştırmasız el atma yolu ile...

          Yakalanan veya tutuklanan kimsenin gerek aile gerek iş çevresinde itibarının sarsılması, aile, çocuk ve yakınları için tutukevinde hasret çekilmesi, kişinin tutuklanması nedeniyle ruhi sıkıntılar çekmesi, cezaevi şartlarında duyduğu acı ve ızdıraplar kişinin manevi zararının giderilmesini gerekli kılar. Tutuklanan kimseye verilecek manevi tazminatın tespitinde; tutukluluk süresi, kişinin sosyal ve ekonomik durumu üzerine yüklenen ve ceza kovuşturmasına konu olan suçun nitelik ve kapsamı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu açıklamalar ışığında, yalnızca haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek davacı lehine el koyma nedeniyle manevi tazminata hükmedilmemesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....

            öngörülen sürede açılıp açılmadığı tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kabule göre de; 1- Davacının aracı ile ilgili olarak düzenlenen muhafaza ve el koyma tutanağı, el koyma kararı ve aracın davacıya iade edilmesine ilişkin mahkemece yazılan müzekkere ile yediemin ve otopark ücretinin davacı tarafından ödendiğine ilişkin makbuz, fatura ya da tutanağın onaylı örneklerinin dosya içine alınması gerektiği dikkate alınmadan, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, 2- El konulan araca ilişkin olarak davacı tarafından ödendiği belirtilen yediemin ve otopark ücretine ödeme tarihinden itibaren yasal faize hükmolunması gerekirken, el koyma tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi, 3- ''Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' olan dava türünün gerekçeli karar başlığında ''Haksız El Koyma Nedeniyle Tazminat'' olarak yazılması, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla...

              Esas sayılı dosyası ile iptal edilmesi nedeniyle ret edilmiştir. Dava konusu taşınmaza davacı idarece acele el koyma kararıylada olsa gerçek kamulaştırma bedeli ödenmeden el konulması Anayasanın 46. maddesi ve Kamulaştırma Kanununun 3.maddesine aykırıdır. Bu durumda davacı mal sahibi idare aleyhine kamulaştırmasız el koyma nedeniyle taşınmazın bedelinin tahsili davası açma hakkına sahiptir. Her nekadar davacı dava dilekçesinde talebinin; acele el koyma dosyasında tespit edilen bedelin artırılması olarak nitelendirmiş ise de, hukuki niteleme hakime ait olacağından davanın kamulaşıtırmasız el atma davası olarak kabulü ile esasa girilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine, 03/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                , el koyma nedeniyle tazminat isteminin 466 sayılı Kanunun 1. maddesinde düzenlenmediği gözetilerek, bu konudaki talebin genel hükümlere göre hukuk mahkemelerinde talep edilebileceği nedeniyle görev yönünden reddine kararı verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi, gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, davanın genel hükümlere göre hukuk mahkemelerinde talep edilebileceği gerekçesiyle görev yönünden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu