Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş Mahkemesinin 2005/759 Esasında kayıtlı dosyasında davacının davalı iş yerlerinde 10/10/1996 ile 05/08/2004 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını, haksız olarak işten çıkarıldığını kendisine alacak ve tazminatlarının ödenmediğini bildirerek hizmet tespiti dosyası ile birleştirilerek yargılama yapılarak alacak ve tazminata karar verilmesini istemiştir. Dosya kapsamında ... 1. İş Mahkemesince ... 1. İş Mahkemesinin 2005/759 Esasında kayıtlı alacak ve tazminat dosyası bu hizmet tespiti dosyası ile birleştirilmiştir. Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 23/02/2012 tarih 2010/13231 E. - 2012/2270 K. sayılı kararında, Hizmet Tespiti ve Alacak - Tazminat davalarının ayrılmasına karar verildiği, ... 1. İş Mahkemesince yapılan yargılama sonunda alacak - tazminat davasının tefrikine karar verilerek ... 1. İş Mahkemesinin 2012/470 Esas numarasına kaydedilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur....

    Her şeye rağmen İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar aranmadan açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali ile ilgili davaların kabul edilmesinin bir sakıncası da; Alacak veya tazminat alacaklısı olduğu iddiasında olan davacının açmış olduğu asıl alacak veya tazminat davasını kaybetmesi, borçlu olduğu iddia edilen davalının aciz içinde olmaması, iptale konu mal ve hak haricinde alacağı karşılayacak alacak miktarından çok daha fazla mal veya hakkının bulunması halinde, iptale konu mal veya haklarla ilgili borçlu sayılan davalı ile 3. kişinin tasarruf haklarının kısıtlanması sonucu zarara uğrayacak olmalarıdır. Bu zararı kim karşılayacaktır?...

      Her şeye rağmen İİK’nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar aranmadan açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali ile ilgili davaların kabul edilmesinin bir sakıncası da; Alacak veya tazminat alacaklısı olduğu iddiasında olan davacının açmış olduğu asıl alacak veya tazminat davasını kaybetmesi, borçlu olduğu iddia edilen davalının aciz içinde olmaması, iptale konu mal ve hak haricinde alacağı karşılayacak alacak miktarından çok daha fazla mal veya hakkının bulunması halinde, iptale konu mal veya haklarla ilgili borçlu sayılan davalı ile 3. kişinin tasarruf haklarının kısıtlanması sonucu zarara uğrayacak olmalarıdır. Bu zararı kim karşılayacaktır?...

        Her şeye rağmen İİK’nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar aranmadan açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali ile ilgili davaların kabul edilmesinin bir sakıncası da; Alacak veya tazminat alacaklısı olduğu iddiasında olan davacının açmış olduğu asıl alacak veya tazminat davasını kaybetmesi, borçlu olduğu iddia edilen davalının aciz içinde olmaması, iptale konu mal ve hak haricinde alacağı karşılayacak alacak miktarından çok daha fazla mal veya hakkının bulunması halinde, iptale konu mal veya haklarla ilgili borçlu sayılan davalı ile 3. kişinin tasarruf haklarının kısıtlanması sonucu zarara uğrayacak olmalarıdır. Bu zararı kim karşılayacaktır?...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alacak ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * resmi evlilikleri olmayan taraflar arasındaki menkul eşyalara ilişkin alacak ve Borçlar Kanununun 49. maddesine dayanan manevi tazminat isteğine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay * 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 19.03.2008 (Çrş.)...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Erken tahliye nedeni ile tazminat ve alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı erken tahliye nedeni ile tazminat ve alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İncelenmesine gerek görülen kiralanan taşınmaza ait tapu kaydı ile kiralayanlar İhsan Karadaş ve Mustafa Koçer vekilinin vekaletnamesinin evraka eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Somut olayda, davacı vekilinin belirsiz alacak davasında maddi tazminat istemini 21/05/2014 tarihli talep artırım dilekçesiyle 165.000,00 TL olarak belirlediği, yargılamanın devamında 16/03/2016 tarihinde açılan ve süresi içerisinde zamanaşımı definin ileri sürüldüğü kısmi dava niteliğindeki davada ise 41.808,46 TL maddi tazminat isteminde bulunduğu, belirsiz alacak davasında talebin bir kez artırılabileceği; bu yönüyle birleşen davadaki talebin belirsiz alacak davasına dahil bir talep olarak değerlendirilemeyeceği, öte yandan davacının maluliyet durumunda değişen ve gelişen bir durumun da olmadığı gözetildiğinde 10 yıllık zamanaşımı süresinin iş kazası tarihinden işletilmesi gerektiği ve birleşen davanın açıldığı tarih itibariyle de bu sürenin dolduğu dikkate alınarak (Ankara 20.İş Mahkemesi‘nin 2016/188 Esas sayılı) birleşen dosyadaki talebin zamanaşımına uğraması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken bu davadaki talep yönünden yazılı şekilde kabule karar verilmesi hatalı olmuştur...

                Mahkemenin ilk kararı sonrası davacı iş sahipleri temyize gelmediklerinden, 4.000.000.000 TL tazminat isteminin reddi hususunda davalı yüklenici lehine kazanılmış hak oluşmuştur. Bozma ilâmına uyulmasından sonra alınan raporlar sonucu mahkemece davacının alacak isteminin 12.488.000.000 TL (12.488,00 YTL)lik kısmı kabul edilirken ilk kararda reddedilen 4.000.000.000 TL.lik tazminat istemi nedeniyle de 2.195.000.000 TL (2.195,00 YTL) kabul edilen miktara dahil edilmiştir. Mahkemenin ilk kararının davacı iş sahipleri tarafından temyiz edilmemiş ve 4.000.000.000 TL.lik tazminat isteminin reddi hususunda davalı yararına kazanılmış hak oluştuğu gözden kaçırılarak, bu tazminat istemi yönünden de 2.195.000.000 TL (2.195,00 YTL) eklenerek kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır....

                  Şirketinden ve ...den tahsilini talep ettiği, 24.12.2013 tarihinde talep artırım dilekçesiyle maddi tazminat istemini 39.686,24 TL’ye arttırdığı, 26.12.2013 tarihinde de talebini ikinci kez arttırarak maddi tazminat istemini 44.686,24 TL olarak talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece verilen 30.12.2013 tarih ve 2008/120 Esas, 2013/742 Karar sayılı ilk kararın temyizi üzerine Dairemizin 18.01.2016 tarih ve 2015/3958 Esas, 2016/146 Karar sayılı ilamında “Manevi tazminatın miktarı ile davacının belirsiz alacak davası olarak açtığı maddi tazminat davasında alacak miktarının hesap raporu ile bilinir hale gelmesi akabinde talebini bir kez artırabileceğinin karar yerinde gözetilmeyerek ikinci bir artırımla talep olunan 5.000,00TL maddi tazminatın hüküm altına alınmaının doğru olmadığına işaretle” yerel mahkeme kararın bozulmasına karar verildiği ve mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde fazlası saklı kalmak kaydıyla 10.000 YTL. manevi, 4625 YTL. maddi olmak üzere 14.625 YTL. tazminatın 22.05.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece manevi tazminat isteminin reddine, maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Maddi tazminat istemine ilişkin dava yönünden; Mahkemece kısmen ret edilip davacı vekilince temyiz konu edilen alacak (tazminat) tuturarı ile davalılardan her birinin arsa payına düşen ve temyiz konu edilen alacak (tazminat) tutaraı 1.170 YTL'sını geçmemektedir....

                      UYAP Entegrasyonu