Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalı-borçlu tarafından yapılan vaki itiraz üzerine, davacı-alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, alacağın %20 oranında inkar tazminatı ile kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına toplanan delillere kararın dayandığı gerekçelere göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının itirazın kaldırılması ve inkar tazminatına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı alacaklılar ... ve Sevim Karataş tarafından davalı borçlu aleyhine 2.5.2012 tarihli haciz ve tahliye istemli yapılan icra takibinde 1.1.2008 başlangıç tarihli 10 yıl müddetli aylık 200-TL bedelli yazılı kira sözleşmesine göre 2012 yılı nisan ayı kira bedelinin tahsilini istemiştir....
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine bakiye kira ve ihtirazi kayıtla ödenen aidat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalı borçlunun itiraz etmesi üzerine, davacı alacaklı vekili icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş, mahkemece itirazın kaldırılması isteminin kabulüne ve davalının tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre, temyiz eden davalının alacağa yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının tahliyeye yönelik temyiz itirazlarına gelince; Otuz günlük ödeme süresi tanınan örnek 13 ödeme emri davalıya 07.11.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalının icra takibine itiraz etmesi üzerine davacı tarafından itirazın kaldırılması ve tahliye istemli dava ise 05.12.2014 tarihinde açılmıştır....
Mahkeme itirazın kaldırılmasına, tahliyeye karar vermiş, karar davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir. 1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davalı borçlunun alacağa yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı borçlunun tahliye istemine ilişkin temyiz itirazına gelince; Taraflar arasında çatılı konut yeri için yapılan Kasım 2013 tarihli 12 ay süreli kira sözleşmesine ilişkin uyuşmazlık bulunmamaktadır.Davacı kiralayan tarafından davalı kiracı aleyhine başlatılan 28.8.2014 tarihli icra takibi ile, Mayıs -Haziran- Temmuz- Ağustos 2014 aylarına ilişkin muaccel olduğu halde ödenmeyen toplam 1680TL kira alacağının tahsili ile temerrüt nedeniyle kiralanandan tahliyesi istenmiştir. İhtarlı ödeme emri davalıya 4.9.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, davalının haksız itirazının kaldırılması ile temerrüt nedeniyle tahliye istemli dava 17.9.2014 tarihinde açılmıştır....
Dava, 350 TL kira alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece, "temerrüt ihtarnamesinin tebliğ tarihinin icra takibinin başlatıldığı tarih arasında 30 günlük yasal süre dolmadığından" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, 21.11.2012 günü başlatılan icra takibi ile ödenmeyen 2012 Nisan-Ekim ayları arası kiraları toplamı 350 TL'nin ödenmesi için otuz günlük ödeme süresi gösterilen örnek 13 ödeme emri davalıya 26.11.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalının, 7 günlük itiraz süresinden çok sonra 22.01.2013 tarihinde, icra takibine itiraz etmesi üzerine davacı tarafından itirazın iptali ve tahliye istemli dava 28.05.2013 tarihinde açılmıştır....
Olayımıza gelince; dava, toplam 15.000,00 TL kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması istemine ilişkin olup, davalı olarak kiracı şirket ve müteselsil kefil ... gösterilmiştir. Mahkemece her bir davalı hakkında yukarıda yapılan açıklamalar gözetilerek ayrı ayrı hüküm kurulup, infazda tereddüt yaratmayacak şekilde karar verilmesi gerekirken davanın kabulü ile hangi davalı olduğu işaret edilmeksizin davalının itirazının kaldırılmasına şeklinde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 4.100,00 TL vekalet ücreti alacağının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istemli icra takibine vaki haksız itirazın iptali takibin devamı ve %40 icra inkar tazminatının verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, davalı ... vekili olarak hukuki işleri takip ettiği halde haksız azil edilerek vekalet ücretinin ödenmediği ileri sürülerek 4100,00 TL vekalet ücreti alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi istenilmiştir....
Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2007/121 E. sayılı dava dosyasında tazminat istemli dava açıldığı, davanın davacı şirket aleyhine sonuçlandığı ve mahkemece davacı şirket aleyhine ücreti vekalete hükmedildiği, davacı ile davalı şirket arasında borcun tasfiyesine yönelik protokol düzenlendiği, protokolün avukatlık ücretini de kapsadığı, davalı avukat ...'ın ücreti vekalet alacağının tahsili için ... 3. İcra Müdürlüğü'nün 2010/36519 E. sayılı dosyasında takip yapıp 5.240,00 TL' yi tahsil ettiği, Avukatlık Kanunu'nun 164/son maddesi gereğince asilin imzasının bulunduğu protokolün vekili sorumlu kılamayacağı, davalı şirketin ise protokolde alınmayacağı kararlaştırılan ücreti vekalet alacağının alınmasından sorumlu olduğu, manevi tazminatın şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davalı ... hakkındaki davanın reddine, davalı ...Teks. Gıda İnş. Ve Turizm San. Tic. Ltd....
KARAR Davacı vekili, kira alacağının tahsili amacıyla davalı borçlu aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun borca itiraz ettiğini belirterek itirazın kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur....
KDV alacağının nasıl gösterildiği hususlarını açıklamayan bilirkişi raporu esas alınarak, yazılı şekilde beraet kararı verilmesi yasaya aykırı olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün istem gibi BOZULMASINA, 16.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu bilgiler ışığında somut olayda; davanın, davacıların ortağı olduğu davalı şirketten iddia olunan temettü alacaklarının tahsili istemli ticari nitelikte alacak davası olduğu ve dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması gerektiği, dava dilekçesinin ekinde anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin bulunmadığı; davacı tarafça arabulucuya başvurmadan eldeki davanın açıldığı, dava açıldıktan sonra arabulucuya başvurulmuş olmasının dahi sonucu değiştirmeyeceği anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.l8/A-f.2 maddesi ile HMK'nın 114/2 ve 115/2.maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir....