Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zapta karşı tekeffül hükümlerini düzenleyen BK'nın 192. maddesi de, taşınmazın tamamen zaptı halinde, satımın münfesih addolunacağı ve alıcının, satıcıdan aynı maddenin 1, 2, 3 ve 4. bentlerinde yazılı zararları isteyebileceğini, hükme bağlamıştır. Bu bentlerde hükme bağlanan zarar ve ziyanlarda, satıcının kusurlu olmasını gerektirmez. Satıcı, her halükarda bu bentlerdeki zarar ve ziyandan sorumludur. Ancak anılan maddenin son fıkrasına göre, satıcı kendisine kusur isnat edilemeyeceğini ispatlamadıkça, satılanın zaptından kaynaklanan her türlü zarardan da sorumludur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki zapta karşı tekeffül davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalılardan ......

      a vekaleten davalı ... ile yapıldığını, aracın çalıntı olduğu ve şasi numarasının değiştirilerek satıldığı gerekçesiyle araca emniyet tarafından el konulduğunu,zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince davalıların sorumlu olduklarını belirterek;ödemiş olduğu 13.000 TL'nin ve davalıların hukuki eylemleri nedeniyle uğradığı manevi zarara karşılık 1.500 TL'nin yasal faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacının oto galerici olan davalı ...'dan satın aldığı araca el konulması nedeniyle zapta karşı tekeffül hükümlerine göre alacak ve tazminat istemine ilişkindir. Dava konusu araca ilişkin davalı ...'ın ... 12....

        BK'nunda zapta karşı tekeffül hakkında özel hükümler konulmuş ve alıcıya ek bir korunma sağlanmıştır. Burada kural olarak, kurtuluş beyyinesi yoktur, usul sadeleştirilmiştir ve zaptın hukukî sonuçları kesin biçimde belli edilmiştir. Satıcının zapta karşı tekeffül borcu kanuni bir borçtur. Satıcının bu hususta ayrıca taahhütte bulunmasına gerek yoktur. Bu arada, zapta karşı tekeffül hükümlerinin (BK. m. 214 vd.) tapuya kayıtlı taşınmazların satışında da doğrudan doğruya uygulanacağını belirtmekte yarar vardır. Satıcının zapta karşı tekeffül borcundan dolayı sorumlu tutulabilmesi için tekeffülün şu maddi şartlarının gerçekleşmesi gerekir: 1) Satılan mal alıcıya teslim edilmiş bulunmalıdır. Zapta karşı tekeffül borcu ikincil (tali) nitelikte bir borç olduğundan, satılanın teslim edilmemesi durumunda, alıcı, yalnızca BK'nın 96 maddesi ve ardından gelen hükümlere dayanarak satıcıya başvurabilir....

          Davacı taşınmazları tapu sicilindeki güvene dayalı almış olup, davalı satıcı taşınmazların özel mülkiyete konu olacağını tekeffül etmiş sayılır. B.K.'nun 96. maddesi hükmü de dikkate alındığında alıcının gerçek zararını tazmin etmek zorundadır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalı zapta karşı tekeffül hükümlerine göre rayiç değerden sorumlu olup, mahkemece davalının taşınmazın rayiç değerinden sorumlu tutulması gerekir. Aksi düşünce ile verilen hükmün davacı yararına bozulması gerekir. Bu nedenlerle sayın çoğunluk kararına katılamıyoruz....

            Büyükşehir Belediye Başkanlığından 6098 sayılı Borçlar Kanununun 214. ve devamı maddelerinde düzenlenen zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanarak tazminat talep etmiştir. Davacı dava dilekçesinde ... ve Orman Yönetimini taraf olarak göstermemiş, haklarında usûlüne uygun bir dava açmamış, TMK'nın 1007. maddesi uyarınca bir tazminat talep etmemiştir. ... ve Orman Yönetimi yargılama sürecinde mahkemenin talebi üzerine davaya dahil edilmişlerse de, dava dilekçesinde taraf olarak gösterilen ......

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, satılan özel aracın zaptedilmesinden dolayı alıcının zapta karşı tekeffül hükümlerine göre zararının giderilmesine ilişkin olup, uyuşmazlığın niteliğine göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 06.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı, davaya konu tapusuz taşınmazı davalı ile yapılan harici satış sözleşmesi ile satın alarak zilyetliğin devrinin yapıldığını, zilyetliğin devrinden sonra davaya konu yerin 3. kişiler adına tapuya tescil edilmesi nedeniyle davalının sorumluluğu gereği zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince eldeki bu davayı açmıştır. Taraflar arasında harici satışı yapılan taşınmazın tapusuz olması nedeniyle menkul satışı hükümleri gereğince zilyetliğin devri nedeniyle sözleşme geçerlidir. BK 192 ve devamı maddeleri uyarınca hukuken geçerli bir satış söz konusu olduğundan davacı zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince davalıdan talepte bulunabilir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, geçerli araç satış sözleşmesinde, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 08.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın zapta karşı tekeffül borcundan kaynaklanan alacak davası olduğunu, TBK'nun 217. Maddesi gereğince araç bedelinin faizi ile birlikte iadesi için satıcının kusurunun aranmayacağını, dolayısıyla mahkemece davalının kusurunun bulunmadığından bahisle davanın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, istinaf isteminde bulunmuştur. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlık, T.B.K'nın 214 (eski BK 189) ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu