Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle zapta karşı tekeffül ve sebepsiz zenginleşme kavramlarının açıklanması ve ilgili yasal düzenlemelere değinilmesi yerinde olacaktır. Zapta karşı tekeffül, satılan malın üçüncü bir kişinin iddia ettiği üstün bir hak yüzünden alıcının elinden alınmasından veya iddia olunan bu hak sebebiyle alıcının mülkiyet hakkını gereği gibi kullanamamasından dolayı satıcının sorumlu olmasıdır. Bu sorumluluk, satıcının mülkiyeti nakil borcunun bir sonucu ve müeyyidesidir. Konunun düzenlendiği ve eldeki uyuşmazlıkta uygulanması gereken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’un (TBK) 214. ve devam eden maddelere göre; satıcının zapta karşı tekeffül borcundan dolayı sorumlu tutulabilmesi için; satılan malın alıcıya teslim edilmiş olması, üçüncü kişinin satılan şey üzerinde zaptı sağlayacak bir hakkının satım sözleşmesinin kurulmasından önce kazanılmış ve sözleşmenin yapılması sırasında da mevcut bulunması şarttır....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2020 NUMARASI : 2018/581 ESAS- 2020/113 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Zapta Karşı Tekeffül nedenine Dayalı) KARAR : Kırıkhan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) 25/02/2020 tarihli, 2018/581 Esas, 2020/113 Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan incelemede; DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkilinin internet üzerinden davalı ile iletişime geçtiğini, 34 XX 976 plaka sayılı aracı almak istediğini söylediğini, anlaşmalarından sonra Manavgat’a gittiğini, almak istediği aracın plakasının 34 XX 219 olarak değiştiğini gördüğünü, galerici olan davalının sözlü olarak verdiği garantiden sonra 16/03/2018 tarihinde 34 XX 219 plaka sayılı 1994 model Renault Broadway marka aracı Manavgat 6....

Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen Borçlar Kanununun 189. maddesinde, satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden, alıcıya karşı mesul ve zamin olduğu açıklandıktan sonra, devamındaki maddelerde de, (BK.189-193 mad.) bu yükümlülüğün koşulları ve zararın kapsamı konusunda açıklamalar getirilmiştir. Borçlar Kanununun 192. maddesinde, satılanın tamamen zaptı halinde, satımın münfesih addolunacağı ve alıcının, satıcıdan aynı maddenin 1, 2, 3 ve 4. bentlerinde yazılı zararları isteyebileceğini hükme bağlamıştır. Bu hükümlere göre, satılanın tamamen zaptı halinde alıcı, satılandan elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği semereler düşülmek suretiyle, ödemiş olduğu semenin faizi ile birlikte iadesini isteyebilir. Satım bozulduğuna göre, satıcının 2013/4679-11871 mal varlığında satım bedeli nedensiz kalır....

    Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalı gerek zapta karşı tekeffül hükümlerine ve gerekse tapu kaydının düzenli oluşturulup tutulmamasından dolayı davacının gerçek zararından dolayısı ile rayiç değerden sorumlu olup, mahkemece verilen kararın onanması düşüncesinde olduğumuzdan aksi yöndeki sayın çoğunluk kararına katılamıyoruz....

      Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, galerici olan davalıdan satın aldığı aracın çalıntı çıkması nedeniyle araca el konulduğunu ve dava dışı 3.kişinin davacı aleyhine başlatmış olduğu takip nedeniyle 28.000,00 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, zapta karşı tekeffül hükümleri çerçevesinde davacının ... olduğu bu bedelin tahsili için davalıya karşı başlatmış olduğu icra takibine davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, adına çıkarılan usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş, beyanda bulunmamış, son duruşma gününden sonra dosyaya vekaletname sunmuştur....

        (HUMK.md.83/2) Davacı 24.7.2008 tarihli oturumda davasını ıslah ederek akıl hastalığı hukuki sebebine dayalı (TMK.md.165) boşanma talebinde bulunmuştur. Islah işlemi karşı tarafın hazır bulunduğu oturumda beyanın zapta geçirilerek imzalanmasıyla tamamlanmıştır. Daha sonra ıslahdan vazgeçilmesi hukuki sonuç doğurmaz. Taraflar arasındaki boşanma davasının ıslah işleminden sonra Türk Medeni Kanununun 165.maddesinde düzenlenmiş olan akıl hastalığı hukuki sebebine dayalı boşanma davası olduğu gözetilerek delillerin bu çerçevede değerlendirilip sonucu uyarınca karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.11.2009 (Pzt.)...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında taşınmaz satımına dair geçerli sözleşme bulunmakta olup, uyuşmazlık; bu satışa konu edilen taşınmazların zaptedilmesi nedeniyle satıcının zabta karşı tekeffül borcu hukuksal nedenine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece de, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin bu olguya işaret eden 29.05.2012 gün ve 2011/18679 E. - 2012/13835 K. Sayılı bozma ilamına uyularak hüküm tesis edilmiştir....

            Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hukuki nitelendirmede hata yapıldığını; mahkeme hakimliğince yanılgılı ve soyut birtakım değerlendirmeler neticesinde ikame edilen kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı tarafça, davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir. DELİLLER: Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 18/04/2019 Tarih - 2015/224 Esas - 2019/176 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; zapta karşı tekeffül nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

            HUKUK DAİRESİ Uyuşmazlık; geçerli taşınmaz satış sözleşmesi gereği davacıya devredilen taşınmazın, tasarrufun iptali davası sonucunda davacının mülkiyetinden çıkmış olması nedeniyle açılan, zapta karşı takeffül hükümlerine dayalı alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 03/12/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

              Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 1.500,00 TL alacağın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Türk Borçlar Kanununun 219-231 maddelerinde düzenlenen, ayıba karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Satım sözleşmesinde satıcının ayıba karşı tekeffül borcunu düzenleyen Türk Borçlar Kanununun 219. Maddesinde, satıcı alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki yada ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumlu olacağı hüküm altına alınmıştır....

                UYAP Entegrasyonu