Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in kazanç kaybına ait isteminin feragat nedeni ile reddine, tedavi gideri, bakıcı gideri, araç kiralama gideri ile ilgili talepler atiye terk edildiğinden bunlar hakkında da karar verilmesine yer olmadığına, davacı ... Şti. için 15.500 TL araç hasarı bedelinin (davalı ... şirketi poliçe limiti 5.000 TL'den ve 9.11.2005 tarihinden itibaren işleyecek avans faizden sorumlu olarak, davalı ...'ten 6.6.2005 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile) davalılardan tahsiline, davacı ... için 1.000 TL diğer davacılar için 250'er TL'den toplam 500 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...’ten tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Sonuç: Hüküm fıkrasının fazla mesaiye ilişkin 1 numaralı bendi ile yargılama masraflarına ilişkin 5 numaralı bendinin tamamen çıkartılarak, yerlerine; “1- Davanın kısmen kabulü ile brüt 8.251,04 TL fazla mesai alacağının dava tarihinden itibaren bankalarca bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine, hükmedilen miktar brüt olduğundan yasal kesintilerin infaz aşamasında dikkate alınmasına,” “5- Davacı tarafça yapılan 27 TL davetiye gideri, 19 TL müzekkere gideri, 20 TL tanıklık gideri ve 450 TL bilirkişi gideri olmak üzere 516 TL yargılama giderinden kabul-ret durumuna göre hesaplanan 283,83 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerine bırakılmasına; Davalı tarafça yapılan 300 TL bilirkişi gideri yargılama giderinden kabul ret durumuna göre hesaplanan 134,98 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiyesinin davalı üzerine bırakılmasına,” bentlerinin yazılmasına...

      Davalı, yasaya uygun işlem yapıldığını sunmuş ayrıca bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmayacağını ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının ortağı olduğu A.Ş.'nin alacaklı olduğu icra takibi yönünden geçerli olmak üzere A.Ş.'nin ihyasına ve davalının yargılama gideri ve vekalet ücreti ile sorumluluğuna karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Mahkemece anonim şirketin ihyasına ve davalının yargılama gideri ve vekalet ücreti ile sorumluluğuna karar verilmiştir....

        /85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümde yer alan "Yargılama giderleri olarak hesaplanan soruşturma aşamasındaki avukatlık ücreti 160 TL, kovuşturma aşamasındaki avukatlık ücreti 498 TL, posta gideri 10 TL ve tebligat gideri 7 TL olmak üzere toplam 675,80 TL'nin sanıktan tahsili ile hazineye gelir kaydına" ibaresinin çıkartılarak yerine "Yargılama giderleri olarak hesaplanan posta gideri 10 TL ve tebligat gideri 7 TL olmak üzere toplam 17 TL'nin terkin edilmesi gereken miktarın altında kalması nedeniyle 5271 sayılı...

          Ancak; Suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilen zorunlu müdafiilik ücretinin, 5271 sayılı CMK.nun 101/3. maddesi uyarınca soruşturma aşamasında yapılan sorguları esnasında mahkemece suça sürüklenen çocuğu savunmak üzere bir avukatın görevlendirilmesinden kaynaklandığı ve yasal zorunluluğa dayanması nedeniyle, zorunlu müdafi için ödenen avukatlık ücretinin suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılıklar aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, zorunlu müdafii için ödenen ücretin yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuğa yükletilmesine ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkartılmasına; karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, B- hakkında mağdur ...’a...

            Ancak; Mahkemece 5271 sayılı CMK'nın 150/2. maddesi uyarınca, 18 yaşından küçük suça sürüklenen çocuklara savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafinin görevlendirilmesi nedeniyle, müdafilere ödenen avukatlık ücretinin dosyadaki bilgilerden yeterli mali geliri bulunmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırılık meydana getirilmesi ve müdafii ücretinin mahsubundan sonra yargılama gideri olarak geriye kalan 14,20 TL'nin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle suça sürüklenen çocuklara yargılama gideri olarak yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,yargılama gideri olarak hesaplanan ve suça sürüklenen çocuğun payına düşen 14,20 TL'nin, CMK'nın 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanun'un 100. maddesiyle eklenen değişiklik doğrultusunda terkin edilecek miktar olan...

              e yükletilmemesi gereken sosyal inceleme raporu gideri düşüldükten sonra, tüm sanıklar hakkında posta ve davetiye gideri olarak yapılan ve her bir sanık başına toplam 16,66 TL düşen yargılama giderinin, CMK'nın 324/4. maddesi uyarınca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usülü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğu anlaşıldığı halde sanıklardan tahsiline hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafii ile sanıklar ... ve ...'...

                Her ne kadar dava dilekçesinde, davacı taraf bakıcı gideri ve tedavi gideri maddi tazminat isteminde bulunmuş ise de, ATK'dan alınan raporda davacının sürekli bakıcıya ihtiyaç duymadığının tespit edildiği, davacı vekilinin 22.12.2021 havale tarihli dilekçesi ile davacının hiçbir tedavi gideri bulunmadığı ve hiçbir bakıcı giderinin de yapılmadığını beyan ettiği anlaşıldığından, tedavi gideri ve bakıcı giderine yönelik davanın reddine karar verilmiştir....

                  Her ne kadar dava dilekçesinde, davacı taraf bakıcı gideri ve tedavi gideri maddi tazminat isteminde bulunmuş ise de, ATK'dan alınan raporda davacının sürekli bakıcıya ihtiyaç duymadığının tespit edildiği, davacı vekilinin 22.12.2021 havale tarihli dilekçesi ile davacının hiçbir tedavi gideri bulunmadığı ve hiçbir bakıcı giderinin de yapılmadığını beyan ettiği anlaşıldığından, tedavi gideri ve bakıcı giderine yönelik davanın reddine karar verilmiştir....

                    Davaya konu edilen bakıcı gideri yönünden ise; davacının bakım ihtiyacı ile bu ihtiyaç nedeniyle doğan zararı konusunda herhangi bir belirleme yapılmadan (davacının % 100 oranında malul kaldığı ve bakıcı gideri zararının miktarı saptanmadan) önceki aşamada verilen ibradan davalıların yararlanması mümkün değildir....

                      UYAP Entegrasyonu