Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle önalım hakkının niteliğinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu'nun 733. maddesi uyarınca, pay satışının önalım hakkı sahibine bildirilmesinden itibaren üç ay içinde ve her halde satışın üzerinden iki yıl içinde, dava açılmak suretiyle kullanılması ve bu beyanın muhatabına ulaşması ile birlikte, önalım hakkı sahibi ile alıcı arasında yeni bir satış ilişkisi doğar. Kanuni önalım hakkı, paylı mülkiyet ilişkisinin kurulduğu anda doğar ve mülkiyet ilişkisi devam ettiği müddetçe varlığını sürdürür; paydaşlardan birinin, payını üçüncü bir kişiye satması durumunda, önalım hakkı kullanılabilir hale gelir. Kanuni önalım hakkının, başlıca iki amacının olduğundan bahsedilir. Birincisi, paydaşlar arasına istenmeyen kişilerin girmesini önlemek; diğeri ise, paydaş sayısını azaltmak ve paylı mülkiyetin ortadan kalkmasını kolaylaştırmaktır....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taşınmazda fiili taksimin olduğunu, davacının kendi haksız fiili taksiminin varlığını kabul etmeyerek haksız şekilde hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde kötüniyetli davranarak haksız şekilde hak sahibi olmaya çalıştığını, inançlı işlem nedeniyle gerçek bir satışın bulunmadığını, İsmail, İhsan ve Mesut Yurtsever hakkındaki icra takipleri UYAP sisteminden görüleceği üzere bu kimselerin borca batık halde olup dava konusu dükkanların icra satışları yoluyla kaybetmemek için satış işlemini yapmak zorunda kaldığını belirtilerek eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalı usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.11.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, 37 ada 3 parsel sayılı taşınmazda 29/32 oranında malik olduğunu, söz konusu taşınmazın 3/32 hissesinin ... tarafından 04.08.2014 tarih, ... Yevmiye numaralı senet ile 4.000 TL bedelle ...'e satıldığını, önalım hakkına dayanarak tapunun iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, fiili taksim iddiasında bulunmuş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Vadeli bir mevduat hesabına depo edilmeyen satış bedelinin değerinde, satış tarihi ile depo tarihi arasında geçen süre nedeniyle azalma meydana gelmiştir. Bu nedenle ön inceleme tarihi olan 17.05.2022 tarihinde önalım bedeli vadeli bir mevduat hesabına yatırılarak nemalandırılmış olsaydı bu paranın vadeli hesaba aktarıldığı tarihte önalım bedelinin ulaşacağı değer ile depo edilen önalım bedeli arasındaki farkın da mahkemece depo edilmesine karar verildikten sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken dava konusu taşınmazın satış bedeli nemalandırılmaksızın davalı tarafın zararına davacı tarafın haksız menfaatine neden olacak şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir....

    K A R Ş I O Y Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, 318 parsel sayılı taşınmaz paydaşlarından dava dışı ...nin payını 25.05.2011 tarihinde davalıya sattığını, bu pay satışının müvekkiline herhangi bir şekilde bildirilmediğini belirterek bu paya ilişkin olarak tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, dava konusu taşınmazın 1996 yılında ...isimli kişiden haricen satın alındığını ancak tapunun 25.05.2011 tarihinde devralındığını, davalının haricen satın aldıktan sonra 1999 yılında iki ayrı bina yaptığını, davacının bina yapıldığını bizzat gördüğü halde hiçbir itirazda bulunmadığını, bu duruma itiraz etmeyen davacının önalım hakkını kullanmak istemesinin hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu, dava konusu taşınmazın 15-20 yıl önce kardeşler arasında ./.....

      Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazda, paydaşlardan birisinin payını üçüncü kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyetin oluşması ile doğar ve satışla kullanılabilir hale gelir. Yasadan doğan bu hak bazı istisnai hallerde kullanılamaz. Örneğin, taksim, bağışlama ve fiili taksim durumunun gerçekleşmesi halinde cereyan etmez. Önalım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılır. TMK'nın 733/3. maddesi hükmüyle yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. ( TMK 733/4. madde). Bu süre, hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Önalım bedeli tapuda yapılan akitte gösterilen değer ve alıcının ödediği tapu masraf ve harçlarıdır....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/227 Esas KARAR NO: 2022/576 DAVA: Tazminat (Tapunun Haksız Ele Geçirilmesi Nedenli) DAVA TARİHİ : 23/03/2022 KARAR TARİHİ: 14/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Tapunun Haksız Ele Geçirilmesi Nedenli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;---------- tarafından inşa edildiğini, arsa sahibinin ve bir dönem ------------yılında müvekkiline tahsis edilen dava konusu daireyi kat irtifakı tesisi nedeni ile adına tescil ettirdiğini, --------- karşılığı müvekkili adına tahsis edilen dava konusu daireyi kendi adına tapuda tescil ettirmiş ise de, yapılan tescil yolsuz tescil olduğunu, adına yolsuz tescil----- müvekkili adına tahsis edilen iş bu gayrimenkulü davalılardan --- tapuda satış göstermek sureti ile devir ve tescil ettirdiğini----- yapılan satışın muvazaalı olması nedeni ile iptali talep edildiğini, mahkemeden tebdir talep edilmiş ancak tedbir talebimiz red edildiği için ----tarafından...

        Davacı Samsun İli,Terme İlçesi, Kocaman/Merkez mahallesi ve tapunun 204 Ada 4 Parsel , Cilt 13, sayfa 1247’de kayıtlı taşınmazın malikidir. Müvekkilim davaya konu edilen taşınmazların satıldığını yeni öğrenmiştir. Her 2 parsel tarım arazisi niteliğinde olup , sınırdaş taşınmaz niteliğindedir.Bu nedenle sınırdaş parsel maliki olan müvekkilim , satım konusu yapılan parsele ilişkin yasaların kendisine tanımış olduğu önalım hakkını kullanmak istediğini, davalı , Samsun ili, Terme İlçesi, Kocaman/Merkez Mahallesi ve tapunun 204 Ada 5 Parsel , Cilt 13, sayfa 1248’de kayıtlı taşınmazı 76.500,00TL bedelle satın almıştır....

        e 13.000 TL bedel ile satıp devrettiğini ileri sürerek önalım hakkına dayanarak tapunun iptaline ve davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, dava konusu payı davalının haricen önceden satın aldığını, 24.12.2012 tarihli tutanakta davacının ve davalının eşi ...'in ayrı ayrı imzaları bulunduğunu, satış bedelinin gerçekte 328.000 TL olduğunu, davacı tarafın söz konusu önalım hakkı davasından eylemli olarak feragat ettiğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce 21/05/2015 tarih ve 2015/142 E, 2015/5694 K. sayılı ilam ile davalı vekili tarafından ibraz edilen 31.01.2014 tarihli davacı ... tarafından imzalandığı ileri sürülen davadan feragata ilişkin belgenin, davacının eli ürünü olup olmadığının gerekirsrapor alınmak suretiyle araştırılması gerektiğinden söz edilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir....

          Davalı dava dilekçesinde özetle; davacının tüm talep ve beyanları haksız ve hukuka aykırı olmakla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde "davacının 10966 ada, 47 parsel sayılı taşınmazda paylı mülkiyet sahibi olduğu, müvekkilin paylı mülkiyete konu taşınmazın bir kısım hissesini 12.07.2017 tarihinde devraldığı" ifade edilerek şüfa hakkı kullanımı suretiyle tapu iptali ve satış bedelince davacı adına tescilinin talep edildiği. davacının da kabulünde olduğu üzere taşınmazın 2496/41472 hissesi yani 13/216 hissesi müvekkil tarafından 12.07.2017 tarihinde müvekkil tarafından satın alındığını, davanın 10.09.2021 tarihinde açıldığını, satışın üzerinden 4 yıldan fazla bir süre geçtikten sonra davanın açıldığını, 2 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açılmış olması nedeniyle hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, haksız ve hukuka aykırı davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddini, satış tarihini bilen ve hak düşürücü süre geçtikten...

          UYAP Entegrasyonu