Şirketi ile Özel Güvenlik ve Koruma İşçileri Sendikası arasında geçerli Yüksek Hakem Kurulunun 25.02.2021 tarihli ve 2021/60 Esas, 2021/140 Karar ... kararıyla 15.11.2020-31.03.2021 yürürlük tarihli toplu ... sözleşmesinin bulunduğu, davacının toplu ... sözleşmesinin tarafı olan Özel Güvenlik ve Koruma İşçileri Sendikasına Yüksek Hakem Kurulu karar tarihinden önce üye olduğu, toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan bir kısım alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; toplu ... sözleşmesi yükümlülüklerinden diğer davalı Şirketin sorumlu olduğunu, dava dışı Özel Güvenlik ve Koruma İşçileri Sendikasının müvekkili Teşekküle ait Bölge Müdürlüğüne bağlı işyerlerinin 01.11.2020-31.03.2021 tarihleri arasında güvenliğini sağlayan ......
Şirketi ile Özel Güvenlik ve Koruma İşçileri Sendikası arasında geçerli Yüksek Hakem Kurulunun 25.02.2021 tarihli ve 2021/60 Esas, 2021/140 Karar ... kararıyla 15.11.2020-31.03.2021 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesinin bulunduğu, davacının toplu ... sözleşmesinin tarafı olan Özel Güvenlik ve Koruma İşçileri Sendikasına Yüksek Hakem Kurulu karar tarihinden önce üye olduğu, toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan bir kısım alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davalı ... vekili; toplu ... sözleşmesi yükümlülüklerinden diğer davalı Şirketin sorumlu olduğunu, dava dışı Özel Güvenlik ve Koruma İşçileri Sendikasının müvekkili Teşekküle ait Bölge Müdürlüğüne bağlı işyerlerinin 01.11.2020-31.03.2021 tarihleri arasında güvenliğini sağlayan ......
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/43 Esas KARAR NO : 2022/3 DAVA : Faydalı Model Belgesi (Faydalı Model Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 19/03/2021 KARAR TARİHİ : 18/01/2022 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda; İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacının ------------ ---- tescil ettirdiğini, davalının bu faydalı modelin koruma kapsamında kalan tepsileri üreterek satışa sunduğunu, -------sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ile bu durumun tespit edildiğini, davalının eyleminin faydalı modelden kaynaklanan haklara tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek, HMK’nun 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla; davalının davacıya ait ---- numaralı faydalı model belgesinden doğan haklarına gerçekleştirdiği tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, önlenmesine (men’i) ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına (ref...
. - 2019/851 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında 03.01.2014 tarihli bir yıl süreli gelir koruma sigorta poliçesi imzalandığını, müvekkilince sözleşme uyarınca tüm borçlarının yerine getirildiğini, 28.03.2014 tarihinde müvekkilinin işine son verildiğini, taraflar arasındaki poliçe uyarınca davalıdan ödeme talebinde bulunduğunu, isten çıkış sebebi gerekçe gösterilerek müvekkiline ödeme yapılmadığını, davalının ödeme yapmama gerekçesinin hukuki olmadığını ileri sürerek 9.000,00 TL sigorta poliçesinden kaynaklanan alacağın işten çıkarılma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline...
Geçici hukuki koruma olarak, İcra ve İflas Kanununun 257 vd. maddelerinde göre; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Somut olayda, olayın bir iş kazası olduğu ve haksız fiile dayalı olarak bir zararın meydana geldiği tartışmasızdır. Uyuşmazlık, davacının kusur durumuna göre bu zararın ne kadarından davalınınsorumlu olacağı noktasındadır. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğü olay tarihi itibariyle muaccel hale gelir. Bu durumda geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulu gerçekleşmiş olup ihtiyati haciz talebinin koşullarının oluşup oluşmadığı hakkında bir karar verilmesi gerekir. Davacı, HMK m. 107/1 uyarınca asgari bir miktar belirtmek suretiyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur....
Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istem, haksız eylemden kaynaklanan tazminata (para alacağına) ilişkin olduğundan geçici koruma talebinin ihtiyati haciz olduğu açıktır. Davacılar vekili dilekçesinde tazminat istemine karşılık ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiş ise de; ilk derece mahkemesince de geçici hukuki koruma tedbirinin ihtiyati haciz olarak değerlendirilmiş ve bu yönde inceleme yapılmış olmasında hukuka aykırılık görülmemiştir. Öte yandan, 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için bir alacağın varlığı ve bu alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır. Ancak, alacak haksız eylem iddiasına dayandığında TBK.'...
A.Davacı vekilinin temyiz istemi yönünden; 1.Davacının yüzde elli ortağı olduğu şirketin 2016 yılında kar elde edememesinin tutuklama tedbirinden kaynaklandığına dair delil bulunmadığı gibi, tahliye tarihinden sonra 11.08.2017 tarihinde kendi isteğiyle hissesini devreden davacının mahrum kaldığı iddia edilen karın koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasına konu edilebilecek gerçek zarar kapsamında bulunmadığından bu miktarın maddi tazminat olarak ödenmesi gerektiğine ilişkin temyiz sebebi yerinde görülmemiştir. 2.Avukatlık ücretinin davacı ile avukatı arasındaki hukuki ilişkiye dayanması nedeniyle davacı tarafça sunulan avukatlık sözleşme gereği tayin edilen miktar maddi zarar miktarının tayininde esas alınamayacak ise de, tazminat talebinin dayanağı olan soruşturma dosyasında davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği dikkate alınarak, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde ceza soruşturması evresinde takip...
-TL'nin, alacağı tutarındaki kısmını daini mürtein firmaya ödemesi, kalan bakiyeyi de davacıya ödemesi gerektiği, davacının daini mürtein sıfatındaki firmaya hiç borcu yoksa; hasar bedelinin tamamının davalı tarafından davacıya ödenmesi gerektiği, davacının davalı sigorta şirketinden hukuki koruma bedeli alacağının olup olmadığı, var ise miktarının ne olduğu hususunda; kasko poliçesi teminatında araç için 5.000.-TL, sürücü için 5.000.-TL olmak üzere Hukuksal Koruma teminatının mevcut olmakla birlikte teminat açıklamalarındaki ilgili kloz içeriğinde "Motorlu araca bağlı hukuksal koruma ve sürücü hukuksal koruma; sigorta ettirenin sadece aleyhine açılan dava ve takipleri için yukarıda yazılı limitler dahilinde teminata dahil edilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin --------------.sayılı dosyası ile dava açtığı, bu davanın ------- tarihinde kabul ile sonuçlandığı, davacının bu davada vekiline ödemiş olduğu vekalet ücretini mahkememize açmış olduğu dava ile talep ettiği, taraflar arasındaki belirtilen sigorta poliçesi incelendiğinde poliçede ---- hukuksal koruma teminatının bulunduğu, ancak poliçe şartlarındaki "----- şartlar ve aşağıda yazılı özel şartlar ile teminata dahil edilmiştir. Motorlu araca bağlı hukuksal koruma ve sürücü hukuksal koruma,------- sadece aleyhine açılan dava ve takipler için yukarıda yazılı limitler dahilinde teminata dahil edilmiştir." açık düzenlemesi karşısında, poliçedeki hukuksal korumanın davacının kendi açmış olduğu İzmir ----. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ------sayılı dosyası için geçerli olmayacağı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir....
İhtiyati tedbir, geçici bir hukuki korumadır. Geçici hukuki koruma ise, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, yürütmeyi durdurma, el koyma gibi çeşitli hukuk dallarında düzenlemiş olan etkin hukukî koruma önlemlerine ilişkin üst kavramdır. Buna karşılık kesin hukuki koruma ise ancak açılan bir dava üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen karar ile ortaya çıkmaktadır.. Bu nedenle dava, “kesin hukuki koruma” olarak nitelendirilmektedir. Dava konusu uyuşmazlığın esasını çözümleyecek veya böyle bir sonuç doğuracak biçimde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği konusunda açık bir kanun hükmü bulunmamakla birlikte, Yargıtay ve öğreti tarafından böyle bir görüşün kabul edilmesi geçici korumanın niteliğinden kaynaklanmaktadır. İhtiyati tedbir ise ileride açılacak bir davanın veya açılmış bir davanın sonucunun etkisiz veya anlamsız kalmasını önlemeye yarayan geçici hukuki korumadır....