Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. b-Davacı kadın, düğünde takılan altınların bir kısmının davalı erkek tarafından kendi adına altın hesabı açtırmak suretiyle bankaya yatırıldığını, bir kısmın ise gizlice alınıp iade edilmediğini ileri sürmüştür. Davalı erkek tarafından kendi adına açılan altın hesabına 23.12.2013 tarihinde 173.27 gram altın yatırıldığı ve 30.12.2013 tarihinde 173.09 gram altının hesaptan çekildiği tespit edilmiştir. Bu durumda davacı kadın, davalı erkek tarafından 8 adet bileziğin banka hesabına yatırıldığını ispat etmiştir. Bunun dışındaki ziynetlerin erkek tarafından alındığını kabule yeterli delil bulunmamakladır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve ziynet alacağı yönünden; davalı erkek tarafından velayet, iştirak nafakası ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanmalarına hükmedilmiştir. Davalı erkek, süresinde cevap dilekçesi vermemiştir....

      Bu husus nazara atınmadan davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmayıp bozmayı gerektirmiştir. 4-Hakim istekten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m. 26) Davacı kadın dava dilekçesinde düğünde takılan 2 adet yarım altın, 50 adet çeyrek altın, 1 adet 22 ayar 50 gram bilezik. 6 adet 22 ayar 25'er gram bilezik ile 2500 TL paranın aynen iadesini olmadığı taktirde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 5.000 TL bedelinin ödenmesine karar verilmesi talep etmiştir. Mahkemece, davacının talep ettiği ziynetler ve takı para alacağının yanında talep konusu olmayan, bilirkişi raporunda gösterilen ziynetlerin ve takı parasının tamamına karar verilmiştir....

        ve eksik açıklamalar nedeniyle bu şekilde hesap yapılmasının zorunlu olduğu, davacının da kararın kaldırılmasından sonra ıslah talebi hakkında aynı doğrultuda açıklama yaptığı, öte yandan altınlar dışında diğer dava konusu takılarla ilgili mahkeme ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2.Hukuk Dairesi arasında bir çekişme bulunmadığı, çeyrek altın, yarım altın ve tam altın olarak bakıldığında, ilk davada çeyrek altın sayısı (yarım ve tam altınlarda dahil) 32 çeyrek altına karşılık geliği, birleşen dosyada ise davacının 50 adet çeyrek altın istediği, toplam talebin 82 adet çeyrek altın olduğu, açıklandığı üzere bunların 50 adedinin kabul edildiği, 32 adedinin reddedildiği, dolayısıyla davanın değerinin arttırılmış olmadığı, ıslahın 50 adet çeyrek altın (yarım altın ve tam altın içinde) ile davaya konu diğer takılar hakkında olduğu, bilirkişinin 23/10/2020 tarihli raporu ile mahkemenin ilk kararda yaptığı ayrıntılı açıklamaya dayalı kabulü ile açık olduğu, ıslah dilekçesi ve bilirkişinin 23/10...

        İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Mahkemece; ziynet eşyaları yönünden davanın kabulü ile; 3 adet 22 ayar altın bilezik (her biri 12 gram ağırlığında ve 1.752,00 TL'den 5.256,00 TL), 6 adet 22 ayar altın bilezik (bir adedi 10 gramdan adedi 1.460,00 TL'den 8.760,00 TL), 2 adet 22 ayar altın bilezik (1 adedi 7 gramdan 1.022,00 TL'den 2.044,00 TL), 3 adet Cumhuriyet altını ( tanesi 1.010,00 TL'den 3.030,00 TL), 2 adet yarım altın (bir adedi 505,00 TL'den 1.010,00 TL), 29 adet çeyrek altın (bir adedi 253,00 TL'den 7.337,00 TL), nakit takı parası (2.250,00 TL) ziynet alacağının davalıdan alınarak aynen davacıya iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde ziynetlerin toplam bedeli olan 29.687,00 TL ise de taleple bağlı kalınarak 5.000,00 TL ziynet alacağı bedelinin dava tarihi olan 03/10/2017'den itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacı kadına verilmesine, davacı vekilinin ev eşyası (salon takımı ve yemek odası takımı) talebine yönelik davasının ise subut bulmadığından reddine...

        Sanığın kendisini katılana asker arkadaşı ... olarak tanıtıp, Kemalpaşa ilçesinde çiçekçilik yaptığını, gübre aldığı bir köylünün tarlasında altın bulduğunu, bu altınları satmak istediğini söylediği, İstanbul'da oturan katılanı Kemalpaşa'ya çağırdığı, katılan Kemalpaşa’ya geldiğinde asker arkadaşının işi çıktığını kendisinin abisi olduğunu söyleyerek katılanı karşıladığı, birlikte bir köye gittikleri, katılana numune olarak gösterilen bir adet gerçek altın verdiği, kalan altınları almak için 5000 TL’ye anlaştıkları, katılanın sanığa kararlaştırılan miktarı vermesine rağmen sanığın altınları katılana vermediği, dolandırıldığını anlayan katılanın sanık hakkında şikayetçi olduğu, suçluyu yakalatmak amacı ile önceden irtibat kurmuş olduğu telefon vasıtası ile görüşmüş olduğu sanık ile yeniden altın alacağı sözleri ile buluşma ayarladığı, sanığın bu sefer tanık Ali ...’ı buluşma yerine gönderdiği, tanık... ...’ın polis ekipleri tarafından yakalandığı, sanığın bu şekilde üzerine atılı dolandırıcılık...

          Sanıkların, satış elemanı olarak çalıştıkları katılan şirkete ait kuyumcu dükkanında bulunan 679.15 gr. 14 ayar altın 748,03 gr. 18 ayar altın, 13 adet pırlantalı bilezik, 10 adet pırlantalı yüzük, 14 adet pırlantalı kolye, 5 çift pırlantalı küpeyi üzerlerine geçirdiklerinin 05/04/2006 tarihinde işyerinde yapılan sayımda tespit edildiği iddia edilen olayda, 38762,57 TL değerindeki envanter eksiğinin şirket kayıtlarında yer aldığı, kovuşturma aşamasında dinlenmesinden vazgeçilen tanık ...’in sanık ...’ın dükkanda bulunan açığı kapatmak için kendisinden mal istediğini, verdiği mallardan 400 gr has altın alacağı olduğunu, 2 yıldır bu şekilde mal aldıklarını, sayımda dükkandaki pırlantalarında eksik olduğunun tespit edildiğini, tanık ...’nun ise sayım sonrası sanıklarla yaptığı görüşmede sanık ...’in olayların tamamından sorumlu olduğunu kabul ettiğini, açığı kapatmak için Burak’tan mal aldıklarını ve yaptıkları tahsilatların bir kısmını hesaba aktarmak yerine Burak’a verdiklerini kendisine...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki boşanma davasının halen devam etmekte olduğunu, düğünde davacıya takılan 5 adet bilezik, 25 adet küçük altın ve 1 adet set takımının davalıda kaldığını belirterek söz konusu ziynetlerin aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir....

              -KARAR- Dava altın satımı nedeniyle düzenlenen faturadan doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davalı yan takibe ihtiyati hacizle başlanması nedeniyle davanın yedi günlük sürede açılmadığını; altın alacağı için ilamsız takip yapılamayacağını, altının kime teslim edildiğinin belli olmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davacı yanca teslim edildiği bildirilen altınların davalının oğlu Vedat Kutlu tarafından alındığının ve Vedat’ın davalının vekili sıfatıyla hareket ettiğinin ispatlanamadığı, Vedat’ın hakkındaki ceza davasından beraat ettiği ve davalı ... hakkında girişilen bir cezai takibat da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

                Ziynetlerin varlığı inkar edilmediğine göre, davacı kadının üzerinde götürdüğü üç yüzük ve bir kalın yeşil altın bileziği dışındaki altın taleplerinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ziynetler yönünden davacı kadın yararına BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.09.2014 (Pzt.)...

                  UYAP Entegrasyonu