Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "davanın kabulü ile; Kocaeli İli, Dilovası İlçesi, Tavşancıl-1 Mah., Köyiçi mevkii, 607 ada 1 parsel sayılı taşınmazda T3 adına kayıtlı 1/2 paya ilişkin tapu kaydının yasal önalım hakkı nedeniyle iptaline, davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, hüküm özetinin İİK 28. Maddesi gereği ilgili tapu müdürlüğüne gönderilmesine, davacı tarafından depo edilen 306.000,00- TL önalım bedelinin karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine" dair karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İnceleme konusu karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Gerekçeli karar davalı vekiline 14/12/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı yönünden istinaf başvurusunun süresinde olduğu anlaşılmıştır....

CEVAP : Davalı vekili, önalım hakkının üç ay ve iki yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, söz konusu olayda müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, davaya konu taşınmazı 55.000,00 TL bedelle satın aldığını, taşınmazı 2 yıl önce almış olup ileride kâr elde amacıyla taşınmazı satın aldığını, almasından sonra anılı olan taşınmazı değeri arttığını, haksız ve mesnetsiz davayı kabul anlamına gelmemekle beraber, davaya konu taşınmazın değeri 55.000,00 TL'nin çok üzerinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, "...dava konusu Dikili ilçesi, Çandarlı Mahallesi, 1309 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın toplamda 32/971 pay satışına yönelik olarak açılan yasal önalım hakkının ileri sürüldüğü, davacının satıştan haricen haberdar olduğu ileri sürülmüştür....

Resmi satış sözleşmesindeki önalım bedelinin makul süre içerisinde depo edilmemesi ve vadeli bir mevduat hesabında değerlendirilmemesi nedeniyle pay satın alan davalıyı fakirleştirecek, önalım hakkını kullanan davacıyı amaç dışında zenginleştirecek yorum ve sonuçlardan kaçınılmalıdır. Hakkın kullanılması hiçbir zaman davalının zararına olmamalıdır. Dava konusu paya yönelik önalım davasının açıldığı tarih ile önalım bedelinin depo edildiği tarih arasında uzunca bir zamanın geçtiği;  bu süre gözönüne alındığında, önalım bedelini zamanında depo etmeyerek kullanması nedeniyle davacının amacı dışında zenginleştirildiği, nemalandırılmayan satış tarihindeki miktarın depo edilmesi nedeniyle faiz getirisinden mahrum kalınması oranında davalının da fakirleştiği, bir tarafın diğer taraf zararına azımsanamayacak derecede oransız bir çıkar sağladığı, bu durumun 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olacağı açıktır....

Resmi satış sözleşmesindeki önalım bedelinin makul süre içerisinde depo edilmemesi ve vadeli bir mevduat hesabında değerlendirilmemesi nedeniyle pay satın alan davalıyı fakirleştirecek, önalım hakkını kullanan davacıyı amaç dışında zenginleştirecek yorum ve sonuçlardan kaçınılmalıdır. Hakkın kullanılması hiçbir zaman davalının zararına olmamalıdır. Dava konusu paya yönelik önalım davasının açıldığı tarih ile önalım bedelinin depo edilmesine yönelik ara karar tarihi arasında uzunca bir zamanın geçtiği;  bu süre gözönüne alındığında, önalım bedelini zamanında depo etmeyerek kullanması nedeniyle davacının amacı dışında zenginleştirildiği, nemalandırılmayan satış tarihindeki miktarın depo edilmesi nedeniyle faiz getirisinden mahrum kalınması oranında davalının da fakirleştiği, bir tarafın diğer taraf zararına azımsanamayacak derecede oransız bir çıkar sağladığı, bu durumun 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olacağı açıktır.   ...

    Bir başka deyişle, harç zaten haksız çıkılan oranda ve mahkum edilen miktara göre hükmedilir. Diğer giderler gibi kazanılan kaybedilen miktara göre tekrar bölüştürülemez. Bu nedenle davalı vekilinin karar ve ilam harcına yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 3 – Ancak yine aynı kanun hükmü uyarınca kanunda yazılı haller dışında yargılama giderleri aleyhine hüküm verilen taraftan alınır. Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. Davacı dava değerini 18.000 TL olarak belirterek önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Dava konusu taşınmazdaki resmi senede göre davalı 92.000 TL bedel ödeyerek pay satın almıştır....

      üzerinden önalım hakkının kullanılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      ön alım hakkının kullanılamayacağını belirterek taşınmazların devrinde satış iradesinin bulunmadığını, haksız ve kötü niyetli açılan davanın reddini talep etmiştir....

      Dava konusu paya yönelik önalım davasının açıldığı tarih ile önalım bedelinin depo edilmesine yönelik ara karar tarihi arasında uzunca bir zamanın geçtiği; bu süre gözönüne alındığında, önalım bedelini zamanında depo etmeyerek kullanması nedeniyle davacının amacı dışında zenginleştirildiği, nemalandırılmayan satış tarihindeki miktarın depo edilmesi nedeniyle faiz getirisinden mahrum kalınması oranında davalının da fakirleştiği, bir tarafın diğer taraf zararına azımsanamayacak derecede oransız bir çıkar sağladığı, bu durumun 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olacağı açıktır. Mahkemelerce, ön inceleme tarihi itibariyle resmi senetteki bedelin, satış masraflarıyla birlikte, vadeli bir mevduat hesabında depo edilmesine karar verilerek yargılama sürecinin uzaması nedeniyle önalım bedelinde meydana gelecek değer kaybının önüne geçilmesi sağlanmış olacaktır....

        sürerek, davalı adına kayıtlı payın önalım nedeniyle adına tescilini istemiştir....

          Tarımsal arazi, sınırdaş maliklerden birine satıldığı takdirde, diğer sınırdaş malikler önalım haklarını kullanamaz. Önalım hakkına sahip birden fazla sınırdaş tarımsal arazi malikinin bulunması hâlinde hâkim, tarımsal bütünlük arz eden sınırdaş arazi malikine önalıma konu tarımsal arazinin mülkiyetinin devrine karar verir. Önalım hakkının kullanılmasında Türk Medenî Kanunu hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir. Buna göre 5403 Sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu'na dayanarak önalım hakkının kullanılması ile ilgili olarak açılan davalarda da, TMK'nın 732 vd maddelerinin esas alınması gereklidir. 6537 Sayılı Kanun ile 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu