Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, davalının davadan feragat etmesini istediğini, bunun üzerine yazılı talimat verilmesi ile feragat ve masraf, ücreti vekalet istemediğini, sözleşme gereğince karşı tarafa yüklenecek avukatlık ücretinin ödenmesi gerektiğini iddia etmiş, mahkemece de, feragatin davalının bu talepleri nedeniyle gerçekleştiği hakkın özünden feragat edilmediği kabul edilmiş ve ayrıca sözleşme gereği karşı yana yüklenecek vekalet ücretinin avukata ait olacağı kararlaştırılmış ise de; feragat kesin hükmün sonuçlarını doğuran bir taraf işlemi olduğuna ve davacı işi sonuçlandırırken vekalet ücreti istemediğine, ve karşı yan aleyhine verilen bir vekalet ücreti de olmadığına göre, davacı ücrete hak kazanmamıştır. Bu durumda mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle ve yazılı şekilde kabul kararı vermesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

    Noterliğinin 03/07/2020 tarihli araç satış sözleşmesi uyarınca 15.000,00 TL bedelle davalıya devrinin gerçekleştirildiği, dava konusu aracın şasi numarasına müdahale edilerek değiştirildiğinden bahisle soruşturmaya konu olduğu ve soruşturma dosyasına yansıdığı üzere davacıya devri yapılan aracın Change oto olması sebebiyle araca el konuldu, aracın bu hali ile ayıplı olduğu davacının kabule zorlanmasının mümkün olmadığı, davacıya satılan aracın satış akdi esnasında gizli ayıplı olduğu, davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu nedeniyle davacı alıcıya karşı ayıpların varlığını bilmese dahi sorumlu olduğu, ayıba karşı tekeffül borcu kapsamında davalının, davacıda oluşan zarardanda sorumlu olduğu anlaşılmakla, dava konusu 34 XX 992 plaka sayılı aracın davacı tarafça davalı satıcıya iadesi ile araç satış bedeli olan 15.000,00 TL'nin dava konusu 34 XX 992 plaka sayılı aracın davacı tarafından davalı satıcı T3 teslimi tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili...

    Kiraya verenin zapta karşı tekeffül borcu 6098 Sayılı TBK.’nun 309. maddesinde düzenlenmiştir. Kiraya veren kiralananı her türlü maddi ve hukuki ayıptan ari olarak kiracının kullanımına sunmak ve kira müddetince bu hali ile muhafaza etmekle yükümlüdür. Üçüncü kişinin aynî bir hakka dayalı olarak kiralanan üzerinde ileri sürdüğü talepler davalı kiralayanın tekeffülü altındadır. Davacı kiracının ödemek durumunda kaldığı ecrimisil bedellerinin de bu kapsamda değerlendirilmesi zorunludur. Bu nedenle Mahkemece, kira sözleşmesi ile aynı döneme rastlayan ecrimisil ödelemeleri saptanarak, ödenen ecrimisil bedeli, ödenen kiradan düşükse ecrimisil miktarında, ödenen ecrimisil bedeli ödenen kiradan fazla ise ödenen kira miktarında istirdat isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

      Kiraya verenin zapta karşı tekeffül borcu 6098 Sayılı TBK.’nun 309. maddesinde düzenlenmiştir. Kiraya veren kiralananı her türlü maddi ve hukuki ayıptan ari olarak kiracının kullanımına sunmak ve kira müddetince bu hali ile muhafaza etmekle yükümlüdür. Üçüncü kişinin aynî bir hakka dayalı olarak kiralanan üzerinde ileri sürdüğü talepler kiraya verenin tekeffülü altındadır. Davacı kiracının ödemek durumunda kaldığı ecrimisil bedellerinin de bu kapsamda değerlendirilmesi zorunludur. Bu nedenle Mahkemece, kira sözleşmesi ile aynı döneme rastlayan ecrimisil ödelemeleri saptanarak, ödenen ecrimisil bedeli, ödenen kiradan düşükse ecrimisil miktarında, ödenen ecrimisil bedeli ödenen kiradan fazla ise ödenen kira miktarında istirdat isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

        Borçlar Kanununda tanımını bulan ayıba karşı tekeffül, satılan şeyin satıcının zikrettiği vasıfları taşımamasından veya bu şeyin değerini sözleşme gereğince ondan beklenen yararları azaltan veya kaldıran eksiklikler bulunmasından satıcının sorumlu olmasıdır (TANDOĞAN, H.: Özel Borç İlişkileri, C. I/1, Ankara 1988, s. 163; YAVUZ, C.: Türk Borçlar Hukuku, Özel Hükümler, İstanbul 2007, 7. Baskı, s. 97). Ayıba karşı tekeffül borcu, satıcının mülkiyeti geçirme borcunun tamamlayıcısıdır. Aynı zamanda satıcının bu borcu kanuni bir borç mahiyetindedir (YAVUZ, N.: Ayıplı İfa, Ankara 2010, 2. Baskı, s. 91- 92). 818 sayılı mülga Borçlar Kanununun 196. maddesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 221. maddesine göre satıcı, satılanın ayıbını alıcıdan hile ile gizlemiş ise satımda tekeffül hükmünü kaldıran veya sınırlayan her şart batıldır. Satıcı, tekeffül ödevini kaldırırsa kendisi ve karşı akit için gizli kalmış olan ayıplardan sorumlu olmak istemediğini belirtmektedir....

          KARŞI OY: Daire ilamının "....sahte imzalı dekontlardaki imzaların Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü'nün uzmanlık raporuna göre aldatıcılık kabiliyetinin bulunduğunun bildirilmiş olması karşısında, mahkemece söz konusu dekontların aldatıcılık kabiliyetinin olup olmadığı bizzat incelenerek bu hususun zapta geçirilmediği görülmekle bu haliyle eylemlerin hangi nedenle basit zimmet kabul edildiğine dair yeterli gerekçe gösterilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi" yönünden yapılan Sn. çoğunluğun bozma nedenine katılmamaktayım. Zira Mahkemece bu yönde bozma ilamında da kabul edildiği üzere Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından inceleme yapılarak imzaların aldatıcı nitelikte olduğu belirtildikten sonra mahkemece bir eksiklik görülmediğinden, hüküm kurmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, davacı-karşı davalı erkeğin açtığı zina nedenine dayalı boşanma davası, davalı-karşı davacı kadının açtığı boşanma davası, davacı-karşı davalı erkeğin tazminat talepleri ile vekalet ücretleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hükmü temyiz eden davalı-karşı davacı ... 13.09.2017 tarihli dilekçesiyle temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz dilekçesinin yukarıda gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 02.10.2017 (Pzt.)...

              Aynı gerekçeyle, kanuna aykırılık nedeniyle batıl (geçersiz) olan bir sözleşmeye konu malın, somut olaydaki gibi üçüncü kişi orman idaresi tarafından hukuka uygun neden ve yollarla tamamen zapt edilmesi halinde, BK.nun 192.maddesinde düzenlenen, satıcının zapta karşı tekeffül borcuda gündeme gelemez. Zira, bu borç, sadece hukuken geçerli bir sözleşmeye konu malın tamamen zaptı halinde söz konusu olabilecek bir borçtur. Geçersiz bir sözleşme nedeniyle bir tarafın karşı taraftan aldığı şey, kendisi yönünden sebepsiz zenginleşme niteliğindedir. Dolayısıyla, geçersiz sözleşmenin tarafları sadece ve ancak, o geçersiz sözleşme nedeniyle birbirlerine verdiklerini, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak 2008/14776-2009/5932 geri isteme hakkına sahiptirler. Kural olarak, bir taraf, verdiğini geri isterken, aynı anda ve karşılıklı olarak kendi aldığını da geri vermek zorundadır....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayalı olarak açılmış tazminat istemine ilişkin davadır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalıya elektrik panolarının galvanizlenmesi işinin verildiğini, davalı tarafından galvinizlenme işinin ayıplı olarak ifa edildiğini ileri sürerek, davalıya galvaniz işi için ödenen 4.849,45-TL'nin, ayıplı galvaniz işlemi sebebiyle kullanılamaz hale gelen panoların yapımında kullanılan malzeme bedeli için ödenen 4.167,60-TL'nin, nakliyeciye ödenen 2.832-TL'nin ve ikinci defa üretilen panoların üçüncü kişiye yaptırılan galvaniz işi için ödenen 3.807,77-TL toplamı 15.656,82-TL alacak talebinde bulunmuştur. Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne dair, verilen karar davalı tarafından istinaf edilmiştir....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, satış sözleşmesine dayalı ayıba karşı tekeffül hükümlerinden doğan alacak istemine ilişkin davadır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalıdan 3 adet lastik sökme-takma makinesi satın aldığını, makinelerin sürekli olarak arızalandığını, makinelerden beklenen faydanın sağlanamadığını ileri sürerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiştir. Yerel mahkemece davanın reddine dair verilen hükmün davacı tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu