Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda Yaşlılık aylığının kesilmesine yönelik Kurum işleminin iptali istemli davanın reddine, 5997 sayılı Yasanın yürürlük tarihi dikkate alınarak 01.07.2010 tarihinden itibaren yeniden aylık bağlanmasının tespitine karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece Kurum işleminin iptaline yönelik istemin reddi isabetlidir. Ancak 01.07.2010 tarihinden itibaren kesilen aylığı yeniden bağlanmasına ilişkin hükmün dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yasal düzenlemeden kaynaklandığı göz ardı edilerek, davalı tarafın yargılama giderlerine ve bu arada avukatlık ücretine mahkûm edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Y A R G I T A Y K A R A R I Uyuşmazlık Sosyal Güvenlik Kurumu'nun idari para cezasının tahsiline yönelik kurum işleminin iptali ve alacak isteğine ilişkin olup kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle dosyanın Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 24.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, Kurum işleminin iptali ile menfi tespit ve alacak istemlerine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kabulüne karar verilmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesince davacı/birleşen dosya davalısı Münevver Yavuz'un boşandığı eşi ile birlikte yaşamadığı, dosya kapsamında bu hususun somut verilerle ispatlanmadığı gerekçesiyle Kurum işleminin iptaline karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı/birleşen dosya davacısı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kurum işleminin yerinde olduğunu, davacının eski eşi ile birlikte yaşadığını, yerel mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, fiili birliktelik nedeniyle davacının ölüm aylığının kesilmesine dair Kurum işleminin iptali, birleşen dosya itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava kamu düzenini ilgilendirdiğinden, istinaf sebepleri ile bağlı kalınmaksızın istinaf kanun yolu incelemesi yapılmıştır....

        İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 30/03/2021 NUMARASI : 2016/381 E., 2021/108 K., DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının, 16/09/1999 tarihinde eşinden boşandıktan sonra almaya başladığı yetim aylığının, davalı kurum tarafından boşandığı eşiyle birlikte yaşadığından bahisle kesildiğini, kurum işleminin hatalı olduğunu belirterek kurum işleminin iptali ile yetim aylığının yeniden bağlanmasını talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; kurum işleminin, denetim ve kontrol elemanlarınca düzenlenen inceleme raporuna dayandığını, rapora göre davacının boşandığı eşi ile eylemli olarak birlikte yaşadığının davacı ve eşinin ikametgahının bulunduğu çevrede oturanların beyanlarından tespit edildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; reddine karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan İtirazın İptali) K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (10.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          Davalı/birleşen dosya davacısı Kurum vekili istinaf dilekçesinde; asıl dava yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen kurum lehine vekalet ücreti takdir edilmemesine itiraz etmiştir. Öncelikle asıl davanın kurum işleminin iptali davası niteliğinde olduğu görülmüştür. 11.09.2014 tarihli Mükerrer Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun'un 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanun'un 7. maddesine üçüncü fıkra olarak, “31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır....

          Vergi Dairesi'nde gayrimenkul acentaları-emlak komisyonculuğu faaliyetinden dolayı 5510 sayılı Kanunun 30. maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle Kurum tarafından sosyal güvenlik destek primi yükümlüsü olarak kaydedilmesi üzerine davacının 01.04.2008 tarihinde 506 Sayılı Kanun hükümlerine göre bağlanan yaşlılık aylığından 2013 yılı Kasım ayı itibariyle kesinti yapılmasına ilişkin Kurum işleminin iptali ile kesintilerin iadesi istemiyle açılan işbu davada mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 5510 sayılı Kanunun "Sosyal güvenlik destek primine ilişkin geçiş hükümleri" başlıklı Geçici 14. maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı olanlar, yaşlılık aylığı bağlananlar ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edileceği, ancak, bu Kanunun...

            GEREKÇE : HSK 1.Dairesi'nin 20.11.2012 tarih 2783 sayılı kararı ile Sosyal Güvenlik Mahkemeleri'nin kurulması sağlanıp yetki alanının belirlendiği,2013 yılı itibariyle bu Mahkemelerin kurulduğu adliyelerde sosyal güvenlik davalarına sadece bu Mahkemelerde bakılacağının belirlendiği,eldeki dosyada ,mahkeme tarafından davaya bakmakla Sosyal Güvenlik Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle doyanın Sosyal Güvenlik Mahkemelerine tevzii edilmesine karar verildiği, 24.06.2021 tarihli ek kararla davacının dosyasının Sosyal Güvenlik Mahkemelerine gönderilmesi talebi olmadığından davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.Mahkeme tarafından uyuşmazlığın çözüm yerinin Sosyal Güvenlik Mahkemeleri olması nedeniyle dosyanın tevzi bürosuna iadesi kararının görevsizlik kararı olmayıp Mahkemeler arasındaki işbölümü nedeniyle verilmiş bir karar olması nedeniyle tarafların talebi olmaksızın dosyanın derhal tevzii bürosun gönderilmesi gerektiği,davanın açılmamış...

            süre nedeniyle, bu olmadığı takdirde esastan davanın reddini savunduğu, İlk derece mahkemesinin özetle: "davanın kabulü ile, Denizli Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü'nün 2019/18881, 18882, 18883, 18884 numaralı icra takipleri sebebiyle davacı şirkete tebliğ edilen 23/07/2019 tarihli ve 10659034, 10659001, 10658904, 10658956 sayılı ödeme emirlerinin iptali talebi yönünden davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Denizli Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü'nün 02/04/2019 tarihli ve 5.081.102 sayılı yazısıyla tesis edilen davacı şirketin 1133525.20 sıra numaralı iş yerinin yararlandığı teşviklerin durdurulması ve teşviklerden yersiz yararlanıldığından bahisle borç tahakkuk ettirilmesine ilişkin kurum işleminin iptaline..." karar verdiği görülmüştür....

            UYAP Entegrasyonu