Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki inanç sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen ve yukarıda tarih-numarası yazılı olup davanın kısmen kabulüne dair kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle dosya Dairemize gönderilmiş, bu aşamada. mümeyyiz davacının 14.5.2014 havale tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden feragat ettiğini bildirdiği anlaşılmış olmakla dosya re’sen ele alındı, içindeki kağıtlar okundu, gereği görüşülüp düşünüldü: Feragat, HMK’nın 307. maddesi uyarınca istemde bulunanın talep sonucundan vazgeçmesidir. Mümeyyiz davacının 14.5.2014 tarihli dilekçesi temyiz talebinden vazgeçme mahiyetinde olup sonuç doğurucu niteliktedir. Bu itibarla, davacının temyiz isteminin feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, inanç sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, davada tapu iptali ve tescil istemi bulunmamaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 12.02.2016 tarihli ve 2016/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ne var ki; 4. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6644 sayılı kanunla değişik 60. maddesine göre görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 03.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Hizmet sözleşmesinden kaynaklanan Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşılacağı üzere taraflar arasındaki uyşmazlık, takas sözleşmesi ve inanç ilişkisine dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (13.)...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.04.2014 gününde verilen dilekçe ile inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 17.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R İnanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı on yıl olup bu süre davacının ferağ umudunu yitirdiği andan itibaren başlar. Davacının da bu davayı açmakla dava tarihi itibariyle ferağ umudunu yitirdiğinin kabulü gerekir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/767 Esas KARAR NO: 2022/111 DAVA: Alacak (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 06/12/2021 KARAR TARİHİ: 17/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili---- akdedildiğini, iş bu --- olduğunu, alıcı taraf ise davalı taraf olduğunu, sözleşmeye göre ---- bulunan ----- müvekkiline ait hisselerin alıcıya satış ve devri ile alıcının bunun karşılığında satıcı olan müvekkiline ödemesi gereken devir bedelinin kararlaştırıldığını, ---maddesinde Hisselerin devrine dair ödenecek devir bedeli ---- şirkete ödenecek olan--- ödeneceğinin kararlaştırıldığını, işbu pay devri --- kayıtlarında mevcut olduğunu, müvekkili ---- olduğunu, müvekkili işbu ---- davalıya devrettiğini ancak davalı tarafın müvekkiline ait ---- devrine karşı devir bedelini ihtarname çekilmesine rağmen ödemediğini beyan ile ödenmeyen hisse devrine karşı belin tahsilini...

            Uyuşmazlık ve hüküm * inanç sözleşmesinden ve Borçlar Kanununun 18. maddesinde yer alan muvazaadan kaynaklanan tapu iptali ve tescil, kabul edilmemesi halinde taşınmazın bedelinin tahsili isteğine ilişkin olup, mahkemece dava reddedilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.İnceleme görevi asıl ilişkinin inanç sözleşmesinden kaynaklanmasına göre Yargıtay * 14. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay *14. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.11.2007...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre asıl dava; inanç sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde tazminat, birleşen dava elatmanın önlenmesi, ecrimisil isteğine ilişkin olup, taraflar arasındaki asıl ihtilaf inanç sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Gerçekten, inanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Burada önemli olan, Borçlar Kanununun 128.maddesi gereğince zamanaşımı süresinin hangi tarihte başlayacağının saptanmasıdır. Zira, anılan hüküm uyarınca zamanaşımı alacağın muaccel hale geldiği tarihten başlar. Alacağın muaccel olduğu tarih ise, Dairemiz uygulamasına göre inanç sözleşmesi alacaklısının ferağ umudunu yitirdiği tarihtir. Somut uyuşmazlıkta, daha önce davalılar tarafından davacılara, dava konusu taşınmazların ferağının verilmeyeceği ihtar ve ihbar edilmediğinden, zamanaşımı dava tarihinde başlar. Kaldı ki, gerek 3089 ve gerekse 3045 sayılı parsellerde taraflar müştereken zilyet olduklarından, davalıların zamanaşımı savunmasında bulunmaları iyiniyetle bağdaşmaz....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2023/214 Esas KARAR NO : 2023/434 DAVA : Alacak (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 06/03/2023 KARAR TARİHİ : 15/05/2023 KARARIN YAZILDIĞI TARİH :07/06/2023 Davacı vekili tarafından açılan Alacak (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; inançlı akitten kaynaklanan sebepsiz zenginleşme davasının arzından ibaret olduğunu, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davalarının kabulünü, müvekkili .... aleyhine sebepsiz zenginleşen davalılar ... ve ........

                    İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu