"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, geçerli araç satış sözleşmesinde, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 08.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2-Kabule göre ise davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde, taraflar arasındaki uyuşmazlık, satım aktinden kaynaklanan zapta karşı tekeffül hükümlerine ilişkindir. BK.nun 189. maddesi, satılan şeyin 3. bir şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden satıcıyı alıcıya karşı sorumlu tutmaktadır. Mahkemece uyuşmazlığın BK.nun zapta karşı tekeffül hükümleri doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, ayıba karşı tekeffül hükümlerine göre davanın reddedilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, peşin alınan 17.15 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 4.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, satım akdinden kaynaklanan zapta karşı tekeffül hükümlerine ilişkindir. Hal böyle olunca, taşınmazın mülkiyet hakkını kaybeden davacı BK'nın 217. maddesi delaletiyle zapta karşı tekeffül ve haksız iktisap kurallarına göre davalı/borçlu T18'den zararlarını ve ödediği bedeli talep edebilir. Davacının satın alması sırasında tapu kaydında aynının uyuşmazlığa konu olduğu konusunda herhangi bir sınırlama bulunmaması karşısında, alıcı olan davacının TMK'nın 1020 maddesi gereğince iyiniyetli olduğunun kabulü zorunludur. BK'nın 189. maddesi, satılan şeyin 3. bir şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden satıcıyı alıcıya karşı sorumlu tutmaktadır. Zapta karsı tekeffül hükümlerini düzenleyen BK'nın 192. maddesi de, taşınmazın tamamen zaptı halinde, satımın münfesih addolunacağı ve alıcının, satıcıdan aynı maddenin 1, 2, 3 ve 4. bentlerinde yazılı zararları isteyebileceğini, hükme bağlamıştır....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, satım akdinden kaynaklanan zapta karşı tekeffül hükümlerine ilişkindir. Davacının, davalıdan taşınmazı tapuda 28.06.2006 tarihinde satın aldığı, ancak arsa sahipleri tarafından açılan dava sonucunda davacı üzerindeki taşınmazın tapusunun iptaline karar verildiği, ancak kararın henüz kesinleşmediği uyuşmazlık konusu değildir. Hal böyle olunca, taşınmazın mülkiyet hakkını kaybeden davacı BK.nun 217. maddesi delaletiyle zapta karşı tekeffül ve haksız iktisap kurallarına göre davalı satıcıdan zararlarını ve ödediği bedeli talep edebilir. Davacının satın alması sırasında tapu kaydında aynının uyuşmazlığa konu olduğu konusunda herhangi bir sınırlama bulunmaması karşısında, alıcı olan davacının TMK.nun 1020 maddesi gereğince iyiniyetli olduğunun kabulü zorunludur. BK.nun 189. maddesi, satılan şeyin 3. bir şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden satıcıyı alıcıya karşı sorumlu tutmaktadır....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanununun 189. ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen Borçlar Kanununun 189. maddesinde, satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden, alıcıya karşı mesul ve zamin olduğu açıklandıktan sonra, devamındaki maddelerde de, (BK.189-193 mad.) bu yükümlülüğün koşulları ve zararın kapsamı konusunda açıklamalar getirilmiştir. Borçlar Kanununun 192. maddesinde, satılanın tamamen zaptı halinde, satımın münfesih addolunacağı ve alıcının, satıcıdan aynı maddenin 1, 2, 3 ve 4. bentlerinde yazılı zararları isteyebileceğini hükme bağlamıştır....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, satım aklinden kaynaklanan, zapta karşı tekeffül hükümlerine ilişkindir. Davacının, davalıdan 463 nolu parselde özel parselasyon sonucu oluşan 53 nolu parseli, tapuda kayden 10.6.1996 tarihinde satın aldığı, ancak taşınmazın kadastro mahkemesinde görülen dava sonucu dava dışı Ahmet adına tesciline karar verilerek zapt olunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Açılan tapu iptal ve tescil davası sonucu taşınmazın mülkiyet hakkını kaybeden davacı BK.nun 217. maddesi delaletiyle zapta karşı tekeffül ve haksız iktisap kurallarına göre davalı satıcıdan zararlarını ve ödediği bedeli talep edebilir. Davacının satın alması sırasında tapu kaydında aynının uyuşmazlığa konu olduğu konusunda herhangi bir sınırlama bulunmaması karşısında, alıcı olan davacının TMK.nun 1020. maddesi gereğince iyiniyetli olduğunun kabulü zorunludur....
HUKUK DAİRESİ Dava; geçerli taşınmaz satış sözleşmesinde, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 24/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
HUKUK DAİRESİ Uyuşmazlık; geçerli taşınmaz satım sözlşmesi sonrası tapu kaydının iptalinden kaynaklanan (zapta karşı tekeffül) alacak talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 23.01.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....
Devlet evveliyatı orman olan bir yer hakkında tapu kaydı oluşturmuş ve özel mülkiyete konu olabileceğini tekeffül etmiş ise bunun sonuçlarına katlanmak ve BK 96. maddesi hükmü de dikkate alındığında alıcının gerçek zararını tazmin etmek zorundadır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalı zapta karşı tekeffül hükümlerine göre rayiç değerden sorumlu olup, mahkemece davalı ... Belediyesinin taşınmazın rayiç değerinden sorumlu tutulması ve dolayıyla aksi düşünce ile verilen hükmün bozulması gerekir. Bu nedenlerle sayın çoğunluk kararına katılamıyoruz....
Devlet evveliyatı orman olan bir yer hakkında tapu kaydı oluşturmuş ve özel mülkiyete konu olabileceğini tekeffül etmiş ise bunun sonuçlarına katlanmak ve BK 96. maddesi hükmü de dikkate alındığında alıcının gerçek zararını tazmin etmek zorundadır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalı zapta karşı tekeffül hükümlerine göre rayiç değerden sorumlu olup, mahkemece davalı ... Belediyesinin taşınmazın rayiç değerinden sorumlu tutulması ve dolayıyla aksi düşünce ile verilen hükmün bozulması gerekir. Bu nedenlerle sayın çoğunluk kararına katılamıyoruz....