Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Belediyesince tanzim edilen 02.05.2013 tarihli yapı tatil zaptına göre binanın tamamlanma oranının %100 olarak tespit edildiği, davacının şantiye şefi olarak görev yaptığının yapı ruhsatı, sicil belgesi ve yapı denetim sisteminden anlaşıldığı gerekçesiyle davacının 23.639,08 TL. asıl alacak ve 1.149,46 TL. faiz alacağı olmak üzere toplam 24.788,54 TL. alacağının olduğunun kabulüyle takibin 24.788,54 TL. üzerinden devamına, alacak miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, sözleşmeden kaynaklı alacağa dayalı başlatılan ilamsız takip nedeniyle yapılan itirazın iptali davasıdır. Dosya kapsamında yapılan araştırma karar vermeye yeterli görülmemiştir....

    Bu durumda davanın mutlak ticari nitelikte bulunmamasına ve temel ilişkiden kaynaklı olarak alacak talep edildiğine göre uyuşmazlığın, genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/04/2023 gününde oybirliğiyle karar verildi. KANUN YOLU: Kesin olmak üzere...

      Asliye Ticaret Mahkemesi Tarihi: 30/09/2022 Davanın Türü: Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili açtığı dava ile; .... Mobilya ( yüklenici) ile davalı arsa sahibi arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, müvekkili ile yüklenici arasında da ayrıca "inşaat yapım sözleşmesi" yapıldığını, sözleşmeye göre iş karşılığı kendisine daire verilmek sureti ile ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını ; işlerin % 70 ini tamamlamasına rağmen kendisine vaat edilen tapuların verilmediğini, bu nedenle de " yaptığı işin karşılığı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100.000 TL" nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın reddini savunmuştur. Dosyanın tevzii edildiği Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi .......

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 16/12/2020 NUMARASI : 2020/572 Esas 2020/775 Karar DAVA: Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/04/2021 Görevsizliğe ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA: Davacı vekili ;taraflar arasında; ''...'' projesinde yer alan bir adet taşınmazın satımı hususunda, 02/06/2017 tarihli ''Gayrimenkul Satış Sözleşmesi''nin mevcut olduğunu, sözleşmedeki tüm yükümlülüklerin müvekkili şirket tarafından yerine getirildiğini, müvekkilinin sözleşmeden doğan ve satış bedeli olan, 2.500.000-TL taşınmaz bedeli ve 200.000-TL KDV olmak üzere toplam 2.700.000-TL'yi sözleşmede yazılı ödeme takvimine istinaden, satıcı taraf olan ......

          muvazaalı olduğu belirtilerek müvekkil şirketin hak kaybına sebebiyet verilmemesi ve zarar görmemesi adına dava konusu İzmir ili, Karaburun ilçesi, İskele mahallesi 558 ada 7 ve 8 parsel sayılı taşınmaz paylarına davalı adına kayıtlı olması halinde İİK 281/2 maddesi uyarınca teminatsız olarak ihtiyati haciz şerhi işlenmesini ve tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....

          Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli ... ....... Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, .../04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Dosya kapsamı incelendiğinde; gerek dava dilekçesi açıklaması gerek sunulan faturalar gerekse de karşı yana gönderilen ihtarnameler incelendiğinde; dava konusu alacağın temelinin kira ilişkisine dayandığı, davacının kira alacağından kaynaklı alacağını tahsil etmek için takip başlattığı, takibe itiraz üzerine iş bu davayı açtığı kuşkusuz olup, bilindiği üzere 6100 sayılı HMK 4/1-b maddesinde açıkça kira ilişkisinden kaynaklı tüm alacak davalarının Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görüleceği yazılı olup ilgili maddede kira ilişkisine konu malın taşınır ya da taşınmaz olması yönünde ayrım yapmadığı gibi tarafların tacir olup olmaması yönünden de ayrıma gidilmemiş, hülasa konusu kira alacağına ilişkin alacak davalarının tamamından Sulh Hukuk Mahkemeleri görevli kılnmıştır....

              Yapılan incelemede; Dava, haksız fiil ve haksız tedbirden kaynaklı tazminat talebine ilişkindir. Davacı vekili dilekçesinde ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş mahkemece bu talep reddedilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesinde, “(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. (2) Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Madde metninde belirtildiği üzere, İhtiyati tedbir kararı, ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebilir. (HMK. m. 389/1). Alacak davalarında, davalı malları üzerine alacak miktarıyla sınırlı olmak üzere ihtiyati haciz konulabileceği ise, yasa da ayrıca düzenlenmiştir. (İİK. M.257 vd.)...

                Buna göre, davacı banka tarafından tüketici kredi sözleşmelerinden kaynaklı alacak yönünden davalıya gönderilen ihtarların anılan şartları taşımaması sebebiyle, davalıya usulüne uygun bir muacceliyet ihtarı gönderildiğinin kabulü mümkün değildir. O halde, mahkemece, tüketici kredi sözleşmeleri yönünden davalı borçlunun takip tarihine kadar ödemediği taksitlerle, geç ödeme nedeniyle gecikme faizi ve ferilerinin miktarı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak belirlenecek miktar üzerinden takibin devamına karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre, tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....

                  Arasında 08/07/2015 tarihinde, Eyüp 4.Noterliği'nin 12704 yevmiye numaralı arsa payı karşılğı inşaat sözleşmesi ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, söz konusu şirketin Gebze 7.Noterliği 12/01/2016 tarihli 00388 yevmiye numaralı devir sözleşmesi ile sözleşmenin davalıya devredildiğini, davalının sözleşmeye aykırı davrandığını, binayı geç teslim ettiğini, davacılara kira ödemelerini yapmadığını, eksiklikler dolayısıyla bina ruhsatının alınamadığını ve ayıplı mal teslim edildiğini, sözleşme gereğinrce mal sahipleri tarafından eksik ve kusurlu işlere rağmen tapuda ferağ verilerek davalı T4 altı adet bağımsız bölüm devredildiğini, davalının inşaatı teslim ettiği tarih olan 21/02/2019'dan bu yana eksiklikler olduğunu, sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirmediğini, davacıların bu nedenle büyük mağduriyet yaşadığını, davacıların İstanbul 2.Noterliği 22/05/2019 tarihli, 05314 yevmiye numaralı ihtarname çekildiğini, davalının sözleşmeden kaynaklı cezai şart ve kira bedellerini...

                  UYAP Entegrasyonu