"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :........Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı asil ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; davacı şirkete kasko sigortalı aracın, yine davacı şirkete ZMSS poliçesi ile sigortalı, davalılardan ...’e ait ve ... sevk ve idaresindeki traktörün ışıklı aydınlatması, uyarı levhası, ikaz ve işaret bulunmayan römorkuna çarptığını, davalının tam kusurlu olduğunu, pert total olan araç için sigortalısına 19.12.2012 tarihinde 53.000,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, zmss kapsamında limitleri dahilindeki 22.500,00 TL ve sovtaj bedeli 6.600 TL mahsubu sonrasında bakiye kısım 23.900 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalılar ... ve ... vekili; davacının kusuru nedeni ile kazanın meydana geldiğini, manevi tazminat isteminin fahiş olduğunu öne sürerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; maddi tazminat istemi yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 15.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ...'...
İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/265 Esas KARAR NO : 2022/33 DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan), Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 11/02/2021 KARAR TARİHİ : 08/03/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan), Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline alacağını temlik eden ... Yetkilisi ... tarafından 05/03/2014 tarihli hisse devir anlaşması uyarınca ... tarafından devralındığını, ...'...
Taraf vekillerinin 15.12.2021 havale tarihli dilekçesinde; Mahkemenizde açılmış bulunan itirazın iptali davasında davacı asil ve davalı asil dava konusu ihtilafa ilişkin sulh olduklarını, sulh anlaşması gereğince davacı ve davalı taraf ve vekillerinin karşılıklı olarak birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücret talepleri olmadığını bildirikleri görülmüştür. Tüm dosya kapsamına göre; Mahkememizde açılmış bulunan itirazın iptali davasında davacı asil ve davalı asil dava konusu ihtilafa ilişkin sulh oldukları ve davacının da talebin konusuz kaldığı, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi talebi de dikkate alınarak, açılan davanın konusuz kaldığı anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur....
Davalıya, ödenmesi gereken borç dava bildirilen tarihte, dava açılmadan önce bildirilmemişse ve doğrudan alacak davası açılmışsa dava tarihinde davalı mütemerrit duruma düşer. Belirtilen şekilde cezai şartı ödemekten kaçınan borçlu bunun için geçmiş günler faizini ancak temerrüde düştüğü günden başlayarak ödemek zorundadır. Bu durumda, hüküm altına alınan asıl borcun faizinin başlangıç tarihinin sarf tarihi, cezai şartın faizinin başlangıç tarihinin ise davalıya borcunun ve tebliğden itibaren bir hafta içinde ödenmesi hususunun bildirildiği Mersin Defterdarlığı’nca düzenlenmiş 29.12.2005 tarihli yazının tebliğ edildiği 09.01.2006 gününden bir hafta sonrası olması gerektiği dikkate alınmadan, asıl borç ve cezai şart toplamı olan 10.091 TL için 30.8.2003 tarihinin faiz başlangıcına esas alınması doğru görülmemiştir....
TL üzerinden devamına, bu bedelden asıl alacak 52.333,16 TL'ye takip tarihinden itibaren taraflar arasındaki sözleşmenin 17.maddesi gereğince akdi faiz uygulanmasına, fazla talebin reddine, %20 tazminat talebinin kabulü ile 18.887,44 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı asil tarafından temyiz edilmiştir....
Açıklanan gerekçelerle davacı şirket adına davacı asil ... tarafından yapılan, usul ve yasaya uygun olmayan temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. (2) Davacı asil ...’in temyizine gelince; Eldeki dava belirsiz alacak davası şeklinde açılamaz. Zira dava konusu 137/7 parsel sayılı taşınmazın resmi akit tablosunda 1.300.000,00 TL miktarında satış bedeli belirlenmiştir. Mahkemece bu bedel üzerinden eksik peşin harcın tamamlanması hususunda davacı tarafa Harçlar Kanunu’nun 28/a ve 32. maddeleri uyarınca süre verilip, verilen süre içinde harcın tamamlanmaması halinde dosyanın işlemden kaldırılarak, işlemden kaldırılma tarihinden itibaren üç ay içinde de işlem yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....
yıllık---oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden---- gider vergisinin davalıdan istenilebileceği, --- sayılı icra dosyası yönünden; Davacı bankanın davalı ASIL BORÇLU VE KEFİLLERDEN TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK KAYDI İLE takip tarihi itibarı----- alacaklı olduğunun hesaplandığı, Takip tarihinden başlamak üzere ----- asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık--- oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden---- davalıdan istenilebileceği ----sayılı icra dosyası yönünden; Davacı bankanın davalı ASIL BORÇLU VE KEFİLLERDEN TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK KAYDI İLE takip tarihi itibarı,----- alacaklı olduğunun hesaplandığı, Takip tarihinden başlamak üzere --- alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık -- oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden -------- davalıdan istenilebileceği, ---- sayılı icra dosyası yönünden; Davacı bankanın davalı ASIL BORÇLU VE KEFİLLERDEN TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK KAYDI İLE takip tarihi itibarı,---- alacaklı olduğunun hesaplandığı, Takip tarihinden başlamak üzere -- alacak...
Mahkemece her ne kadar takip dayanağı senetlerle sözleşmede gösterilen senetlerin bir kısım unsurları arasında farklılıklar var ise de, sözleşmenin takip dayanağı senetlerden doğan borcun tasfiyesi ve tecdidi (BK.m.114) amacıyla yapıldığı, sözleşmeyi imzalayan .....’ın davalı şirketin Ankara Şube Müdürü olduğu ve davalıyı temsil ve ilzama yetkili bulunduğu, sözleşmede takip şartı olarak gösterilen Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/344 E. sayılı dosyasının henüz kesinleşmediği ve takip tarihi itibariyle muaccel bir alacak bulunmadığı gerekçesiyle takibin iptaline, davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Belli günde davacı vek.Av.... ve davalı asil ... ile davalı vek.Av....'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan davalı asil ve avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, davacı tarafından davalıya satılıp teslim edilen Komatsu Marka WA-600 Model Lastik Tekerlekli yükleyici iş makinesi satış bedelinin bakiyesinin tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali ve tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekili, davacının aynı alacak ile ilgili Çivril’de takip yaptığını anılan davada açılmamış sayılmasına karar verildiğini, bu nedenle derdestlik itirazında bulunduklarını, öte yandan makinenin bedelinin ödendiğini, çekler verildiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre davalının ödendiğini iddia ettiği çeklerin ödenmediğinin banka yazısı ile anlaşıldığı, bakiye 86.448.84....