Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Takip çıkışının 15.710,00TL asıl alacak 964,55TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.674,55TL olduğu, tevzi formunda harca esas değerin 15.710,00TL asıl alacak 1.204,72TL faiz olmak üzere 16.914,72TL olarak bildirildiği, dava dilekçesinde ise harca esas değerin 15.710,00TL olarak bildirildiği görülmüş, çelişkinin giderilmesi için HMK madde 31 kapsamında davacı yandan açıklama istenilmiş, davacı vekili 31/05/2022 tarihli ön inceleme duruşmasında 16.914,72TL yönünden dilekçenin dikkate alınmasını talep etmiştir. Yatırılan harç tutarı gözetildiğinde talebin 16.914,72TL olduğu tespit edilmiştir. Buna göre davalının 15.710,00TL yönünden itirazının haksız olduğu yapılan yargılama sonucunda tespit edildiğinden davanın kısmen kabulüne, ......

    İş Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yolunun belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, manevi tazminat istemine ilişkindir. ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesince, ... 3. İş Mahkemesinin 2010/848 E. sayılı dava dosya içeriği dikkate alındığında, böyle bir uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasında, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil eden eylemlerden farklı bir yöntemin izlenmesi ve ayrı ölçütlerin koşul olarak aranması gerekmektedir. Davalının iş mahkemesinde açmış olduğu davada,davacının haksız olduğunu iddia ettiği eylemlerine dayalı iş akdinin haklı feshine dayalı tazminat istediği, işbu dosyada ise davalının ileri sürdüğü iddiaların hak arama özgürlüğü kapsamını aştığı iddiasına dayalı manevi tazminat talepli olduğu anlaşılmakla iş mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 3. İş Mahkemesi ise davalının davacıya karşı ......

      hali hazır durumunu bilerek aldığı, manevi tazminat talebinin reddi gerektiği, bu nedenlerle açılan davnaın reddini, davanın Gülkar otomotiv'e ihbar edilmesin talep etmiştir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme kararının gerekçesinin hatalı, noktan ve yetersiz olduğunu, kararda sadece bilirkişi raporuna dayanıldığını, müvekkil şirketin itiraz ve def'ilerinin değerlendirilmediğini, delillerin toplanmadığını, toplanmaya delillere ve varsayımlara dayalı bilirkişi raporu ve mali müşavir bilirkişinin cari hesap mutabakatı olduğu yönünde hukuki görüşü gerekçe gösterilmekle yetinildiğini, mali müşavir bilirkişinin, taraflar arasında TTK'nın 94. maddesi çerçevesinde bir cari hesap sözleşmesi olduğu ağır hatalı hukuki yorumuna mahkemenin de eşlik etmek suretiyle takip tarihinden sonra (İcra takip tarihi: 05.12.2014) davacı tarafından gönderilen 29.04.2015 tarihinde hesap mutabakatı yazısına cevap verilmediği şeklinde hatalı gerekçeye dayanmakla yetinildiğini, Dosyada alınan teknik bilirkişi raporlarında hizmetin ayıplı ve eksik olduğunun açıkça tespit edildiğini, buna rağmen eksik, çelişkili, hatalı ve denetime elverişli...

        Somut uyuşmazlıkta; davacının maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmakla, manevi tazminat istemi yönünden; TBK'nın 58. maddesine göre, kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Kişilik haklarına saldırıda, manevi tazminat istenebilmesi için TBK'nın 58. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi gerekir. Bu şartlar ise kişilik haklarına saldırı olması, saldırının haksız olması, manevi zarara uğranılması, kusurlu olunması ve illiyet bağı bulunmasıdır (Bkz. Prof Dr. Safa Reisoğlu, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, yirminci baskı, S.202- 208). Somut olayda; davacının satın aldığı takım elbisenin ayıplı çıkmasının (davacının iddiasına göre) TBK'nın 58. maddesi anlamında kişilik haklarının ihlaline neden olacağının kabulü mümkün değildir....

        Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, alınan bilirkişi raporunda; deformasyonun, ürünün montajından ya da kullanıcı hatasından değil, kullanılan plastik ara malzemesi hatasından kaynaklandığı ve ürünün gizli ayıplı sayılması gerektiğinin belirtildiği, gizli ayıbın rapor ile sabit hale geldiği, davacının tercih hakkını bedel iadesi olarak kullandığından bu talebin kabulünün gerektiği, davacının bu parçanın arızalı olduğunu kanıtlamaya çalışırken kendi müşterilerine ve davalıya karşı düştüğü hal ve durum dikkate alındığında, manevi tazminatın hukuksal değerlere yapılan saldırılar ile meydana getirilen eksilmenin giderilmesi olup, amacının çekilen acıları yeterince dindirmek, zarara uğrayanın da huzur duygusunu uyandırmak olduğu, miktarının kamuoyunda ve sosyal vicdanda hak ettiği güven ve inancı yaratacak bir miktar olması gerektiği, uğranılan zararın parasal karşılığı olmadığı açık olmakla, davacının manevi tazminat talebinin 1.000-TL' lik kısmının kabulüne, maddi olarak kaybının olduğunu...

          UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR : Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hizmetin ayıplı olmasından kaynaklanan manevi tazminatı istemine ilişkin olduğu hususunda olup ilk derece mahkemesi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Borçlar Kanunu’nun haksız eylem faslında düzenlenen 58. maddesinin, aynı Yasa’nın 114/II. fıkrası aracılığı ile sözleşmeye aykırı davranışlarda da uygulanması mümkündür. Bu hükme göre manevi tazminat isteminin kabul edilebilmesi için sözleşmeye aykırılık-kusur gibi diğer koşulların yanında, sözleşmeye aykırılığın kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunması da gerekir. Evlenme kişilerin hayatında dönüm noktası olup, çok özel bir gündür. Tekrarı mümkün olmayan böyle önemli ve özel günle ilgili anıların kalıcı olmasını istemek evlenen kişilerin en doğal hakkıdır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalılardan satın aldığı taşınmazın projeye aykırı ve ayıplı olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, kesin süreye rağmen davacı tarafından gider avansının ikmal edilmemesi nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, eksik ve ayıplı mal iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir....

            Mahkemece, davacının manevi tazminat talebinin reddine, aracın yenisi ile değiştirilmesiyle ilgili davanın kabulüne, karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalılardan satın aldığı aracın gizli ayıplı olduğunu iddia etmiş; Mahkeme ise 20.02.2012 tarihli bilirkişi raporunu benimseyerek, hüküm tesis etmiştir. Oysa, dosyada alınan bu rapor yetersizdir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davacının davası, eğitim hizmetinin ayıplı olarak yerine getirilmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosyadaki tüm belgelere, istinafa konu kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle dosyada mevcut 19/02/2020 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda eğitim yapılan dönemin ücreti indirilerek davacı tarafça davalıya ödenen kalan miktar yönünden davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmesiyle, karar yerindeki gerekçeyle manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi karar tarihinde geçerli olan AAÜT nin 10/4. maddesi gereği manevi tazminat yönünden davacı aleyhine ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinde de herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla tarafların istinaf başvurularının HMK'nun 353(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              UYAP Entegrasyonu