WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve hüküm * inanç sözleşmesinden ve Borçlar Kanununun 18. maddesinde yer alan muvazaadan kaynaklanan tapu iptali ve tescil, kabul edilmemesi halinde taşınmazın bedelinin tahsili isteğine ilişkin olup, mahkemece dava reddedilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.İnceleme görevi asıl ilişkinin inanç sözleşmesinden kaynaklanmasına göre Yargıtay * 14. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay *14. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.11.2007...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre asıl dava; inanç sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde tazminat, birleşen dava elatmanın önlenmesi, ecrimisil isteğine ilişkin olup, taraflar arasındaki asıl ihtilaf inanç sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ŞARKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2014 NUMARASI : 2012/203-2014/103 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil tazminat ve muhtesat aidiyetinin tespiti isteğine ilişkin olup, asıl uyuşmazlık inanç sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,10.3.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Gerçekten, inanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Burada önemli olan, Borçlar Kanununun 128.maddesi gereğince zamanaşımı süresinin hangi tarihte başlayacağının saptanmasıdır. Zira, anılan hüküm uyarınca zamanaşımı alacağın muaccel hale geldiği tarihten başlar. Alacağın muaccel olduğu tarih ise, Dairemiz uygulamasına göre inanç sözleşmesi alacaklısının ferağ umudunu yitirdiği tarihtir. Somut uyuşmazlıkta, daha önce davalılar tarafından davacılara, dava konusu taşınmazların ferağının verilmeyeceği ihtar ve ihbar edilmediğinden, zamanaşımı dava tarihinde başlar. Kaldı ki, gerek 3089 ve gerekse 3045 sayılı parsellerde taraflar müştereken zilyet olduklarından, davalıların zamanaşımı savunmasında bulunmaları iyiniyetle bağdaşmaz....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2023/214 Esas KARAR NO : 2023/434 DAVA : Alacak (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 06/03/2023 KARAR TARİHİ : 15/05/2023 KARARIN YAZILDIĞI TARİH :07/06/2023 Davacı vekili tarafından açılan Alacak (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; inançlı akitten kaynaklanan sebepsiz zenginleşme davasının arzından ibaret olduğunu, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davalarının kabulünü, müvekkili .... aleyhine sebepsiz zenginleşen davalılar ... ve ........

            İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Eldeki dava, inanç sözleşmesine dayanılarak açılmış olup, ileri sürülen iddialar ne yazılı bir belge ne de yazılı delil başlangıcı ile kanıtlanamamış ise de; davacı gerek dava dilekçesinde gerekse de delil listesinde açıkça yemin deliline dayanmıştır. Bu durumda davacıya davalıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

              İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir....

                İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Eldeki dava, inanç sözleşmesine dayanılarak açılmış olup, ileri sürülen iddialar ne yazılı bir belge ne de yazılı delil başlangıcı ile kanıtlanamamış ise de; davacı gerek dava dilekçesinde "her türlü delil", gerekse de delil listesinde "her türlü yasal kanıt" demek suretiyle, her türlü delile dayandığını açıkladığından, yemin deliline de dayanmış sayılır....

                  İnananın, inanılana inançlı olarak kazandırdığı hak ya da nesne ise “inanç konusu şey” olarak nitelenir. İnançlı bir işlemde, kazandırıcı işlemin tarafları ile borç doğuran anlaşmanın tarafları aynıdır. İnançlı işlemde inanılan, hakkını kullanırken kararlaştırılan koşullara uymayı, amaç gerçekleşince veya süre dolunca hak veya nesneyi tekrar inanana (veya onun gösterdiği üçüncü kişiye) devretmeyi yüklenmektedir. İnançlı işlem, kazandırmayı yapan kişiye yani inanana belirli şartlar gerçekleşince, kazandırmanın iadesini isteme ... sağlayan bir sözleşmedir. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde bunun dava yoluyla hükmen yerine getirilmesi istenebilir. İnanç sözleşmesinden ... davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir....

                    İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Somut olayda; davacı inanç sözleşmesini yukarıda açıklandığı şekilde yazılı delil ya da karşı tarafın elinden çıkmış delil başlangıcı niteliğindeki bir belge ile kanıtlayamamıştır. Ancak; davacı 23.09.2011 tarihli dava dilekçesinde her türlü yasal deliller demek suretiyle yemin deliline dayandığını bildirmiştir. Bu durumda, mahkemece davacıya, davalıya yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılıp bu hakkını kullanıp kullanmayacağı sorularak HMK'nın 225. ve devamı maddeleri gereğince işlem yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Kararın açıklanan bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu