Davacı ... miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, dava konusu 225 ada 17 parsel sayılı taşınmazın tamamı 17 pay kabul edilmek suretiyle 1 payının davacı ... adına, 16 payının davalı ... adına, dava konusu 225 ada 20 parsel sayılı taşınmazın tamamı 68 pay kabul edilmek suretiyle 1 payının davacı ... adına, 67 payının davalı ... adına, tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu 225 ada 17 parsel sayılı taşınmazın tarafların ortak miras bırakanı ...'den kaldığı, 225 ada 20 parsel sayılı taşınmazın ise davalı tarafın miras bırakanı ...'den kaldığı,...'nin 12.01.1984 tarihinde, miras bırakan ...'in ise 09.06.1990 tarihinde vefat ettiği, bu halde ...'in...'...
Diğer taraftan; davacı ile davalıların babası olan ... ... arasında düzenlenen tarihsiz “anama bakmak için” başlıklı fotokopi belge içeriği ile; murisin bakımı için davacının davalı ...’e para göndermesi, miras bırakanın maaşını almaları, evin davalı ...’e verilmesi, doktorlar olumlu rapor verdiğinde davalılar ...’e tapuların devrinin yapılması” konusunda anlaştıkları, davacı vekilinin yargılama sırasında belgedeki davacı imzasını kabul etmekle beraber, evrakın tahrif edildiği, geçerli olmadığı, hükme esas alınamayacağını iddia ettiği anlaşılmaktadır. Bilindiği gibi, Türk Medeni Kanunun 677. maddesinde; “terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır. Bir mirasçının üçüncü kişiyle yapacağı böyle bir sözleşmenin geçerliliği, noterlikçe düzenlenmesine bağlıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi - KARAR - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, alacağın temlikinden kaynaklanan itirazın iptali davası olmasına ve tarafların sıfatına göre kararın temyiz incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi'ne ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 12/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, yüklenicinin temlikinden kaynaklanan tapu iptali tescil, olmadığı takdirde tazminat olarak açılmış ise de davacı 28.12.2005 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek tazminata dönüştürmüş olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararda bu yönden temyiz edilmiş bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 4.5.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2013 NUMARASI : 2012/321-2013/264 Dava konusu uyuşmazlık, peşin ödemeli üyelikten kaynaklanan alacağın temlikinden doğan hukuki ayıba dayalıdır. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 23.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/03/2015 NUMARASI : 2013/474-2015/238 Uyuşmazlık, alacağın temlikinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 02.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava dilekçesi ekindeki tapu fotokopilerine göre tarafların ortak miras bırakanı ... 711 ve 518 parsel numaralı taşınmazlar da paydaştır. Davaya esas teşkil edilen ve ... 4. Noterliğinde tanzim edilen 11.1.2007 tarih 488 yevmiye numaralı “Taahhütname ve İbraname” başlıklı belge noter huzurunda davacı ve davalıların katılımıyla düzenlenmiştir. Belgenin kapsamı incelendiğinde TMK.nun 677/1 maddesi kapsamına uygun olan bir miras payının devri sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır. Zira, TMK. nun 677/1 maddesine göre miras payının devri sözleşmesi terekenin tamamı üzerinde yapılabileceği gibi bir kısmı üzerinde de yapılabilir. Bu belgenin yazılış biçiminden ortak miras bırakan adına kayıtlı tüm taşınmazlar mı, yoksa bir taşınmaz mı olduğu konusu açık olmamakla birlikte mirasçıların murise ait tapulu taşınmazları bilmemeleri hayatın olağan akışına aykırıdır....
Davacının yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davayı takip etmişler, bilahare mirasbırakanları...’den intikal eden çekişme konusu taşınmazdaki tüm hak ve hisselerinin tamamını noterlikte düzenlenen miras payının devri sözleşmesi ile ...’e temlik etmişler, temlik alan ..., tapu kaydının iptali ile... (... )’nin miras payı oranında kendi adına tescilini istemiştir. Davalı ..., taşınmazı bedelini ödeyerek iyiniyetli olarak satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar, davacının mirasbırakan...in mirasçısı olmadığını, taşınmazda hakkının bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır....
Davalılar vekili; davacı tarafın noterde yapmış olduğu işlemler ile birlikte miras hissesinin karşılığının kendisine ödendiğini, tarafların önce sözlü anlaştıklarını sonra da 12.02.2016 tarihli miras payının devri sözleşmesi imzalayarak yazılı anlaştıklarını, bu şekilde miras paylarının devralındığını, yapılan işlemlerin muvazaalı olmadığını, davacının taraf sıfatının kalmadığını, davacının aksi beyanlarını yazılı delille ispat edebileceğini, davacıya miras bırakanın vefatını takiben 100.000,00TL ve sözleşme ile 300.000,00TL ödeme yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6....
Miras (tereke) hakları bakımından ise; 1-Terekeden doğan hak şahsi hak niteliğinde bir nisbi alacak hakkı olmayıp, miras hukukundan kaynaklanan bir ayni hak, yani bir ayni paylaşımdır. 2-Mirasçılar tereke borçlarından müteselsilen sorumludur. (TMK.m.641/1), 3-Terekenin tasfiyesine konu mallar murisin hem kişisel malları ve hem de edinilmiş mallarıdır. 4-Terekenin net miktarının (net terekenin) bulunması için öncelikle tasfiyede sağ kalan eşin katılma alacağının çıkarılması gerekmektedir. Böylece terekenin tasfiyesinden düşecek paydan önce, eş mal rejiminin tasfiyesinden düşecek paya sahip olacaktır. 5-Miras, miras bırakanın ölümü ile açılır....