Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, satım konusu aracın çalıntı olması nedeniyle güvenlik güçlerince el konulması sonucu ödenen satış bedelinin, zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca tahsili istemine ilişkindir. Dosyaya ibraz edilen 19.6.2003 tarihli noter satış senedine göre, dava konusu aracın dava dışı ...adına kayıtlı olduğu ve onun tarafından davacıya satıldığı anlaşılmaktadır. BK.nun 192.maddesi hükmüne göre, satılanın tamamen zapt olunması halinde, alıcı satıcıdan yasada öngörülen taleplerde bulunabilir. Somut olayda davalı satım akdinin tarafı olmadığından zapta karşı tekeffül hükümlerine göre davacıya karşı sorumlu tutulamayacağından ona karşı davada husumet yöneltilemez. (Bu durumda mahkemece davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi ve davalı yararına davanın red sebebi dikkate alınarak maktu vekalet ücreti verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

    Davacılar, davalılar İsmail ve ... ile davalı ...’e ait taşınmazların satışı için anlaşıp, toplam 57 000 USD ödediklerini, Kadastro Mahkemesinde açtıkları davanın SİT alanı içinde kaldığından reddedildiğini ve hazine adına tesciline karar verilip kesinleştiğini,...’in taşınmazların maliki, ... ve İsmail’in satımı gerçekleştiren ve 11.1.1999 tarihli protokol ile pürüz çıkması halinde sorumluluğu kabul eden şahıslar olması sebebi ile sorumlu olduklarını ileri sürerek ödedikleri bedelin tahsili için zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanarak eldeki davayı açmıştır. BK 192 ve 194 maddesi uyarınca hukuken geçerli bir satış söz konusu olduğundan davacı zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince davalılardan talepte bulunabilir. Dosyaya ibraz edilen ve davacı tarafından dayanılan Protokol, 6.10.1999, 8.1.1999 ve 11.1.1999 tarihli belgeler gereği davacılar ile davalılar arasında satımın gerçekleştiği, ancak satış bedelinin kime ne şekilde verildiğinin tam anlaşılamadığı görülmektedir....

      Borçlar Kanununda zapta karşı tekeffül hakkında özel hükümler konulmuş ve alıcıya ek bir korunma sağlanmıştır. Burada kural olarak, kurtuluş beyyinesi yoktur, usul sadeleştirilmiştir ve zaptın hukukî sonuçları kesin biçimde belli edilmiştir. Satıcının zapta karşı tekeffül borcu kanuni bir borçtur. Satıcının bu hususta ayrıca taahhütte bulunmasına gerek yoktur. Bu arada, zapta karşı tekeffül hükümlerinin (BK. m. 214 vd.) tapuya kayıtlı taşınmazların satışında da doğrudan doğruya uygulanacağını belirtmekte yarar vardır. Satıcının zapta karşı tekeffül borcundan dolayı sorumlu tutulabilmesi için tekeffülün şu maddi şartlarının gerçekleşmesi gerekir: 1) Satılan mal alıcıya teslim edilmiş bulunmalıdır. Zapta karşı tekeffül borcu ikincil (tali) nitelikte bir borç olduğundan, satılanın teslim edilmemesi durumunda, alıcı, yalnızca BK'nın 96. maddesi ve ardından gelen hükümlere dayanarak satıcıya başvurabilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında geçerli taşınmaz satış sözleşmesi bulunmakta olup, uyuşmazlık sözleşmeye dayalı zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 13. Hukuk Dairesince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 17.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı; ... ilçesi Uzunbanı mahallesinde bulunan 1230 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesini davalıdan 25.000,00.- TL'ye satın aldığını, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/232 Esas sayılı dosyasında kendisine karşı davalının müteveffa eşinin mirasçıları tarafından muris muvazaası nedenine dayalı olarak dava açıldığını, 12/06/2008 tarihli ve 208/183 Karar sayılı kararla davanın kabulüne karar verildiğini, kararın kesinleştiğini beyan etmekle zapta karşı tekeffül, sebepsiz zenginleşme ve haksız fiil terditli nedenlerine dayalı olarak fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak 30.000,00.- TL tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, zapta karşı tekeffül hükümlerine göre tazminat istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli .... Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, ........2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi K A R A R Dava, kira sözleşmesine dayalı zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece de bu yönde hüküm kurulmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarihli ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında geçerli şekilde akdedilmiş taşınmaz satım sözleşmesi bulunmakta olup, uyuşmazlık; bu sözleşmeye dayalı zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 13.Hukuk Dairesince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 17.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

                  Bu nedenle satım hukukunda zapta karşı tekeffül sorumluluğunun varlığı zorunludur. Satıcının zapta karşı tekeffül borcunun doğması için satım sözleşmesinde ayrıca bu hususta taahhütte bulunmasına gerek yoktur. Ne var ki, taraflar bu sorumluluğu kaldıran veya daraltan sözleşme yapabilirler. Satıcının zapta karşı tekeffül borcundan dolayı sorumlu tutulabilmesi için tekeffülün şu maddi şartlarının gerçekleşmesi gerekir: 1. Satılan mal alıcıya teslim edilmiş bulunmalıdır. Zapta karşı tekeffül borcu ikincil (tali) nitelikte bir borç olduğundan, satılanın teslim edilmemesi durumunda, alıcı yalnızca BK’nın 96 ve devamında yer alan hükümlere dayanarak satıcıya başvurabilir. Üçüncü kişinin hak iddiasını alıcıya karşı ileri sürebilmesi, ancak satılanın alıcı tarafından teslim alınması durumunda söz konusu olabilir. Açıktırki, satılan henüz satıcının elinde bulunuyorsa, üçüncü kişinin hak iddiasını alıcıya değil satıcıya yöneltmesi gerekir. 2....

                    O halde mahkemece, davalı belediyenin; davacının uhdesinde olup işbu davadan önce tapusu iptal edilen parsel yönünden geçerli bulunan satım sözleşmesi uyarınca zapta karşı tekeffül hükümlerine göre sorumlu bulunduğu kabul edilerek gerçek ve güncel müspet zararına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın tamamen reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Ayrıca; dava konusu parsellerden satışı yapılan 3. kişilerin davacı aleyhine açtıkları zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanan alacak davaları nedeniyle davacının kesin olarak ödemiş olduğu satış bedeli ispatlanmadığı ve söz konusu alacakların dava tarihi itibariyle muaccel olmadıkları belirlendiğine göre; bu gerekçeyle diğer parsellere ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken; farklı gerekçelerle hüküm kurulması da doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu