Davacı, davalı ile aralarında otomobil takası konusunda hukuki ilişki bulunduğunu iddia etmiş, davalı ise davacı ile aralarında satış ya da trampa konusunda herhangi bir ilişki bulunmadığını dava dışı ... ile trampa ilişkisine girdiklerini bildirerek iddianın yerinde olmadığını savunmuştur. Bu durumda davacının iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerekmektedir. Davalı tarafça açıkça muvafakat edilmediğinden olayda tanık dinlenmesi usule aykırıdır. Davacıya aracın satışı konusunda vekaletname verilmiş olması, bu aracın vekalet veren adına vekil tarafından 3.bir kişiye devrinin amaçlandığını gösterir. Başka bir ifade ile bu vekaletname taraflar arasında satış ya da trampa ilişkisi bulunduğu yolundaki iddianın kanıtı olamaz. Mahkemece bu yönler gözetilmeden somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Davacılar, davalı ile dava dışı ... arasında yapılan bu hisse devrinin önalım hakkını önlemek amacıyla trampa akdi şeklinde muvazaalı yapıldığını, gerçek bir trampadan bahsedilemeyeceğini; davalının sahibi bulunduğu bağımsız bölümün küçük bir payıyla, dava konusu taşınmazın yine çok küçük bir parçasının değiştirilmesinde önalım hakkını engelleme dışında haklı bir faydasının bulunmadığını, taraflarca yapılan hisse değişikliği sonunda davalının edindiği hisse nedeniyle hemen ortaklığın giderilmesi davası açtığını, bu olaylar birlikte değerlendirildiğinde pay devrinin gerçekte trampa olmadığı belirtilerek önalım hakkı nedeniyle davalıya ait payın iptaline ve adlarına tesciline karar verilmesi talep etmişlerdir. Mahkemece, dava konusu pay her ne kadar trampa akdine dayanılarak davalı adına tescil edilmiş ise de, yapılan işlemin gerçekte satış olduğu ve davacıların önalım haklarını engellemek amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2019 NUMARASI : 2018/1109 ESAS 2019/651 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Konya 4....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/06/2021 NUMARASI : 2021/384 ESAS 2021/341 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Trampa Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, davaya konu sözleşmenin yazılı senet ve bağış hükmünde olduğu, mehir senedinde yazılı müvekkiline ait altınların teslim edilmediğini, bu nedenle söz konusu 500 gram 22 ayar altının aynen iadesi, iade mümkün olmadığı takdirde fiili ödeme tarihindeki parasal değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Cevap dilekçesi sunulmamıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/06/2021 NUMARASI : 2021/384 ESAS 2021/341 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Trampa Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, davaya konu sözleşmenin yazılı senet ve bağış hükmünde olduğu, mehir senedinde yazılı müvekkiline ait altınların teslim edilmediğini, bu nedenle söz konusu 500 gram 22 ayar altının aynen iadesi, iade mümkün olmadığı takdirde fiili ödeme tarihindeki parasal değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Cevap dilekçesi sunulmamıştır....
tarihinde yapılan işlemin trampa olduğunun kabulü gerekeceği, ilk işlem trampa olduğuna göre davalı ...'...
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/2302 Esas sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açtığını, davada taraf olan davacının devirden haberdar olduğunu, eldeki davanın 3 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, müvekkilinin hisse satın almadığını, devir işleminin dayanağının trampa akdi olduğunu, trampa söz konusu olduğunda önalım hakkının kullanılamayacağını, dava kabul edilse dahi taşınmazın dava tarihindeki güncel değeri tespit edilerek depo edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNDE İLERİ SÜRÜLEN DELİLLER: Tapu kaydı, çap, imar durumu incelemesi, tanık, yemin....
Somut olaya gelince; Davacı vekili dava konusu 463 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğunu, davalıların 22.09.2014 tarihinde 460 parselin 100/247 hissesi ile 463 parselin 13/32 hissesini karşılıklı olarak trampa yaptıklarını, bu işlemin gerçekte bir satış olduğunu, davacının önalım hakkını kullanmasını engellemek amacı ile tapuda yapılan temlikin muvazaalı olarak trampa olarak gösterildiğini öne sürerek davalı adına kayıtlı dava konusu taşınmazdaki payının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir. Satış dışındaki temliklerde önalım hakkının kullanılması mümkün değildir. Davacı da tapuda trampa şeklinde yapılan temlikin aslında satış olduğunu iddia ederek muvazaa iddiasında bulunmuştur. Tapudaki işlemin tarafı olmayan davacının bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlaması mümkündür. Davacı tanık göstermiş, muvazaa iddiasında bulunmuş, tanıkları dinlenmemiş, 460 parselin tapu kaydı getirtilmemiştir....
, davalı T4 adına Fatma Bulgur, trampa tarafı diğer şirket Hacılar Oto Emlak İnşaat Mühendislik Hizmetleri Kuyumculuk Gıda Akaryakıt Taşımacılık Zirai Ürünler Turizm Tic....
DAVA KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 2013 yılında davalılarla mal değişim (trampa) sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmeye göre davacının İzmir, Bornova, Kazım Dirik mahallesi, 47 ada, 17 parseldeki taşınmazı ile davalılarda T4 İzmir, Urla, Gebeş Çiftliği mevki, 995 ada, 4 parseldeki taşınmazının karşılıklı olarak devir işlemine konu edildiğini, davacının edimini yerine getirerek, kendisine ait olan Bornova'daki evin mülkiyetini tapuda davalıya geçirdiğini, ancak davalılar tarafından Urla'daki evin mülkiyetinin davacıya geçirilmediğini, bunun üzerine Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/358- 2015/701 E.K. sayılı dosyası üzerinden açılan dava sonucunda davanın kabulüne karar verildiğini, işbu kararın Yargıtay'dan onanarak döndüğünü, taraflar arasındaki 04/04/2013 tarihli sözleşmeye göre alıcı ve satıcıdan herhangi biri vazgeçtiği takdirde 100.000,00 TL cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmede...