Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Miras payının devri kural olarak yazılı olmak koşulu ile geçerli ise de, taşınmazın bulunduğu yerde henüz kadastro çalışmaları geçmemiş bulunduğuna göre, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 15. maddesi hükmü uyarınca pay devrinin her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Kaldı ki, bu davada davacı yazılı belgeyle de bu hususu kanıtlamıştır. Miras payının devri elbirliği mülkiyet haline son veren işlemlerden değildir. Miras payının devrine rağmen taşınmaz, miras payını devralanla devir dışında kalan mirasçılar arasında elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olmakta devam eder. Bu durumda tescil davasının miras payını devralan mirasçı ile miras payları üzerinde kalan mirasçılar tarafından birlikte açılması veya açılmış bulunan davaya diğer mirasçıların katılması, muvafakatlarının sağlanması, ya da miras ortaklığına temsilci tayini suretiyle davanın yürütülmesi gerekir. Hak sahibi mirasçılardan bir bölümünün davalı olarak gösterilmek suretiyle davanın yürütülmesi mümkün değildir....

    Türk Medeni Kanunu 462/9. maddesine göre, mal rejimi sözleşmeleri, mirasın paylaştırılması ve miras payının devri sözleşmeleri yapılması, vesayet makamının iznine tabi kılınmıştır. Somut olayda; vasinin kısıtlı adına miras sözleşmesi değil, miras taksim sözleşmesi ve miras payı devir sözleşmesi yapma izni istediği, TMK 462/9 maddesine göre, kısıtlı adına miras paylaştırılması ve miras payının devri sözleşmesi yapılmasının, vesayet makamının iznine tabi olduğu anlaşılmış olmakla, uyuşmazlığın vesayet makamı olan Çardak Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK’nun 22. ve 23. maddeleri gereğince Çardak Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 14.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 119 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 107520 pay kabul edilerek 4800 payının davacı ... adına, 4800 payının ...adına, 4800 payının ... adına, kalan 93120 payın ise tespit gibi ... adına tesciline, 123 ada 8 parsel sayılı taşınmaz 35840 pay kabul edilerek 4800 payının davacı ... adına, 4800 payının .... adına, 4800 payının ... adına kalan 21440 payın verasete iştiraken ... varisleri adlarına tesciline, 125 ada 20 parsel sayılı taşınmaz 35840 pay kabul edilerek edilerek 4800 payının davacı ... adına, 4800 payının .... adına, 4800 payının ... adına kalan 21440 payın verasete iştiraken .... varisleri adına tesciline karar verilmiş; hüküm, katılan ... vekili ve davalı... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya içeriğine ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre ... vekilinin 119 ada 5 parsel sayılı taşınmaza yönelik yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının...

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2022 NUMARASI : 2017/343 E, 2022/236 K DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Miras Taksim Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : EMİRDAĞ 2....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Akşehir Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 11.06.2009 gün ve 691/344 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, dava dilekçesi ve dosya kapsamı gözönünde tutulduğunda Hatice’nin miras payının devri işleminin tapu kaydına göre 12.10.1989 tarihinde intikal yapıldığı sırada aynı zamanda taksimin de yapıldığı ve bu aşamada miras payının Hatice tarafından davacıya devredildiği davacı tarafından iddia edildiğine ve bu sırada taşınmazın tapulu olması nedeniyle TMK’nun 677/1.maddesi gereğince miras payının devrinin yazılı yapılması gerektiğine, somut...

          tan gelen miras payını davacı ...'a sattığı kanıtlanmıştır. Hal böyle olunca, davacının davasının kabulü ile davalı ...'nın miras yolu ile gelen 4/8 payının da davacı ... payına eklenerek davacı ... adına tesciline karar verilmesi gerekirken deliller yanlış değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ...'nin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA 01.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Hükmü, davacılar vekili ve davalı ..., ... vekili temyiz etmiştir. 1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalılar ..., ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2) Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Mirasçılar miras yoluyla kendilerine intikal eden hakları diğer mirasçılara isterlerse mirasçı olmayan kişilere bedelli ya da bedelsiz olarak devredebilirler. Miras payının mirasçı tarafından devri "açılmış miras payının devri (TMK m. 677/1) açılmamış miras payının devri (TMK m. 678)" şeklinde gerçekleşebilir. Açılmış miras payının devri terekenin tamamı üzerinde olabileceği gibi bir kısmı üzerinde de olabilir. Sözleşmenin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. Sözleşmenin iptali, sözleşmenin taraflarına husumet yöneltilmek suretiyle açılacak dava ile mümkündür....

              nun davaya konu taşınmazdaki miras payını diğer mirasçı ...'na temlik ettiğinden bahisle açılan davada ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/522 Esas, 2010/136 Karar sayılı ilamı ile davaya konu 6348 parsel sayılı taşınmazda davalı ...'na ait miras payının iptali ile ...'na ait miras payına ilave edilmek suretiyle tesciline karar verilmiş, ancak karar henüz kesinleşmemiştir. Mahkeme hükmünün kesinleşmesi halinde, davaya konu taşınmazda borçlu ortağa ait miras payı kalmayacağından mahkemece, ilgili mahkeme kararının kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/270 Esas, 2011/966 Karar sayılı ilamı ile Yargıtay 4....

                'un 64 miras payının 16 payı eşi ... 'ya, 24'er payının da ... ve ... 'a geçtiği, ... 'ın 2007'de vefatıyla geriye mirasçı olarak eşi ... , çocukları ... ve ... -... 'yı bıraktığı, ...'a babası ... 'tan gelen 24 miras payından 6 payın eşi ... 'ye, 9'ar payın çocukları ... ve ... -... 'ya kaldığı, ... 'nın 2009'da vefatıyla 16 miras payından 8 payının oğlu ... 'a, 8 payının ise 4'er pay olarak kendisinden önce vefat eden çocuğu ... 'tan olma torunları ,... ve ... -...'ya kaldığı, ...'ın 1990'da bekar ve çocuksuz öldüğü, mirasçılarının kendisinden önce vefat eden kardeşi ...'tan olma yeğenleri ... ve ... olduğu,...'un 64 miras payının 32 payının yeğeni ...'a, 32 payının ise diğer yeğeni...'a kaldığı, ...'ın 2007'de vefatıyla amcası ...'tan gelen 32 miras payından 8 payın eşi ... 'ye, 12'şer payın ... ve ... -...'ya kaldığı, sonuç olarak ... ve... ’den olma, ... uyruklu ve ......

                  Mirasçılar miras yoluyla kendilerine intikal eden hakları ister diğer mirasçılara isterse mirasçı olmayan kişilere bedelli ya da bedelsiz olarak devredebilirler. Türk Medeni Kanununun 677/1. maddesi gereğince, terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır. Mirasçılar arasında yapılan bu tür sözleşmeler yapıldıkları tarihten itibaren ifa (yerine getirme) olanağına sahiptirler. Alacaklı, yapıldığı tarihten itibaren bu sözleşmeye dayanarak, sözleşme gereğinin yerine getirilmesini miras payını devredenden isteyebilir ve ona karşı dava açabilir. Taşınmazın elbirliği mülkiyetine tabi olması, bu isteğe engel oluşturmaz. Yalnızca, mirasçılar dışında üçüncü kişilere yapılan miras payının devri sözleşmeleri TMK’nin 677/2. maddesi uyarınca elbirliği mülkiyeti paylı mülkiyete dönüştürmedikçe (yani iştirak çözülmedikçe) üçüncü kişinin istekte bulunma olanağı yoktur....

                    UYAP Entegrasyonu