ya da bedelinin ödenmediği, d)Davalı --------- Şti. unvanlı müessesenin 8.470,38-TL asıl alacak toplamını ödemeyerek Abonelik Sözleşmesindeki ve Taahhütnamedeki hak ve yükümünün gereğini yerine getirmemiş olduğu ve yine Abonelik Sözleşmesinin ve Taahhütnamenin hükümlerine aykırı hareket ettiği, e)Davacı satıcı veya sağlayıcı------- şirketi unvanlı müessesenin, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu Madde 50 / (3)'e aykırı bir tasarrufunun söz konusu olmadığı, f)Davalı --------- Şti. unvanlı müessesenin davacı -------- şirketi unvanlı müesseseye ödemesi gereken asıl alacak tutarının ya da bedelinin 8.470,38-TL olduğu, başka bir anlatımla -------- Esas sayılı dosyasına ait 08.07.2022 tarihli --------- Ödeme Emrine göre davalı abone ---------- Şti. unvanlı müessesenin, davacı satıcı veya sağlayıcı --------- şirketi unvanlı müesseseye ödemesi gereken 8.470,38-TL asıl alacak tutarının ya da bedelinin yerinde bulunduğu, g)Davaya konu abonelik hatları için davacı tarafından düzenlenmiş faturaların...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ NUMARASI: 2018/457 Esas - 2019/355 Karar TARİH: 03/04/2019 DAVA: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 17/06/2021 İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkilinin ......
Mahkemece toplanan delillere göre, taraflar arasında düzenlenen satın alma anlaşmasının 14. maddesinde taraflar arasında çıkabilecek herhangi bir ihtilaf, ayrılık ya da alacak talebi veya bu anlaşmanın feshi ya da geçerliliği ile ilgili konuların nihai olarak zlaştırma Tahkim Kurulları kapsamında, söz konusu kurallara göre atanmış bir veya daha fazla hakem tarafından çözümlenebileceğinin belirtildiği, dava konusu edilen anlaşmadan kaynaklanan iş bu uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın HMK'nın 116/1-maddesi uyarınca tahkimi ilk itirazı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 18/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
kararı verilmesini, müvekkilinin ayıplı araç satışından dolayı uğramış olduğu zararlara ilişkin olarak fazlaya ilişkin tüm hak, alacak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla (her bir talep edilen alacak kalemine ilişkin faiz talebi bulunmaktadır.), araçta yapılan bakım ve tamiratlara yönelik fazlaya ilişkin tüm hak, alacak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50 TL'nin uygulanacak ticari faizi ile birlikte, aracın ayıplı olarak satılmasından dolayı uğranılan değer kaybına ilişkin fazlaya dair tüm hak, alacak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50 TL'nin uygulanacak ticari faizi ile birlikte, aracın tamirattan kaynaklı kullanılamaması ve dolayısıyla mahrum kalınan kazanç kaybı sebebiyle fazlaya ilişkin tüm hak, alacak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 TL'nin uygulanacak ticari faizi ile birlikte aracın ayıplı olarak müvekkile satılması ve motordan dolayı uğranılan zarar, motorun değiştirilmesi ve masrafları nedeniyle fazlaya ilişkin tüm hak, alacak ve talepleri...
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 24/12/2021 KARAR TARİHİ : 04/11/2022 G.KARAR YAZIM TARİHİ : 07/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine......
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. HSK'nın 564 ve 586 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince " 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46 Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....
Eldeki dava abonelik sözleşmesi kapsamında alacak istemidir. Davacı kullanım bedellerinin ödenmediğini öne sürmüştür. Davacı davalı ile aralarında bir abonelik ilişkisi olduğunu öne sürdüğüne göre bu sözleşmelerin varlığını ispat ile mükelleftir. Varlığı ispat olunamayan bir sözleşmeye dayalı alacak isteminde bulunulamaz. Bu kapsamda somut olayda davacının ancak bir kısım sözleşmeyi sunduğu görülmekle sadece bu sözleşmeler kapsamında alacak iddiasında bulunabilecektir. Bu kapsamda alınan bilirkişi raporuna göre ise davacının 1933,20 TL alacağının olduğu belirlenmiş olduğundan davanın bu kısım üzerinden kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Dava; Abonelik sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Taraflar arasında telefon abonelik sözleşmesinde kaynaklanan bir ticari ilişki bulunduğu, düzenlenen faturadan kaynaklanan davacı alacağı nedeniyle davalı aleyhine takip başlatmış olduğu görülmüştür. Davalı vekili, dava konusu alacağın kaynağı faturaların davalıya tebliğ edilmediğinden faturaların kesinleşmediğini davanın reddini savunmuştur. 08/07/2015 tarihinde “Telefon Hizmet Formu “ , “ Çerçeve Abonelik Sözleşmesi “ ve “ Telefon Hizmet Ek Formu“, Dava konusu 29/05/2018 , 29/06/2018 , 30/07/2018 , 29/08/2018 , 28/09/2018 ve 30/10/2018 son ödeme tarihli fatura üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....
Davalı ... ; davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, abonelik kapattırılmadan başka bir abonelik verilmesinin mümkün olmadığını, abonenin aboneliğini kapattırması ve akabinde davacının abonelik başvurusunda bulunması gerektiğini, abone ve davacının ilişkisinin muvazaalı olduğunu, davacının serbest irade ile başka elektrik şirketleri ile de abonelik sözleşmesi yapılabileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince; davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine, ... yönünden açılan davanın kısmen kabulüne, 1170731 tesisat nolu ... adına olan aboneliğin iptal edilmesi ve hak sahibi adına abonelik tesis edilmesi gerektiğinin tespitine, davacının elektrik abonelik sözleşmesinin tarafı olmadığından menfi tespit isteminin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı ... vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/295 KARAR NO : 2021/322 DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 18/09/2019 KARAR TARİHİ : 22/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 09.07.2010 tarihli Elektrik Abonelik Sözleşmesi ve ... abone numarası ile müvekkilinin abone olduğunu, daha sonra davalının .... Dönemin elektrik fatura borcunu ödemede temerrüde düşmüş olması nedeniyle İzmir ......