ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2020 NUMARASI : 2019/90 ESAS - 2020/153 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Trampa Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davalı T3 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi....
özellikle isteyen ve kendisine zarar vermeye çalışan davacıların sulhtan önce söz verildiği gibi davanın bitmesi üzerine kardeşi Serpil Çekiçle yaptığı Trampa nedeniyle yine ortak murislerinden kalan diğer taşınmazlarda taksime yanaşmadıklarını ve yine taksim için bu parselde Trampa ile aldığı hisseyi vermesini şart koştuklarını ve bunu vermek istemeyip Ortaklığın Giderilmesi davası açma yerine yine kendisini zorlamak ve kendisine zarar vermek izin işbu davayı açtıklarını, Serpil Çekiç”in trampa yapmasında menfaati bulunmadığı iddiasının da gerçek dışı olduğunu, zira Serpil Çekiç'in, aleyhine açılmış İskenderun 1.Asliye Huk.Mh.nin 2019/25 sayılı dosyasında sulh olması için dava konusu parseldeki payını Arsuz İlçesi Micana Mh.2512 Ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki payıyla trampa etme hususunda verdiği sözü yerine getirdiği gibi Trampa ile aldığı parselin Serpil”in evine yakın olması nedeniyle de menfaati bulunduğunu belirterek açılan davanın reddine, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 26. maddesi uyarınca yapılan trampa sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – 1)Dava konusu ... ili, ... ilçesi, Kelli mahallesi 244 ve 262 parsel sayılı taşınmazlarla, aynı yerde bulunan ... ... mahallesi 36 ve 96 parsel sayılı taşınmazların ve ... ili, ... ilçesi ... mahallesi 70 parselin tüm maliklerini gösterecek şekilde son tapu kayıtları ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtildikten, 2)......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.10.2004 gününde verilen dilekçe ile kira bedelinin yeniden belirlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.9.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin gider olmadığından reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hasılat kira sözleşmesinden kaynaklanan uyarlama istemine ilişkindir. Mahkemece, istem reddedilmiş, kararı davacı kiracı temyiz etmiştir. Yanlar arasındaki kira sözleşmesinin başlangıç tarihi 27.5.2003 olup 5 yıllık sözleşme dönemi 27.5.2008 tarihinde dolmaktadır....
Yapı Kooperatifi'nden müvekkiline verdiği ... no'lu bağımsız bölümle trampa edeceğinin kararlatşırıldığını ve sözleşme uyarınca müvekkilinin arsasını davalıya devrettiğini davalının da adı geçen kooperatifteki ..., ... ve ... no'lu daireleri müvekkili adına tescil ettirdiğini, ancak sözleşmedeki trampa satış şartının davalı tarafından yerine getirilemediğini ileri sürerek, davalı tarafından müvekkilinin arsası üzerine inşaa edilen .... kat köşe dairenin ... Yapı Kooperatifi'nin ... no'lu dairesi ile trampa edilip taşınmazların tapu kayıtlarının trampa koşullarına göre iptal ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayalı tazminat davasıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun, 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun'un 20. maddesi ile değişik “Dava şartı olarak arabuluculuk" başlıklı 5/A maddesinin ilk fıkrasına göre; TTK'nın 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun "Dava şartı olarak arabuluculuk" başlıklı 18/A maddesinin ilk iki fıkrasına göre; ilgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır....
Mahallesi, ... ... 621 ada 134 parsel sayılı taşınmazda paydaş olan ...’ın 265/4608 payını davalıya 29/05/2012 tarihinde satmasına rağmen tapuda trampa olarak gösterdiklerini, tarafların gerçekte pay satışını amaçlamalarına rağmen kanuna karşı hile kullanarak müvekkilinin önalım hakkını kullanmasının önüne geçmek istediklerini, müvekkiline herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, tapudaki bedeli davalının çok yüksek gösterdiğini, davalıya satılan payın iptaliyle önalım hakkına dayanılarak müvekkili adına tescilini ve 3. kişilere devrinin önlenmesi için şerh konulmasını talep etmiştir. Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde, müvekkili ile satıcı arasında iradi olarak trampa işleminin gerçekleştirildiğini, önalım hakkının gerçek satışlarda ileri sürülebileceğini, trampa durumunda önalım hakkından bahsedilemeyeceğini, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan fazla yapılan imalat bedeli, yıkılan bina bedeli ve trampa edilen arsanın ve binanın geç teslimi nedeniyle kira bedelinin tahsili istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470-486 ncı maddeleri ve genel hükümleri, diğer ilgili mevzuat. 3. Değerlendirme 1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Bu durumda davaya konu trampa işleminde trampaya konu payların değerlerinde fahiş farklılık bulunmadığı gibi davalı tanığının beyanının da yapılan işlemin trampa değil satış olduğunu kabule yeterli olmadığı, tanığın, taşınmazı öncelikle trampa ile davalı şirkete devrettiğini daha sonra nakit ihtiyacı sebebiyle trampa yolu ile aldığı taşınmazı 3. bir kişiye para karşılığı sattığını beyan ettiği, öte yandan tarafları, konusu farklı olan ve başkaca deliller değerlendirilerek karar verilen davanın eldeki dosyada delil olarak kabulünün de mümkün olmadığı, mahkemece verilen kararda davalının birden fazla kez aynı şekilde trampa yolu ile taşınmaz hisselerini devralmaya çalıştığı belirtilmiş ise de davalının davaya konu paydan başkaca trampa veya satış şeklinde taşınmazda edindiği pay bulunmadığı, tüm dosya kapsamına göre, önalım hakkının kullanılabilmesi için payın satış yoluyla devredilmiş olması; payın trampa yoluyla devredilmediğini, mülkiyeti nakil işleminin muvazaalı olarak yapıldığını ise...
Davacı, davalının taşınmazı gerçekte satın almasına rağmen önalım hakkının kullanımını önlemek amacıyla muvazaalı olarak temlik işlemini trampa olarak gösterdiğini ileri sürmüştür. Öncelikle davalı 9264 ada 3 parsel sayılı taşınmazda 7742/29333 payını akitte 50.000,00 TL bedel ile dava dışı satıcı ...'a ait dava konusu 7516 ada 5 parsel 27/76 payını akitte 111.760,00 TL bedel göstererek trampa etmiştir. Alınan bilirkişi raporunda trampaya konu 9264 ada 3 parsel sayılı taşınmazda 7742/29333 payının değerinin işlem tarihinde 135.485,00TL; dava konusu 7516 ada 5 parsel 27/76 payın değerinin ise 404.920,07 TL edeceği belirtilmiştir. Görüldüğü üzere trampaya konu taşınmazlar hem mevkii, hem miktar, hem de değer itibariyle denk değildir. Taşınmaz satılıp parası alınabilecekken, bu çeşit bir trampa yoluna gidilmesi hayatın olağan akışına uygun düşmez....