Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sayılı dosyası celp edilmiş;banka tarafından ... ve ... aleyhine Kredi sözleşmesi, taahhütnamesine dayanılarak 38.340,96 TL asıl alacak ve ferileri için takip yapıldığı, ... mirasçılarının veraset ilamını sunarak imzaya ve takibe itiraz ettikleri görülmüştür. Dayanak ıslak imzalı 5.2.2016 tarihli Genel Kredi sözleşmesi ile murisin sözleşme tarihi gözetilerek ıslak imzalı belge asılları celp edilmiş, konusunda uzman grafoloji bilirkişiden rapor alınmış , sözleşmedeki imzanın murisin eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Kredi sözleşmesinde asıl borçlunun murisin oğlu olduğu , muris eşinin kefalet yönünden eş sıfatı ile imzasının bulunduğu ve bu imzalara itirazın olmadığı gözetildiğinde murisin imzasının kendisine ait olmamasının hukuki sonuçları eldeki davada değerlendirilecek mahiyette olmadığından imzanın murise ait olmamamsı nedeniyle muris ve mirasçıları yönünden hukuki sorumluluğun bulunmadığı gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Davanın kabulüne, Ankara ......

    Maddesi karşısında bankaya izafe edilebilecek bir kusur bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşmede üye iş yeri sahiplerinin kendilerine tahsis edile POS cihazından kendilerine verilmiş kart ile kullandırımlar yapılmasının sözleşmeye aykırı olduğu, kart sahibi murisin kart şifresini isteği ile verdiği ... hakkında da herhangi bir şikayetinin bulunmadığı, davalı murisin kredi kartında BKM sistemindeki provizyon arızası nedeni ile TBK 77 kapsamında sebepsiz zenginleştiği, kart hamilinin kart limiti ne olursa olsun borcun tamamından sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.(Yargıtay 19....

      Dahili Davalı Diyarbakır Vergi Dairesi Başkanlığı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; murisin ölüm tarihinde herhangi bir mal varlığı olmadığını, mirası red yoluna gitmediğini, mirası ret süresinini geçirilmesinin ardından murisin terekesinini borca batık olduğunu anladığını, ileri sürerek huzurdaki davayı açarak mirasın hükmen reddini talep ettiklerini, dava dilekçesinde yer alan aleyhe hususları kabul etmediklerini, mirasçılar murisin külli halefi durumunda olduklarını, külli halefiyette mirasçı hak ve yükümlülükleri itibariyle tamamen ölenin hukuki durumunu kazanmakta diğer borçları gibi vergi borcundan da aslen sorumlu olduğunu, mirasçılar murisin yerine kaim olduklarından, vergiyi doğuran olay mirasçıların şahsında gerçekleşmiş sayıldığının, ayrıca murisin başkaca bir mal varlığının olup olmadığının da araştırılmasının gerektiğinin, tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraflara yükletilmesine kararının verilmesini talep etmiştir....

      Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise;davalıların murisi olan .......’ın su borcundan kaynaklı faturalar nedeniyle ... ....İcra Müdürlüğü’nün .... Esaslı takip dosyası ile davalılar hakkında toplam ....565,38 TL’lik alacak nedeniyle 29.01.2013 tarihinde icra takibi yapıldığı,davalıların süresi içerisinde icra dosyasına sundukları itiraz dilekçeleri ile borca ve tüm fer’ilerine itiraz ettikleri anlaşılmaktadır. Mahkemece, her ne kadar alınan bilirkişi raporu da nazara alınmak suretiyle davaya konu su sayacının yerinde olmadığı, davaya konu aboneliğin dava dışı ... .... adına olduğu, davalıların murisinin abonelikle ilgisinin belirlenemediği ve su sayacının - aboneliğin devrine ilişkin bir bilgi ve belgenin bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş ise de;dosya kapsamında yer alan 30.05.2012 tarihli tahakkuk kontrol tutanağının davalıların murisi adına düzenlendiği,yine özellikle de dosya kapsamında yer alan davalılar tarafından ......

        TÜKETİCİ MAHKEMESİ'nin 30/01/2020 tarih, 2016/870 Esas, 2020/68 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, 3.Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 4.Davacılar harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davacılar tarafından yatırılan harçların talep halinde kendilerine iadesine, gerekli işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına, B.Davanın Esası Yönünden; 1.DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davacıların davalı bankaya murisleri Adem Şahan'ın 21.02.2014 tarihinde kullanmış olduğu konut kredisinden kaynaklı olarak murisin ölüm tarihi itibariyle murisin bakiye kredi borcundan kaynaklı olarak 1/2 (yarı) oranında borçlu olmadığının tespitine, -Davacıların dava tarihi itibariyle davalı bankaya yapmış oldukları ödemenin...

        Şu halde açıklanan yasal düzenleme gereğince, murisin; “ortağı” olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak “koyduğu sermaye hissesi oranında” doğrudan doğruya sorumluğu söz konusudur. Murisin yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş ise de bu durum yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez....

          Murisin ödemeden aczi açıkça belli olabileceği gibi resmen tespit edilmiş olabilir. Borç murise ait olmalıdır. Murisin ödemeden aczi her türlü delille ispatlanabilir. İspat yükü davacıdadır. Miras, mirasbırakanın ölümüyle açılır. Mirasbırakanın sağlığında yapmış olduğu mirasla ilgili kazandırmalar ve paylaştırmalar, terekenin ölüm anındaki durumuna göre değerlendirilir. (TMK m. 575 ) Somut olayda, talep hakkında karar verilebilmesi için murisin ölüm anında ödemeden aczinin tespit edilmesi gerekir. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihi itibariyle terekesinin aktif ve pasifini belirlemek suretiyle olur. Bu amaçla murisin tüm taşınır ve taşınmaz mallarının ilgili yerlerden sorularak belirlenmesi, malvarlığı değerlerinin tespit edilmesi murisin borcunu karşılayabilecek yeterlilikte olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Murisin borcundan dolayı mirasçıların mirası reddinin iptali istenebilmesi için diğer bir koşul da reddeden mirasçılara kazandırma yapılmış olduğunun belirlenmesi gerekir....

            Şu halde açıklanan yasal düzenleme gereğince, murisin; “ortağı” olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak “koyduğu sermaye hissesi oranında” doğrudan doğruya sorumluluğu söz konusudur. Murisin yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş ise de bu durum yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez....

              O halde bu işten anlayan bilirkişi veya bilirkişiler eliyle; murisin, “ortağı” olduğu limited şirketin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması, ayrıca şirketin bilançosu incelenerek murisin ölüm tarihinde şirketin piyasa rayiç değeri uzman bilirkişiler aracılığıyla tespit edilmesi bu suretle murisin şirketteki payı oranında öncelikle aktif mal varlığının belirlenmesi ve murisin şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle saptanması, amme alacağının şirketin mal varlığından tamamen tahsili mümkün ise, davacıların borca batıklığın tespitini istemekte hukuki yararlarının bulunmayacağı gözetilerek isteğin reddedilmesi, murisin ölüm tarihi itibarıyla tespit edilen terekesi aktifinin, borcu karşılamaya yeterli olmaması halinde isteğin kabulüne karar verilmesi gerekir. Somut olayda, murisin ortağı olduğu ... Gıda ... Hayvancılık Nak. Tic....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ... ile davalı kurum arasında mevcut olan abonelik ilişkisinin murisin ölmeden önce 25.11.1994'de işyerini tahliye etmesiyle fiilen sonlandığını ve 1996 yılında da vefat ettiğini, aboneliğe konu işyerini dava dışı kişiler kullandığı halde abonelik ilişkisi sonlandırılmadığı gerekçesiyle 7306 TL.si asıl alacak 8664 TL.si faiz olmak üzere toplam 15.970.-TL.nin müvekkillerinden talep edildiğini, oysa somut olayda davalı kurumun kusurlu olduğunu belirterek, müvekkillerinin 7.306.10.-YTL.ana para, işlemiş faiz ve işleyecek faiz tutarları yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu