Hukuk Dairesinin 03.06.1997 gün ve 1997/3552-4343 sayılı karar ile onandıktan, karar düzeltme istemi de aynı Dairenin 09.10.1997 gün ve 1997/5857-6699 sayılı karar ile red edildikten sonra kesinleştiği, işte somut olayda dava edilen çekişmeli taşınmazın, elatmanın önlenmesi davasına konu edilen bu taşınmaz olduğu, ......
Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise davacının davalının Ankara Gölbaşı Taşpınar köyü 20 ada 8 parseldeki taşınmazın boş olarak teslimi (elatmanın önlenmesi) ve ecrimisil talebine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın yasal dayanağının Medeni Kanunun 683-vd maddelerinde düzenlenen elatmanın önlenmesi ve elatmadan kaynaklı ecrimisil talebine ilişkin olduğu TTK'nın 4/2. maddesi "a-f" bentlerindeki hususlara ilişkin olmadığı, davalının tacir olmadığı, dava konusunun ticari işletmeye ilişkin olmayıp ticari dava olarak nitelenemeyeceği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin; aynı maddenin (a) bendinde de bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir....
Şti. ile bayilik ilişkisi tesis edildiğini ileri sürerek, intifa hakkına konu taşınmaza davalıların elatmasının önlenmesi ve ecrimisil isteminde bulunmuştur. Davalı .... Şti., kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunmuş, diğer davalılardan ... intifa hakkının mirasbırakanları ile düzenlendiğini, kendilerini bağlamayacağını savunmuştur. Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteminin reddine karar verilmiş, 26.345 TL ticari reeskont faizinin davalı ..., ... ve ...'dan tahsiline karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... ve ... temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalıların diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, intifa hakkına konu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacı yargılama aşamasında elatmanın önlenmesi isteminden vazgeçmiş, ecrimisil isteminin hüküm altına alınmasını talep etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/268 Esas, 2010/257 Karar sayılı dosyasında davalının elatmasının önlenmesine, dava konusu taşınmaza yapılan zorunlu imalatlar olmadan taşınmazın daire olarak kullanılamayacağı gerekçesiyle ecrimisil talebinin reddine karar verilmiş, karar 11/02/2011 tarihinde Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Davalının mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı ve yukarıda numarası belirtilen elatmanın önlenmesi talepli dava tarihi itibariyle kötüniyetli olduğu duraksamadan uzaktır. Mülkiyetten kaynaklanan bir hakka dayanmayan zilyedin taşınmaza yaptığı imalatlar nedeni ile sürekli kullanım hakkının bulunduğunun kabulü mümkün değildir. Bu durumda mahkemece, iddia ve savunma çerçevesinde toplanmış ve toplanacak deliller dikkate alınarak ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/07/2013 NUMARASI : 2011/35-2013/366 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 10.03.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat L.. N.. geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili Avukat gelmedi yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.09.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.02.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, lehine yargı kararı bulunan dava konusu taşınmaza davalı belediyenin kazı çalışmaları yaparak elattığını, elatmanın hiçbir haklı bir nedeni olmadığını, yersiz elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davacılar, kayden malik oldukları 110 ada 3 parsel sayılı taşınmazda bulunan ahşap eve eşyalarını koymak, 112 ada 4 parsel sayılı taşınmazı da ekerek kullanmak sureti ile kardeşleri olan davalının müdahalede bulunduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesini istemişlerdir....
Dolayısıyla, kiralananın bu kısmı davacı olan kiracıya teslim edilmemiş, kiracı çekişmeli bölüme fer’i zilyet olmamıştır. Kiralanan, kiracıya teslim edilmiş ise (kiracı fer’i zilyet durumuna girmişse) kira sözleşmesine dayanarak kiralanana tecavüz eden üçüncü kişiye karşı elatmanın önlenmesini (TMK. m.974, 981, 984) isteyebilir ise de, fer’i zilyet olmadığı anlaşılan davacı sırf kira sözleşmesi sebebiyle tecavüz eden üçüncü kişiye karşı elatmanın önlenmesi davası açamaz. Mahkemece, yapılan bu saptama gözetilerek davanın reddi gerekirken, istemin hüküm altına alınması doğru değildir. Karar, açıklanan nedenle bozulmalıdır. Kabule göre de; davacı 845 ada 19, 25 ve 31 sayılı parsellerin kira sözleşmesine dayanmış ise de, bu sözleşmeler yerinde uygulanıp kapsamı belirlenmemiş, (A) harfli bölümün kira sözleşmeleri kapsamında kalıp kalmadığı uygulamayla saptanmamıştır. Bu yönün inceleme dışı bırakılması da yerinde değildir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/06/2014 NUMARASI : 2014/272-2014/383 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin konusu kalmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, maddi tazminat ve haksız işgal tazminatı isteklerinin reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ....ç'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil, maddi tazminat ve yıkım bedelinin tahsili isteklerine ilişkindir....
Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 592 m2 arsa nitelikli 10539 ada 11 parsel sayılı taşınmazda davacıların 775 sayılı Yasaya göre taşınmazların hak sahiplerine tahsisi işlemi ile 20.06.2014 tarihinde 5/37’şer pay sahibi oldukları geri kalan 22/37 payın ise Muratpaşa Belediyesi adına kayıtlı olduğu görülmüştür....