GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; düğünde takılan 68 adet küçük altın ve 6 adet bileziğin davalı tarafından müvekkilinden alındığını, iade edilmediğini belirterek ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş, 25/03/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile de dava değerini 32.400,00 TL olarak ıslah etmek sureti ile faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Model 22 ayar altın bilezik, 1 adet 22 ayar 4'lü Kaburga model altın bilezik, 1 adet 14 ayar normal altın bilezik, 1 adet yarımlık altın, 4 adet altın yüzük, 1 adet saatin ziynet eşyası olarak takıldığını, davalı kocanın evlendikten sonra takıların tamamını müvekkilinden alarak bozdurduğunu, davalının boşanma davasındaki beyanlarında da ziynet eşyalarını ve takıları kendisinin bozdurup harcadığını beyan ettiğini, takıların müvekkiline iade edilmediğini belirterek, belirtilen ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmadığı takdirde bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu durumda, ispat yükü davalı tarafa düşmekte olup, çeyiz senedinde yazılı ziynet eşyalarından olan künyeler, saat ve 1 bilezik yönünden halen davacıda olduğunu ispatlamışsa da, 4 adet altın bilezik ve 2 adet altın takı setinin davacı tarafından rızasıyla davalıya iade edilmemek üzere verildiğini ispatlayamamıştır. Hal böyleyken, mahkemece; 4 adet altın bilezik ve 2 adet altın takı setine yönelik davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucunda yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle; temyiz olunan mahkeme kararının birinci paragrafındaki; "Her biri 22 ayar 15 er gramdan ibaret olan 4 adet düz bomby tabir edilen kalın altın bilezik ile her biri 22 ayar 20 şer gramdan ibaret 10 adet Adana burması altın bileziğin aynen, aynen iadenin mümkün olmaması halinde, bunların fiili ödeme günündeki bedellerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ifadesinin çıkartılarak, yerine "Her biri 22 Ayar 15'er gramdan ibaret olan 4 adet düz bomby tabir edilen kalın altın bilezik ile her biri 22 ayar 20 şer gramdan ibaret 10 adet Adana burması altın bileziğin aynen; aynen iadenin mümkün olmaması halinde, bunların dava tarihindeki bedellerinin(toplam 13.000 TL'nin) davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ifadesi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık, ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün değilse, bedeli olan 17.700 TL’nin tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile dokuz adet altın bilezik, üç adet altın set takımı ve on sekiz adet küçük altının aynen iadesine, mümkün değilse bedeli olan 12.189 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili ve davalı tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Hükmün taraflarca temyiz edilmesinden sonra davacı asıl 30.12.2011 havale tarihli dilekçesi ile davadan vazgeçtiğini bildirmiştir. Davacı tarafından davadan vazgeçilmiş olduğundan bu konuda mahkemece bir karar verilmesi yönünden hükmün bozulması gerekmiştir....
Çeşitli sebeplerle (ev veya araç alımı, evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı vs) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Ne var ki, somut olayda; davacı tarafından teslim edilen bilezikler haricinde 81 adet çeyrek altın yönünden talepte bulunulduğu, kuyumcu bilirkişi tarafından hazırlanan raporda toplamda 71 adet çeyrek altından 25 adedinin davacı kadına, 46 adedinin davalı kocaya takıldığının belirlendiği, yargılama sırasında 25 çeyrek altının davacıya teslim edildiği ve mahkemece de davalı kocaya takılan altınlar yönünden davanın reddine karar verildiği görülmektedir. O halde mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı ve davalıya takıldığı tespit edilen çeyrek altınlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yukarıdaki şekilde davanın kısmen kabulü doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline düğünde 10 adet 22 ayar 23'er gram burma bilezik, 3 adet 22 ayar 20'şer gram düz bilezik, 70 adet çeyrek altın ve paranın takıldığını, 70 adet çeyrek altın ve paraya davalıların el koyduğunu, 13 adet bileziğe ise davalı Muhammed Erkut dükkan açacağını söyleyerek el koyduğunu belirterek 70 adet çeyrek altının aynen iadesi, olmadığı takdirde şimdilik 50.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini, 13 adet bileziğin aynen iadesi, olmadığı takdirde şimdilik 50.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalı T3 tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de dava değerini 106.594,00 TL olarak ıslah etmiştir....
Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili (davanın tefrik edildiği boşanma davasında vermiş olduğu karşı dava) dilekçesinde; müvekkiline düğünde takılan 13 adet bilezik, 17 adet büyük altın, 48 adet küçük altın ve 1 adet altın set takımının, ev alınacağı bahanesi ile davalı eş tarafından teslim alınarak kaynana ve kayınbabasına teslim edildiğini ve halen müvekkiline iade edilmediğini ileri sürerek; ziynet eşyalarının aynen iadesini, bunun mümkün olmaması halinde ise fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, ziynet eşyalarının bedelinden şimdilik 10.000 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 24.07.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile bedel yönünden talebini...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesi ile; tarafların 2001 yılında evlendiğini, davalının ailesiyle birlikte yaşadıklarını, evlilikleri süresince davacının davalıdan şiddet gördüğünü, davacıya ait ziynet eşyalarının davalıda kaldığını, bu nedenle davacıya düğünde takılan 35 adet küçük altın ile 1 adet burma bileziğin aynen iadesine, aynen iadesi mümkün değilse fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 1.000 TL altın bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 150 adet çeyrek altın (toplam 16,050 TL bedelli), her biri 20 gram ağırlığında 22 ayar altın 6 adet bilezik (toplam 7.680 TL), 1 adet 10 gram 14 ayar altın künye (640 TL), her biri 10 gram ağırlığında 2 adet 14 ayar altın kelepçe (toplam 1.280 TL), 1 adet 5 gram taşlı yüzük (320 TL), her biri 10 gram ağırlığında 22 ayar altın 13 adet bilezik (toplam 8.320 TL), 1 adet 10 gram 14 ayar altın kelepçe (640 TL), 1 adet 14 ayar 10 gram altın zincir (640 TL bedelli), 2 adet cumhuriyet altını (toplam 890 TL), her biri 3 gram 14 ayar altın 2 adet küpenin (toplam 384 TL) davalı tarafından davacıya aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde ziynetlerin toplam bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 1.480 TL nakit paranın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine...