WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilahare Dairemizin 11.11.2014 günlü mahalline iade kararı sonrası dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, üst hakkının terkini ve ödenmeyen üst hakkı bedellerinin gecikme zamları ile birlikte tahsili istemlerine ilişkindir. Karşı dava ise, peşin ödenen üst hakkı bedelinin istirdadı, muhdesat bedeli ve muhdesat dışı yapılan harcama ve kar mahrumiyeti tazminatının tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece, asıl davada üst hakkının tapudan terkini talebinin kabulüne, üst hakkı bedellerinin tahsili talebinin reddine, karşı davada ise davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir....

    olmayıp normal şartlarda 4.494.546,32 TL olarak ödenmesi gereken 2020 yılı üst hakkı bedelinin tedbiren 1.750.000....

    Türk Medeni Kanununun 831’inci maddesi hükmü uyarınca üst hakkı sahibi, üst hakkından doğan yetkilerini veya üst hakkı sözleşmesinden doğan bir borcu önemli ölçüde ihlal ederse, yüklü taşınmaz maliki üst hakkının kendine devredilmesini talep edebilir. Bu düzenleme ile hükmün sevk edilişindeki gerekçeler de nazara alındığında, üst hakkı ilişkisine son verilme imkanı sınırlandırılmıştır. Zira üst hakkı sahibinin, üst hakkından uzaklaştırılması sadece taraflar arasındaki ilişkinin ağır şekilde ihlal edilmesi halinde ve bir bedel karşılığında mümkündür. Bu bağlamda, Türk Medeni Kanununun 831’inci maddesi emredici nitelik taşır ve üst hakkı sahibinin bu hakkını kaybetmesine yol açabilecek borca aykırılık ve haklı nedenle fesih kurumlarına göre özel hüküm niteliğindedir. Üst hakkının süresinden önce devredilmesi istemi, üst hakkının sağladığı yetkilerin ağır şekilde aşılması veya üst hakkı sözleşmesinden doğan borçların önemli ölçüde ihlal edilmesi koşuluna bağlanmıştır....

    Doğalgaz Boru Hattı Projesi (TANAP) nedeniyle dava konusu ... ili, ... ilçesi 124 ada 22 parsel sayılı taşınmazda 49 yıllık müstakil ve daimi nitelikli üst hakkı ve inşaat aktivitesinin başlamasından itibaren 3 yıllık geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ile 49 yıllık daimi ve müstakil nitelikli üst hakkının davacı kurum adına hükmen tesciline karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Davacı idare ...; 27.05.2013 tarihli ve 2013/4882 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile proje için gerekli arazi edinimi çalışmalarını yürütecek arazi hakları kuruluşu olarak görevlendirilmiştir. 4586 sayılı Petrolün Boru Hatları ile Transit Geçişine Dair Kanunun 8/e maddesinde, ''Görevlendirilen kamu kurum veya kuruluşu, kamulaştırma ve/veya diğer iktisapları, mülkiyet edinme veya gayrimenkul üzerinde müstakil ve daimî haklar dahil irtifak hakkı tesisi suretiyle yapabilir.'' hükmü yer almaktadır....

      İstinaf sebepleri: Davacı vekili süresinde sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde; taraflar arasındaki ilişkinin üst hakkı sözleşmesi olduğunu, davalı ile resmi şekilde üst hakkı sözleşmesi yapıldığını, üst hakkının halen devam ettiğini davalının bu üst hakkına dayalı olarak taşınmazları ipotek ettirdiğini, davalının taşınmazı malik gibi tasarruf ettiğini belirterek mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesi talep etmiştir....

        Mahkemece, tesisin genel olarak bakımsız olması iddia ediliyorsa davacının 12 yıl boyunca kullanırken bu hususu gözardı ettiği nazara alınarak tesisi bu haliyle kabul ettiğinin varsayılacağı, nitekim zamanında ayıp ihbarında bulunmadığı ve tesisi ilk kullandığı zamanda ve zamanaşımı dolmadan evvelki yıllarda bu durumu dile getirmek suretiyle sözleşmenin feshini talep etmediği, bu aşamadaki talebinin nazara alınmayacağı, davalı firmanın fatura kesip kesmemesi maliyeyi ilgilendiren bir husus olup, bu durum devre tatil sözleşmesinin feshi için gerekli bir neden olmadığı, davalı firmanın sadece üst hakkına sahip olması ise yine sözleşmenin feshi için bir neden olmadığı, nitekim devre tatil sözleşmesi bir tesiste tüketiciye belirli bir dönem kullanma hakkı sağlayan, mülkiyetten ayrı ve şahsi hak niteliğinde bir hak olduğu, tüketici sadece kullanım hakkı sahibi olduğu, davalının maliyeden üst hakkı almak suretiyle bu hakkı tüketiciye sağlamasında bir sakınca bulunmadığı, bu nedenle davacının...

          YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, takip borçlusunun üst yapı devir hakkının ve üst yapı devir hakkı bedelinin haczinin hukuka uygun olduğunu, somut olayda, üst yapı ruhsatı değil, üst yapı devir hakkı ve bedeli haczedildiğini, devir hakkının haczinin mümkün olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, şikayetin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca 3218 Sayılı Kanun uyarınca üst yapı devir ve üst yapı devir hakkı bedeline haciz konulmasına ilişkin icra memur işlemini şikayete ilişkindir. Somut olayda; İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün 2017/14942 Esas sayılı dosyası ile, davalı alacaklı tarafından, borçlu KNK Makine Dış Tic. Paz....

          Tapu kütüğünün ayrı bir sayfasına kaydedilen, bağımsız ve sürekli nitelikte olan üst hakkının, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun'un 704. maddesi kapsamında taşınmaz olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu durumda, üst hakkı kurulması işlemi, bir taşınmazın kiralanması niteliğinde olduğundan, üst hakkı bedeli üzerinden 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesinin 5. fıkrasının (b) bendi uyarınca tevkifat yapılması gerektiğinden yapılan tahakkuk işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin kabulüyle Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği oyuyla Daire Kararına katılmıyoruz....

            İçmeler mevkiinde bulunan Hazine adına kayıtlı 5487 parsel sayılı taşınmazın 41 yıl süre ile kullanımı konusunda irtifak hakkı sözleşmesi imzaladıklarını, davalı idare tarafından gönderilen 14/03/2007 tarihli yazı ile, 1999-2000-2001-2002-2003-2004 yıllarına ait irtifak hakkı bedel farkları ile birlikte 13.444,97 TL KDV bedeli ve 01/04/2007 tarihine kadar hesaplanan gecikme zammının ödenmesi gerektiğinin, aksi halde 6183 sayılı yasanın uygulanacağının belirtildiğini, oysa ki taraflar arasında yapılan sözleşmede irtifak hakkı bedeline KDV ekleneceğinin belirtilmediğini, 19/08/2004 tarih ve 2004/9 sayılı genelge ile de irtifak hakkı işlemlerine KDV alınamayacağının ifade edildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davalı idare tarafından haksız olarak KDV bedeli adı altında tahsil edilen toplam 1.008,92 YTL’nin ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte istirdadına, 2002-2003 yılı için KDV bedeli olarak talep edilen 12.436 YTL nedeniyle borçlu olmadıklarının...

              Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, 2012/1,2,3,11, 2013/2, 2015/12 ve 2016/1 dönemlerine ilişkin muhtasar beyannamelerinde sehven kira ödemesi olarak bildirilen tutarların gerçekte üst hakkı bedeli olduğundan bahisle tahsil edilen vergilerin yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle düzeltme ve şikayet başvurusu yapılmış ise de, açılan davada Vergi Dava Dairesince, verginin yasallığı ilkesi uyarınca, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun vergi tevkifatını düzenleyen 94. maddesinde açıkça sayılmayan dava konusu üst hakkı üzerinde vergi tevkifatı yapılmasına hukuken olanak bulunmadığı belirtilerek davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu