Taraflar arasında 19.6.2003 tarihinde yapılan trampa sözleşmesi ile davacı ile davalının trafikte, dava dışı şahıslar adına kayıtlı araçları trampa edip karşılıklı olarak zilyetliklerini devrettiği, davacının, davalıya devrini taahhüt ettiği ... plakalı aracın noterde satış işlemini yapıp trafik devrinin yapıldığı, davalının davacıya devrini taahhüt ettiği ... plakalı aracın noterde devir işleminin yapılmadığı ve trampa sözleşmesinden sonra vergi dairesince bu araça haciz konulduğu dosya içeriği ile sabit olduğu gibi bu husus tarafların ve mahkemeninde kabulündedir. Taraflar arasındaki 19.6.2003 tarihli trampa sözleşmesi 2918 Sayılı Yasanın 20/d maddesi gereğince resmi şekilde yapılmadığı için geçersizdir. Taraflar lehine hak ve yükümlülükler doğurmaz. Alıcı ve satıcı sebebsiz zenginleşme hükümlerine göre karşılıklı olarak verdiklerini iade ile yükümlüdür....
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, dava konusu ihalenin, mülkiyeti davalı idareye, dolayısıyla kamuya ait olan taşınmazın satışına ilişkin olduğu, davalı idarece kamu gücüne dayanan, re'sen ve tek yanlı olarak tesis edilen idari bir işlem olduğu, ihale aşamasına yönelik olarak açılan bakılan davada idari yargının görevli olduğu, Mahkemece ihtilafın doğum nedeninin hatalı tespit edildiği, taşınmazın davalı idarece kamu gücüne dayalı olarak, re'sen ve tek taraflı olarak alınan kararla "Açık Artırma İle İhale Şartnamesi" hükümlerine göre ihaleyle satışa çıkarıldığı, Mahkeme kararında belirtildiği üzere özel hukuk hükümlerinden kaynaklanan bir ihtilafın söz konusu olmadığı, uyuşmazlığın sadece davalı idare ile aralarındaki kira sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlık olarak nitelendirilemeyeceği, kiracılıktan kaynaklanan bir talebinin söz konusu olmadığı, İhale Şartnamesi hazırlanırken kira sözleşmesi ile ilgili düzenlemelerin ve müktesep hakların dikkate alınması gerektiği hâlde...
Davacılar, karşı davalılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizce, asıl davanın trampa sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, alacak; karşı davanın ise trampa sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası niteliğinde olduğu, davacıların 04.02.2012 tarihli sözleşmenin yerine getirileceği inancıyla edimlerini yerine getirdikleri, sözleşmenin şekil yönünden geçersizliğine dayanılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu; bu durumda sözleşmenin geçerli hale geldiği kabul edilerek, taşınmazın 3. kişi adına kayıtlı olduğu da gözetilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra inceleme araştırma yapılarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden söz edilerek hüküm bozulmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava ve karşı dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca yapılan trampa sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince dava ve karşı davanın kabulüne ilişkin verilen karara karşı, davacı-karşı davalı idare vekilince yapılan istinaf başvurusunun Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacı-karşı davalı idare vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" Davacı ... ile davalı ... arasındaki davadan dolayı ... 1.Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 23.10.2012 gün ve 2012/56-2012/374 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık trampa sözleşmesinden kaynaklanmış olup, itirazın iptâli istemine ilişkin kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 19.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GELİŞ TARİHİ : 24.12.2015 Taraflar arasındaki dava, trampa sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın işbölümü yönünden bir karar verilmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 30.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda taraflar tapuda resmi şekilde trampa yaptıklarını ve edimler arasında dengesizlik olmadığı gibi davalıların trampa edimi olan bağımsız bölüm 3.kişiye devredilmiştir. Satıcının sonraki satış işlemlerinde gösterilen resmi değer ile trampaya konu payların parasal değerleri de mütenasiptir. Daha sonraki işlemlerin yasal zemini oluşturmak için trampa gösterildiği iddiası ise ispatlanamamıştır. Tapuda trampa olarak yapılan temlikin aslında satış olduğuna ilişkin davacıların işlemde muvazaa iddiasını kanıtlayamadıklarından dolayı 21.11.2013 tarihinde yapılan işlemin trampa olduğunun kabulü gerektiği, taraflar arasındaki işlem trampa olduğuna göre davalılar taşınmazın paydaşı haline geldiğinden, 22.11.2013 tarihli satış işlemine karşı diğer paydaşlarca önalım davası açılamayacağından, Bölge Adliye Mahkemesinin davanın reddine ilişkin direnme hükmünün onanması gerektiği görüşünde olduğumdan çoğunluğun kararına katılamıyorum....
ün payını davalının maliki olduğu 825 ada 2 parsel sayılı taşınmazda bulunan zemin kat 11 nolu dükkanın 1/5 payı karşılığı trampa ettiğini, devir işleminin gerçekte satış olmasına rağmen önalım hakkının kullanılmasını önlemek amacı ile muvazaalı olarak trampa gibi gösterildiğini ileri sürerek davalı payının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, dava konusu payın trampa edildiğini, bu durumda önalım hakkının kullanılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır....
"İçtihat Metni" Davacı ... ile davalı ... arasındaki davadan dolayı ....Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 30.03.2006 gün ve 435-87 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, trampa sözleşmesinden kaynaklanmakta olup Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Daire'sinin onama kararına karşı karar düzeltme talebinde bulunulduğundan tashihi karar incelemesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Paylı mülkiyetin taşınmazdaki payının gerçek trampa şeklinde tapudaki mülkiyet devrinde şufa hakkı olamayacağını, dava konusu ön alım hakkı kullanılan Mezitli Mah. 4327 nolu parseldeki Adem Yılmaz'ın üzerinde evi bulunan taksimli 1/4 payı ile davalının Mezitli Sarılar Mah. 137 ada, 3 parselin 250.000 TL fark bedelli ödenmek suretiyle mülkiyetin trampa ile devri ve takas sözleşmesi yapılıp, tapuda trampa şeklinde mülkiyet devrinin gerçekleştirildiğini, davalı ile davacı kardeşi Adem Yılmaz arasında gerçekleşen trampa şeklindeki tapuda yapılan mülkiyet devirlerinin, satışın trampa ile gizlendiği muvazaalı trampa olmadığını, gerçek trampa olduğunu bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....