Noterliği 27/01/2021 Tarih ... yevmiye numaralı ihtarı gerekse dava dilekçesindeki iddia ve taleplerden hangi seçimlik hakların kullanılmak istendiği de açık dava dilekçesi ile her ne kadar; müvekkilin eser sözleşmesinden kaynaklı olarak üstlenmiş olduğu yükümlülükleri yerine getirmediği iddia edilmekte ise de bu iddia gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin sözleşme ile üstlenmiş olduğu yükümlülükleri yerine getirdiğini, müvekkilinin kusurdan kaynaklı olarak herhangi bir sorumluluğu olmayıp dava dilekçesinde iddia edildiği gibi kusursuz bir sorumluluğu da bulunmadığını, dava dilekçesi ve tespit raporunda belirtilen ayıplar müvekkilinin sorumluluğunda olmadığını, sözleşmenin 2. maddesi ile sözleşmenin konusunun tespit edildiğini, buna göre sözleşme ekinde yer alan projeler, şartnameler, zeyilnameler ve keşif özetine ekli keşif listelerinde fiyatlar üzerinden satış, montaj, yapım ve servis hizmetini müvekkili şirketin üstlendiğini, işin müvekkilinin yükümlülükleri kapsamında olmayan projeye...
Ticaret Anonim Şirketi olduğunun anlaşıldığı dolayısıyla ayıptan doğan sorumluluğun kendisine karşı ileri sürülebileceği kişinin satıcı sıfatını haiz olan bu şirket olabileceği ve davaya konu taleplerin muhatabı olabileceği sonucuna kolaylıkla ulaşılmakta olduğu nitekim alıcı ile servis istasyonu arasında bir sözleşme ilişkisi kurulmamakta olup, müvekkil şirketin yol açmadığı bir eksiklikten; kullanıcı kaynaklı bir durum bulunmadığından bahisle sorumluluk taşıdığının varlığına kanaat getirilemeyeceği, servis istasyonuna garanti belgesi kapsamında başvurulup başvurulmamasının üreticinin sorumluluğu esas alındığında müvekkil şirketin mevcut olmayan sorumluluğu üzerinde herhangi bir etki yaratmadığının saptanabilmekte olduğu, müvekkilİ şirket tarafından bir bölümü üretimden kaynaklı şekilde ortaya çıkan diğer bölümü kullanıcıdan kaynaklı olan eksikliklere ilişkin olarak garanti süresi dışında bir servis hizmeti sunumu gerçekleştirildiğinden gerçekleştirilen hizmet sunumlarının karşılıklarının...
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre dava konusu aracın ayıplı olduğu, davalı satıcının iyiniyetli olup, ayıptan haberdar olmasa dahi satış öncesi mevcut olan ayıptan dolayı davacı alıcıya karşı sorumlu olduğu, aracın ayıplı değeri ile ayıpsız değeri arasındaki farkın birbirini teyit eden 1. ve 3. rapor uyarınca 4.000,00 TL olduğu, araçtaki hukuki ve fiziki ayıp nedeniyle aracın Siirt Emniyet Müdürlüğünce 92 gün süre ile alıkonulduğu, bu sürede toplam kâr mahrumiyetinin 8.004 TL olup, davacı talebinin 7.500 TL olduğu gerekçesiyle asıl davanın kısmen, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Ne varki; yargılama aşamasında aracın ayıptan kaynaklanmayan nedenlerle kaza yaptığı ve hasara uğradığı dolayısıyla değer düşüklüğü alacağı anlaşıldığından bu değer düşüklüğün saptanarak belirlenecek değerin davalıya ödenerek aracın değiştirilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 22.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, servis kayıtlarına göre aracın ayda yaklaşık onbin km yol yaptığı, bu mesafenin şehir içi yolcu taşımacılığında dolmuş hattında gerçekleştiği, bu nedenlerle servis işlemlerinde gerçekleşen onarım, değişim, bakım ve benzeri işlemlerin tamamının ortalama ve normal durumlar olduğu, satıma konu aracın ayıplı olmadığı, mevcût bakım ve onarımın aracın yoğun kullanımından kaynaklandığı, ilk şanzıman arızasının ayıptan kaynaklanabileceği ancak şanzıman değiştirildikten sonra arızanın tekrar etmiş olmasının en azından sonraki arızaların kullanımdan kaynaklandığını gösterdiği, ilk şanzıman arızasının ayıptan kaynaklanabileceği söz konusu olsa da davacının yasal süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Davalı vekili, davacıdan satın alınan ipliklerle üretilen kumaşta hatalar meydana geldiğini, bunun ipliklerdeki gizli ayıptan kaynaklandığını, süresinde ayıp ihbarı yapıldığını ve davacının müvekkilinden herhangi bir alacağı bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, dava konusu araçta üretim hatası nedeniyle arıza meydana geldiği, bu nedenle satıcının B.K.nın 207.maddesi gereğince 2 yıllık zaman aşımından yararlanamayacağı, davalılardan birisinin aracın üreticisi olması nedeniyle üretimdeki ayıptan, diğerinin de satıcı olması nedeniyle malda bulunan ayıptan sorumlu oldukları gerekçesiyle zamanaşımı defi ve husumet itirazının reddine, ıslah talebinin kabulüyle parça değişimi, işçilik maliyeti ve araç değer kaybı olmak üzere toplam 5.970,33 TL nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir....
S.. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesi uyarınca ayıplı imalât sonucu iş bedeli karşılığı yapılan ödemenin ve ayıptan kaynaklanan zararın tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Davalı, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair kararı davalı A.. S.. vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı A.. S..'...
Yukarıdaki teknik inceleme neticesinde davacıya satılan aracın gizli ayıplı olduğunun tespit edildiği nazara alındığında satış sözleşmesinde ayıptan sorumluluk (ayıba karşı tekeffül) hükümleri (TBK m. 219 vd.) kapsamında satıcının sorumluluğunun doğup doğmayacağının irdeleneceği; buna göre “borcun nispiliği ilkesi” uyarınca hukuki ilişkinin taraflarının birbirine karşı talepte bulunabileceği; ayıptan sorumluluk hükümleri satıcı bakımından uygulama alanı bulacağı için satış sözleşmesinin tarafı olmayan diğer davalı ---- şirketi tarafından sorumluluğun doğmayacağı; ayıptan sorumluluk hükümlerince seçimlik hakların “satıcıya” karşı kullanılabileceğinin kanunda (TBK m. 227) düzenlendiği (tüketici hukukunda durumun farklı düzenlenmiş olabileceği, ancak bu hususun uzmanlık alanımızda olmadığı); davalı ---- satıcı davalı ---- TBK m. 40 hükmünce yetkili temsilcisi olması halinde bile satıcının ayıptan sorumluluğuna ilişkin hükümler gereğince davalı ----- şirketinin sorumluluğundan kanunen söz edilemeyeceği...
LPG' li aracın ayıplı olduğunun tespiti ile, ayıptan ari misli ile davalı tarafından değiştirilerek..."...