WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur."¸ Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır"...

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Gözetim uygulamasında, Dış Ticaret Müsteşarlığınca, yerli üreticilerin talebi üzerine veya re'sen, belli bir malın ithalatının, o malın yerli üreticileri ve ülke ekonomisi üzerinde olumsuz sonuçlar yaratıp yaratmadığının tespit edilmesi amacıyla incelemeye başlanılarak, inceleme sonucunda gözetim uygulaması öngörülebilmektedir. Gözetim uygulaması başlatılması durumunda, herhangi bir korunma tedbirinden söz edilemez. Yani bu aşamada, o malın ithalatında herhangi bir kısıtlama, vergi oranında artış, eşik kıymet belirlenmesi veya ek mali yükümlülük uygulaması söz konusu olmamaktadır....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/119 Esas sayılı dosyasıyla tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, ancak mevcut yasal düzenlemeler nedeniyle davanın reddedildiğini, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 15.11.1995 tarihli kararı ile SİT alanı ilan edilen dava konusu arsanın 17.05.2007 tarihinde imara açık konut alanına dönüştürüldüğünü, bu nedenle müvekkili adına tescil edilmesi için herhangi bir yasal engel kalmadığını belirterek davalı ... adına kayıtlı tapunun iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir. Davalı ... vekili, aynı konuda aynı taraflar arasında aynı hukuki sebeplerden kaynaklanan kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunduğunu, ayrıca tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil kararı verilebilmesi için gerekli yasal koşulların da oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, aynı taraflar arasında aynı konuda ... 2....

        Ancak; Türk Ceza Kanununun 97. maddesinde düzenlenen terk suçunun birinci fıkrasında, yaşı veya hastalığı dolayısıyla kendini idare edemeyecek durumda olan ve bu nedenle koruma ve gözetim yükümlülüğü altında bulunan bir kimseyi kendi hâline terk etmek suç olarak tanımlanmış, terk olgusu bağımsız bir suç olarak kabul edilmiştir. Suçun mağduru, yaşı veya hastalığı dolayısıyla kendini idare edemeyecek durumda olan kimse, faili ise, bu kimseler üzerinde kanundan veya sözleşmeden kaynaklanan koruma ve gözetim yükümlülüğü yüklenen kişilerdir. Yükümlülüğün kanundan kaynaklanıp kaynaklanmadığını tespitte, 6284 sayılı Ailenin Korunmasına ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu başta olmak üzere ilgili kanunlardan yararlanılırken, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğün belirlenmesinde, sözleşmenin kapsamı ve içeriği esas alınır. Sözleşme şekle bağlı değildir. Yazılı ya da sözlü olabileceği gibi gönüllü üstlenme şeklinde fiili durumdan da kaynaklanabilir....

          Sigorta AŞ tarafından düzenlenen ZMSS poliçesinde yer alan araca ve sürücüye bağlı hukuksal koruma teminatı ile teminat altına alınan ... plakalı aracın işleteni ve sürücüsünün taraf olduğu hukuksal uyuşmazlıklar nedeniyle yapılması gereken giderler ve diğer edimlerdir. Başka bir anlatımla hukuksal koruma teminatından yararlanacak olan sigorta sözleşmesi dışındaki üçüncü kişiler olmayıp ZMSS poliçesinin tarafı olan işleten ile işletene ait aracın sürücüsüdür. Öte yandan davacının dava dilekçesinin talep sonucunda hukuksal koruma sigortasından kaynaklanan talebi de bulunmamaktadır. Bu itibarla yukarıda açıklanan hukuksal koruma sigortasına ilişkin koşulların oluşmaması yanında taleple bağlılık ilkesine ilişkin HMK'nin 26'ncı maddesi karşısında bu konuda karar verilmemesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

            Başka bir anlatımla hukuksal koruma teminatından yararlanacak olan sigorta sözleşmesi dışındaki üçüncü kişiler olmayıp ZMSS poliçesinin tarafı olan işleten ile işletene ait aracın sürücüsüdür. Öte yandan davacının dava dilekçesinin talep sonucunda hukuksal koruma sigortasından kaynaklanan talebi de bulunmamaktadır. Bu itibarla yukarıda açıklanan hukuksal koruma sigortasına ilişkin koşulların oluşmaması yanında taleple bağlılık ilkesine ilişkin HMK'nin 26'ncı maddesi karşısında bu konuda karar verilmemesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekilinin ileri sürdüğü değer kaybı tazminatı istemine ilişkin karara yönelik istinaf nedenlerinin incelenmesine gelince: Davacıya ait otomobilde meydana gelen değer kaybının, aracın markası, tipi, cinsi, model yılı ve kilometresi gibi özellikleri dikkate alınarak, hasarsız emsallerinin piyasa sürüm değeri ile kazadan sonra onarılmış durumuna göre belirlenecek piyasa sürüm değeri arasındaki farka göre saptanması gerekmektedir....

            Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istem, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan haksız eyleme dayanan maddi,manevi tazminat (para alacağına) yönelik olduğuna göre; ilk derece mahkemesince geçici hukuki koruma tedbirinin ihtiyati haciz olduğu kabul edilmesi suretiyle inceleme yapılması ve davacılar vekilinin ihtiyati haciz isteğinde bulunmasında hukuka aykırılık yoktur. Öte yandan, 2004 Sayılı İİK 257 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için bir alacağın varlığı ve bu alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır....

            D) DELİLLER: Dosya kapsamı E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: Talep, ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ara karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı hususuna ilişkindir. İhtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir. (HMK 406/2) Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların ya da onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir....

            Davalı vekili 17.01.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacıya atılı suçun vasfı, kovuşturma konusu fiilin önemi karşısında uygulanabilecek ceza ve emniyet tedbiri dikkate alındığında tutuklama yerine bir başka yargılama önlemi ile davanın sürdürülmesi sağlıklı olamayacağı, bahse konu suçun CMK 100 maddesinde belirtilen katalog suçlar arasında yer almasından dolayı haksız bir koruma tedbirinden söz edilemeyeceğini, davacının başka bir mahkemede aynı olaya ilişkin olarak dava açıp açmadığının tespiti, davanın süre yönünden incelenmesi gerektiği, maddi tazminatın bilirkişi marifetiyle hesaplanması gerektiğini, davacının talep ettiği maddi, manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, bu nedenle haksız ve yersiz olarak açılan tazminat davasının reddine, mahkeme masrafları ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. 3. ... 15....

              GEREKÇE 1.Bozma ilamına uyulmasına rağmen; katılan ile sanığın nüfus kaydından ortak kardeşleri tespit edilip duruşmada dinlenmesi yerine yalnızca katılanın beyanlarında adı geçen kardeşlerin dinlenilmesiyle yetinilmesi, mağdur çocuğun yerinin tespit edilmesi için; mağdurun koruyucu aile tedbirinden yaralanıp yaralanmadığı konusunda bir araştırma yapılması amacıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden sorulmadığı ayrıca Çocuk Esirgeme Kurumu bünyesinde yapılan araştırmanın ülke genelinde ilgili bütün kurumlardaki kayıtların araştırılması için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden sorulması yerine Mersin ili ile sınırlı bir araştırma yapılması suretiyle bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması; 2.Suçun temadi etmiş olması nedeniyle, suç tarihinin hukuki kesintinin gerçekleştiği iddianame tarihi olan 30.12.2014 gösterilmesi gerekmesine karşın gerekçeli kararda...

                UYAP Entegrasyonu