Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, murisin borcu nedeniyle mirasçılar aleyhine devam edilen takipte kesinleşen Asliye Ticaret Mahkemesi Kararı nedeniyle 1.111.65 YTL' lik kısım yönünden borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davayı açmakta hukuki yararı olan davacıların davasının kabulüne, davalının icra dosyasında asıl alacağın 290 YTL' lik kısım üzerindeki miktardan borçlu olmadığının tespitine ( icra takibinde davacının asıl alacak olarak 290 YTL ile sorumlu olduğuna ) karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

    Mahkemece; davanın miras ilişkisinden kaynaklandığı, MÖHUK 43.maddesinde "mirasa ilişkin davalar ölenin Türkiye'deki son yerleşim yeri mahkemesinde, son yerleşim yerinin Türkiye'de olmaması halinde terekeye dahil mallarının bulunduğu yer mahkemesinde görülür" hükmünün yer aldığı, bu hükmün resen nazara alınması gerektiği, somut olayda murisin 30.04.1999 tarihinde Türk vatandaşlığını kaybettiği, bunun sonucu olarak Türkiye'de ikametgahının bulunmadığı, bu nedenle terekeye dahil malın(aracın) bulunduğu ... Mahkemelerinin davada yetkili olduğu, Türk Mahkemelerinin yetkisi bulunmadığı gerekçe gösterilerek, davanın yetki yönünden reddine dair karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmektedir.Davada; murisin ölmeden önce almış olduğu araç kredi borcunun ölümünden sonra davacı tarafından ödenmesi nedeniyle, davalı (diğer mirasçılar) taraftan payları oranında tahsili istenilmektedir. Davadaki bu talep, davacı tarafından ödenen bedelin TBK'nun 77....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, tarafların murisi olan Osman Aktürk'ün dava dışı banka ile akdettiği kredi sözleşmesi kapsamında kullandığı krediye ait borcun müvekkilince ödendiğini, ödenen bu tutardan davalıların da miras payları oranında sorumlu bulunmaları nedeniyle rücuen alacağın tahsiline yönelik başlatılan takibin davalıların itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalılar hakkında tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

        DELİLLER VE GEREKÇE :Dava, --------sigortası poliçesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir....

          sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 1.500,00 TL'nin gelirin onay tarihinden, ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak olarak 500,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren, kurum tarafından yapılan masraflardan kaynaklı alacak olarak 200,00 TL'nin sarf tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş..." gerekçesiyle, "1- Davacının davasının KABULÜ ile, Davalının % 50 kusurlu olduğu anlaşılmakla, davacının davalıdan bağlanan gelirden kaynaklı isteyebileceği alacağının 27.495,91 TL, ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacağının 2.254,70 TL ve yapılan masraflardan kaynaklı isteyebileceği alacağının 387,08 TL olduğu anlaşılmakla birlikte taleple bağlı kalınarak; Hak sahibine bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 1.500,00 TL'nin gelirin onay tarihinden itibaren, Hak sahibine ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak olarak 500,00 TL'nin...

          İyiniyetli mirasçılar, ancak geri verme zamanındaki zenginleşmeleri ölçüsünde sorumlu olurlar." düzenlemesine yer verilmiştir. Davacı, davalıların murisinin alacaklısıdır. Kanun koyucu murisin alacaklılarına mirasçıların mirası ret hakkından mahrum olduklarının tespiti davası açma imkanı tanımıştır. Ödemeden aciz bir murisin mirasını reddeden mirasçılar, onun alacaklarına karşı ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar (TMK m. 618 f.I). Murisin alacaklılarının korunması belirtilen koşulların gerçekleşmesine bağlıdır. Bunun için; miras açılmış olmalı, ödemeden aciz bir muris bulunmalı, miras süresinde reddedilmelidir. Reddeden mirasçıya kazandırma yapılmış olmalıdır. Mirasın kayıtsız şartsız reddi kararının iptali davalı tüm mirasçılara yöneltilmelidir. Bu konuda açılacak dava herhangi bir süreye tabi değildir....

          Şu halde açıklanan yasa hükümleri gereğince, murisin temsilcisi olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan temsilcisi olarak da şahsi sorumluğu söz konusudur. Murisin yasal mirasçısı olan davacı hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş olması, yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez....

          Şu halde açıklanan yasa hükümleri gereğince, murisin temsilcisi olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan temsilcisi olarak da şahsi sorumluğu söz konusudur. Murisin yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş olması, yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/02/2018 NUMARASI : 2015/58 ESAS - 2018/96 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklı Alacak KARAR : Taraflar arasındaki Mal Rejiminden Kaynaklı Alacak davasının yapılan yargılaması sırasında, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından, istinaf yoluna başvurulmakla; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İLK DERECE MAHKEMESİ SAFAHATI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının merhum babası T6 son eşi olduğunu, muris T6 08/10/2014 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak davacı kızı dava dışı diğer kızı Sevil Ece ve davalı eşinin kaldığını, müvekkilinin miras hissesinin 3/8 olduğunu, mirasçılık belgesinin dava dilekçesine ekli olduğunu, murisin 1994 ya da 1995 yılında o tarihe kadar çalıştığı Almanya'dan Türkiye'ye döndüğünü, gelirken yanında getirdiği kıdem tazminatı da eklenmek suretiyle davalının santral memuru olarak çalıştığı, Ziraat Bankası'ndan kredi çekilerek İzmir ili Karabağlar İlçesi 30603 ada 47...

            sayılı dosyası celp edilmiş;banka tarafından ... ve ... aleyhine Kredi sözleşmesi, taahhütnamesine dayanılarak 38.340,96 TL asıl alacak ve ferileri için takip yapıldığı, ... mirasçılarının veraset ilamını sunarak imzaya ve takibe itiraz ettikleri görülmüştür. Dayanak ıslak imzalı 5.2.2016 tarihli Genel Kredi sözleşmesi ile murisin sözleşme tarihi gözetilerek ıslak imzalı belge asılları celp edilmiş, konusunda uzman grafoloji bilirkişiden rapor alınmış , sözleşmedeki imzanın murisin eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Kredi sözleşmesinde asıl borçlunun murisin oğlu olduğu , muris eşinin kefalet yönünden eş sıfatı ile imzasının bulunduğu ve bu imzalara itirazın olmadığı gözetildiğinde murisin imzasının kendisine ait olmamasının hukuki sonuçları eldeki davada değerlendirilecek mahiyette olmadığından imzanın murise ait olmamamsı nedeniyle muris ve mirasçıları yönünden hukuki sorumluluğun bulunmadığı gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Davanın kabulüne, Ankara ......

              UYAP Entegrasyonu