Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Devlet evveliyatı orman olan bir yer hakkında tapu kaydı oluşturmuş ve özel mülkiyete konu olabileceğini tekeffül etmiş ise bunun sonuçlarına katlanmak ve BK 96. maddesi hükmü de dikkate alındığında alıcının gerçek zararını tazmin etmek zorundadır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalı zapta karşı tekeffül hükümlerine göre rayiç değerden sorumlu olup, mahkemece davalı ... Belediyesinin taşınmazın rayiç değerinden sorumlu tutulması ve dolayıyla aksi düşünce ile verilen hükmün bozulması gerekir. Bu nedenlerle sayın çoğunluk kararına katılamıyoruz....

    HUKUK DAİRESİ Dava; geçerli taşınmaz satış sözleşmesi sonrası zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanan alacak istemi ile başlatılan icra takibine ilişkin itirazın iptali davasıdır. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 24.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      Mahkemece, davacının rayici değil ancak ödediği sabit olan 500.000,00 TL yi isteyebileceği gerekçesi ile davanın bu miktar üzerinden kabulü ile satış sözleşmesinin feshine, 500.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dava, zapta karşı tekeffül hükümlerine dayalı olarak alıcının seçimlik haklarını kullanma istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki harici satış sözleşmesinin, sonradan resmi devir işlemlerinin tamamlanması ile gerçerlilik kazandığı yerleşik Yargıtay uygulamaları ile sabittir....

        Somut olayda çözülmesi gereken uyuşmazlık tarafların bilmemesine rağmen satım anında aslında var olan bir tehlikeye karşı davalı satıcının sorumlu olup olmayacağı ve bu sorumluluğun zapta karşı tekeffül hükümleri doğrultusunda çözülüp çözülemeyeceğidir. Araç halen davacıda olup yapılan yargılama sonucunda müsadere kararı verilip verilmeyeceği belli değildir. Öyle olunca, davacının bu aşamada zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanarak dava açmakta hukuki yararı yok ise de ihtiyati tedbir konulmakla araç hukuki ayıplı hale gelmiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanunu'nun 194 (T.B.K.nun 219 md.) ve devamı maddelerinde düzenlenen, ayıba karşı tekeffül hükümleri kapsamında çözümlenmelidir....

          Karar Düzeltme Yoluna Başvuran Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. B. Karar Düzeltme Sebepleri Davalı vekili; zapta karşı tekeffül koşullarının oluşmadığını, davacının zaptı bilmiyor olması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kayden malik olduğunu ve doğrudan satış işleminin tarafı olmadığını, dava tarihi itibariyle davacının taşınmazın maliki olduğunu, rayiç bedelin hesaplama yönteminin gerekçesinin açık olmadığını, eksiklikler giderilmeden alınan bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 2....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında araç satışına ilişkin geçerli sözleşme bulunmakta olup, uyuşmazlık ve hüküm; aracın zaptedilmesi nedeniyle, zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca açılan alacak istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 28.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              HUKUK DAİRESİ Uyuşmazlık; davalılardan ... tarafından davacıya tapuda yapılan resmi satış işlemi ile satılan ve sonrasında açılan dava ile tapusu iptal edilen taşınmaz nedeniyle ödenilen satış bedelinin zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca tahsili istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen İş Bölümü Kararı ile Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin temyiz inceleme görevi (1. Madde); ''Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden) (TBK m. 77 ila 82) davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar'' olarak düzenlenmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında uyuşmazlığı doğuran hukuki ilişki; geçerli taşınmaz satım sözleşmesi uyarınca ödenilen satış bedelinin zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca tahsili istemine ilişkin olup, temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, davalı Hazine tarafından ihale ile davacıya satılan taşınmazın tapusunun iptali nedeni ile zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca taşınmazın güncel ve müspet değerinin tazmini istemine ilişkindir. Diğer bir anlatımla; davada sebepsiz zenginleşmeye dayalı bir nitelendirme yer almamaktadır. (6110 sayılı Kanunun 8.maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi) Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  HD'nin 02/12/2015 gün ve 2014/40668 E.-2015/35250 K. sayılı kararında özetle, "...Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanunu'nun 214 (eski BK 189) ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen Borçlar Kanunu'nun 214. maddesinde, satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden, alıcıya karşı sorumlu olduğu açıklandıktan sonra, devamındaki maddelerde de, bu yükümlülüğün koşulları ve zararın kapsamı konusunda açıklamalar getirilmiştir....

                  İş sayılı dosyasından verilen arama ve el koyma kararına istinaden zaptedildiği, zapta karşı tekeffülden kaynaklanan dava yönünden yasada herhangi bir zaman aşımı süresi öngörülmediğinden, davalının zamanaşımı definin reddedildiği, zaptedilen tablonun “Bali Müzayede İlk Bahar Müzayedesi 2008'' başlıklı kataloğun 341 sıra nosunda yer aldığı, tablonun asıl sahibi ile davalı arasında tablonun müzayedede satılmasına ilişkin komisyon sözleşmesi yapıldığı, tablonun sahibine karşı davalının vekil sıfatının bulunduğu, davacıya karşı da komisyoncu olması nedeniyle, 6098 sayılı BK’nın 502 ve devamı maddelerinde (eski BK 386 ve devamı maddelerinde) öngörülen vekalet hükümlerinin uygulanması gerektiği, asıl satıcının dava dışı ...olduğu, davalının, asıl satıcının vekili olarak komisyoncu olması nedeniyle, zapta karşı tekeffül iddiasının davalıya yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu