Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mirasçılar miras yoluyla kendilerine intikal eden hakları ister diğer mirasçılara isterse mirasçı olmayan kişilere bedelli ya da bedelsiz olarak devredebilirler. TMK m. 677/1 maddesi gereğince, terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır. Mirasçılar arasında yapılan bu tür sözleşmeler yapıldıkları tarihten itibaren ifa (yerine getirme) olanağına sahiptirler. Alacaklı, yapıldığı tarihten itibaren bu sözleşmeye dayanarak, sözleşme gereğinin yerine getirilmesini miras payını devredenden isteyebilir ve ona karşı dava açabilir. (TMK.m.677/1.fıkra). Taşınmazın elbirliği mülkiyetine tabi olması, bu isteğe engel oluşturmaz....

    Dosya arasında bulunan mirasçılık belgesine göre miras bırakan ve kayıt maliki olan...23.11.2009 tarihinde ölmüş olup, mirasçılarının davacı ile davalılar oldukları anlaşılmaktadır. Dava mirasçılar arasında açılıp yürüyen bir davadır. Davacı, davalıların miras paylarını devraldığı gerekçesiyle iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. TMK.nun 677.maddesi uyarınca mirasçılar arasında miras payının devri konusunda yapılan yazılı sözleşmeler geçerlidir. Dosya içerisinde bulunan 26.10.2010 tarihli sözleşme uyarınca davalılar ..., ... ve ...'in, dava konusu 66, 522 ve 713 parsel sayılı taşınmazlardaki miras paylarını davacıya devrettikleri anlaşılmaktadır. Yine dosyada yer alan 01.11.2010 tarihli sözleşme ile davalı ...'...

      Dava, TMK'nin 676.maddesi kapsamında miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil veya tazminat isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 676. Maddesi uyarınca miras ortaklığına (terekeye) dahil taşınmazlara ilişkin miras taksim sözleşmesinin geçerliliği için tüm mirasçıların katılımı ile adi yazılı şekil yeterlidir. Miras paylaşımı (taksim) ancak taksim sözleşmesinin yapıldığı sırada miras ortaklığına dahil, paylaşılmamış olan miras mallar için söz konusudur. Paylı mülkiyete dönüştürülmüş ya da diğer mirasçıların oluruyla bir veya birkaç mirasçı adına tescil edilen durumlarda miras taksim sözleşmesi yapılması sonuç doğurmaz. Hemen belirtilmelidir ki, TMK'nin 676. maddesinde öngörülen yazılı şekil, bir ispat koşulu değil, geçerlilik koşuludur....

      ada 190, 149 ada 37, 71, 157 ada 6, 47, 53 parsel sayılı muhtelif yüzölçümlü taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalıların miras bırakanı ... oğlu ... adına tespit ve tescil edilmiş; bilahare adı geçenin ölümü nedeniyle davalı olarak gösterilen mirasçıları adına kayden intikal görmüştür. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak taşınmazların miras payı oranında adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptaliyle, 1/3 payının davacı adına, geri kalan 2/3 payının tapuda malik görünenler adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... (... oğlu) ... tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir....

        Davacı ... vekili, yasal süresi içinde ortak miras bırakan...'den kalan taşınmazda davacının paylaşma ile gelen eşit payının bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ve çekişmeli parselin 1/5 payının davacı ..., 4/5 payının davalı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; ortak miras bırakan...'den kalan çekişmeli taşınmazın 1965 yılında taksim edildiği davacı ve davalı tarafın kabulünde ise de, kadastro sırasında mirasçılar arasında çeşitli uyuşmazlıklar çıktığı ve bu nedenle varlığı tam olarak ispatlanamayan taksimin bozulduğu, davacının miras payı oranında dava açtığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın öncesinin ... oğlu...'e ait olduğu noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık;...'...

          Ancak; tespit kararı ile yetinilmesi gerekirken idari yoldan tapu kayıtlarında intikal işlemi yaptırılabileceği gözetilmeden tapunun ipt... ile davacıların miras payları oranında tescil hükmü kurulması doğru değil ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, yerel mahkeme kararının üçüncü bendinde yazılı bulunan "Taşınmazın mevcut tapu kaydının ipt... ile, 4/12 payının ... ve ... kızı ...'ya, 4/12 payının ... ve ... kızı ...'a, 1/12'şer payının ... ... kızı ..., ... ve ... kızı ..., ... ve ... kızı ... ve ... ve ... kızı ... adına tapuya kayıt ve tesciline," ibaresinin hükümden çıkarılmasına,davalı vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Vasiyetnamenin İptali-Miras Payının Devri :Sözleşmesi Gereği Tapu İptali-Tescil-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.11.2010 (Pzt.)...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.12.2014 gününde verilen dilekçe ile miras payının devri sözleşmesine dayalı alacak talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.07.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                Tüm bu açıklamalar nedeniyle, davacı mirasçı sağ eşin mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle talep ettiği ve terekeye ait borç sayılan alacak miktarından, davanın mirasçılar arasında görülmesi nedeniyle, davacıda dahil bütün mirasçılar miras payları oranında sorumludurlar. Ne var ki, hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda davacının ve davalıların miras paylarının dikkate alınmadığı da anlaşılmaktadır. Tüm bu açıklamalar uyarınca, mahkemece, aracın dava tarihi itibariyle tespit edilen değeri olan 1.200,00-TL'nin %50 katkı oranı ile çarpılması sonucu bulunan 600,00-TL katkı payı alacağının davalıların her birinin 1/4'er miras payının olduğu da gözetilerek davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür (HUMK m. 438/7, HMK 370/2)....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, Miras bırakan babaannes...n 51 parsel sayılı taşınmazdaki 11 nolu bağımsız bölümü davalı ...'ye, 13 nolu bağımsız bölümün çıplak mülkiyetini de davalı ...'e satış suretiyle devrettiğini, temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, payı oranında iptal ve tescil isteminde bulunmuştur. Davalılar, satışın gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece onanmış, davacı vekilinin karar düzeltme isteği üzerine yapılan inceleme üzerine davada muris ...in temlikinden dolayı tapu iptal ve tescil istenildiği ve muris muvazaası yönünden araştırma yapılması gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu