KARAR Davacı, davalı tarafından düzenlenen at yarışları kapsamında 10.1.2011 tarihinde altılı ganyan oynadığını, Komiserler Kurulu kararı ile 5 numaralı Palazbeyi isimli atın 1.ilan edilmesi sonucu ikramiyeye hak kazandığı halde ikramiye ödenmediğini ileri sürerek, 10.1.2011 tarihinde dağıtılan ikramiyenin tespiti ile fazlası saklı kalmak üzere 10.000TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı,davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, olayda hizmet kusuru olup olmadığı hususunun İdare Hukuku ilkelerine göre saptanması gerektiği gerekçesiyle yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği ile dava dilekçesinin reddine karar verilmiş; hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının düzenlediği at yarışları kapsamında oynadığı altılı ganyan sonucu ikramiyeye hak kazandığı halde davalı tarafından ikramiye ödenmediğini ileri sürerek, dağıtılan ikramiyenin tespiti ile fazlası saklı kalmak üzere 10.000TL’nin davalıdan tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır....
metre mesafede suça konu zeytin çuvallarının yüklü olduğu at arabası ile birlikte yakalanması şeklinde gerçekleşen olayda; sanık hakkında etkin pişmanlık ve değer azlığı koşulları oluşmadığı halde, cezasından 5237 sayılı TCK'nın 145 ve 168. maddeleri uyarınca indirim yapılması ve dosya içeriğine göre; hırsızlığın 12.12.2005 tarihinde saat 06:00 sıralarında gerçekleştiği, UYAP'tan alınan güneşin doğuş ve batış çizelgesine suç tarihinde gece vaktinin saat 06:14'e kadar devam ettiği, bu suretle hırsızlık suçunun gece vakti işlendiği anlaşılmakla, aynı Kanun’un 143/1. maddesi uyarınca cezasında arttırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....
ve at arabasının sahibine iadesine, 11.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan eylemine uyan TCK'nın 142/1-b,31/2. maddeleri uyarınca 20.04.2011 tarihinde verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleştiği 17.05.2011 tarihi itibariyle durduğu ve suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde işlediği kasıtlı suçtan dolayı verilen hükmün kesinleşmiş olması karşısında, denetim süresi içerisindeki suçun işlendiği 29.12.2013 günü yeniden işlemeye başladığı nazara alınarak, dava zamanaşımının geçmediği belirlenmekle, Haber merkezinin saat 06.20 sıralarında at arabalı 2 şahsın şikayetçinin dükkanının kapısını zorladığını anons etmesi üzerine, olay yerine giden ekiplerce şikayetçinin iş yeri önünde dosyada yargılanan suça sürüklenen çocukların kapıyı zorladıklarının görüldüğü, ekipleri gören suça sürüklenen çocukların at arabasına binerek olay yerinden kaçtıkları, kovalama sonucu temyiz dışı suça sürüklenen çocuk Nizamettin Kara'nın yakalandığı, diğer suça sürüklenen çocuk...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Olay günü saat 04-05 sıralarında suça sürüklenen çocuğun daha önceden de tanıdığı müşteki ...’a at ve arabası ile etrafında koruma bulunmayan inşaat içindeki 900 TL değerinde, 500 kg ağırlığındaki 55 adet inşaat için hazırlanmış demir ile 5 adet plastik kasayı hırsızlayıp at arabasına yükleyerek inşaattan uzaklaştığı sırada güvenlik görevlilerince yakalandığı, bu şekilde suça sürüklenen çocuğun hırsızlık suçunu işlemeye teşebbüs ettiği şeklinde gerçekleşen olayda eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 142/1-e, 35/2, 31/3. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasanın 66/1e, 66/2 ve 67/4. maddelerinde öngörülen 7 yıl 12 aylık zamanaşımının, suça sürüklenen çocuk hakkında aynı suçla ilgili mahkemenin vermiş olduğu 2010/518 Esas ve 2011/90 Karar sayılı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suçta kullanılan at arabasının müsaderesi konusunda zamanaşımı süresi içinde mahkemesinden karar talep edilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 03.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 1- Müştekinin soruşturma aşamasındaki beyanında, 15.05.2009 günü saat 23.00 sıralarında uyuduğu, ertesi gün saat 08.00 sıralarında evin garaj kısmını kontrol ettiğinde 1 adet ayaklı mavi renkli mengenenin, 1 adet manivela ve 4 adet jantı ile birlikte oto lastiğinin yerinde olmadığını fark ettiği, oğlunun garaj kapısını saat 04.00 sıralarında açık olarak gördüğü ve açık unuttuğunu düşünerek kontrol etmeden kapıyı kapattığını ifade ettiği, tanık olarak dinlenen ... ile ... ise; olay günü saat 06.00 sıralarında çöp toplamaya gittiklerinde sanığı görüp, at arabasına bindiklerini, ...’ın at arabasında herhangi bir eşya olmadığını, ...’ın ise araba jantı, mengene ve manivela olduğunu beyan ettikleri,...’ın mahkemedeki beyanında ise kollukta vermiş olduğu ifadeyi kabul etmediğinin anlaşıldığı, UYAP'tan alınan güneşin doğuş ve batış çizelgesine göre, suç tarihinde yaz saati uygulaması da dikkate alındığında gece vaktinin, saat 04.52’de bittiğinin anlaşılması karşısında; suçun gündüz...
Davalı vekili, davacı şirket ile aralarındaki sözleşmenin kendileri tarafından tek taraflı olarak feshedildiğini, fesih sebebinin davacının bahsedilen bayilik sözleşmesinin şartlarını yerine getirmemesi olduğunu, AT uygunluk belgelerinin davacı tarafa teslim edildiğini, ilgili mevzuatlarda yapılan değişiklikler ve araç özellikleri nedeni ile davacıya daha sonra yeni bir uygunluk belgesi de düzenlenerek gönderildiğini, davacının dava konusu araçları şahsi ticari kararları ve beceresi neticesinde satamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
vekilinin yerinde görülmeyen temyiz taleplerinin reddiyle hükmün ONANMASINA, Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlere yönelik temyizlerin incelenmesine gelince; TCK.nın 109. maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun bir kimsenin hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun kılınması olarak tanımlandığı, suçun oluşumu için sanığın mağduru kendi hakimiyet alanına almasının gerekmediği, bulunduğu yeri değiştirme olanağının ortadan kaldırılmasıyla suçun tamamlanacağı, somut olayda, sanığın her üç mağdureyi gezdirme bahanesiyle at arabasına bindirdiği, at arabasını sürmek için yanına oturan ...'...
Ancak; 1-Mağdura ait inşaat halinde bulunan etrafı çevrili olmayan bina inşaatının önünde bulunan demir ve kolon birleştirme aparatlarının çalınması şeklinde gerçekleşen olayda, sanıkların eyleminin TCK'nun 142/1-e maddesinde tanımlı suçu oluşturduğu gözetilmeksizin, TCK’nun 141/1. bendinden hüküm kurulması, 2-UYAP sisteminden alınan verilere göre, suç tarihinde güneşin doğuş saatinin 07.22 olması, yaz saati uygulamasının bulunmaması, sanıkların eylemlerini saat 06.00 civarında gerçekleştirdiklerini belirtmeleri karşısında; suç tarihinde gündüz vaktinin saat 06.22'de başladığı anlaşılmakla, sanıklar hakkında TCK’nun 143. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 3-Dosya kapsamında bulunan olay ve yakalama tutanağı başlıklı belgenin incelenmesinden, 935. sokak üzerinde bulunan inşaat halindeki binadan at arabalı şahısların demir aldıklarına yönelik ihbar üzerine olay yerine giden kolluk ekibinin, 9 numaralı bina önünde at arabası üzerinde 2 şahıs görerek at arabasını kontrol ettiklerinde...