Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; eldeki davanın tarafları ile Antalya 1.Tüketici Mahkemesi'nin 2016/1295 Esas sayılı dosyasının taraflarının aynı olduğu, davacıların murisinin ölümü ile sonuçlanan olayın konu edilmesi sebebiyle dava konusu olayın ve dolayısıyla dava sebebinin aynı olduğu, her iki davada da manevi tazminat istendiği, belirtilen Yargıtay uygulaması gereğince manevi tazminat talebinin eldeki davada artırılmış olmasının sonucu değiştirmeyeceği, her iki davada da manevi tazminat isteminde bulunulması sebebiyle dava konusunun aynı olduğu, buna göre eldeki dava ile Antalya 1.Tüketici Mahkemesi dosyasının tarafları, konusu, dava sebebinin aynı olması ve Antalya 1.Tüketici Mahkemesindeki dosyanın eldeki davanın açıldığı tarihte derdest olması karşısında mahkemece derdestlik sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

Şu halde Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi hükmünce manevi tazminata hükmedilebilmesi ve kişisel yararların hâleldar olması ön şart olarak aranmakta, bu hüküm mal varlığına ilişkin zarar halini kapsamamaktadır. Gerçi mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü BK'nın 49. ve MK'nın 24. maddesinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. Ancak kişiye yönelik hakaret gibi haksız fiil teşkil eden bir eylem bulunması halinde manevi tazminat istenmesi mümkündür. Davacı BK'nın 49. madde kapsamında manevi tazminata hükmedilmesini gerektiren davalının haksız fiil niteliğinde eylemi bulunduğunu da kanıtlayamamıştır. Mahkemece de manevi tazminata dayanak teşkil eden kusurlu eylemin ne olduğu gösterilmemiştir. Bu nedenle manevi tazminat isteminin tümüyle reddi gerekirken bu talebin kısmen kabulüne karar verilmesi de doğru olmamış hükmün bu yönden davalı yararına bozulması gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ayıplı mal iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemenin 27.12.2012 tarih ve 2011/502 E- 2012/381 K sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 13.06.2013 tarih ve 2013/7921-11113 E-K sayılı ilamıyla "...Davacı, 28.04.2011 tarihli ihtarname sunmuştur. Bu ihtarnamede ürünlerde yüzey bozukluğu ve renk tonu farklılığı bulunduğu bildirilerek kapakların değiştirilmesi talep edilmiştir....

      HUKUK DAİRESİ Dava; finansal kiralama yöntemiyle edinilen lazer cihazının ayıplı olduğu iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin geri çevirme ilamı üzerine dosyanın sehven Dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin kapatılarak Yargıtay 11.Hukuk Dairesi'ne devredilmiş olması nedeniyle) Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine 30/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, davalı şirketten alınan hazır betonun ayıplı olduğu iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : 13. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 31.5.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporunda takibe dayanak faturalarda belirtilen her bir tank için verilen hizmetler ayrı ayrı değerlendirilmeden, genel ifadelerle hizmetin ayıplı olduğu belirtilmekle yetirildiğinden mahkemece hükme esas alınması doğru olmamıştır....

          Nitekim İlk Derece Mahkemesince de uyuşmazlık "Dava, dört davalı yönünden (eser sözleşmesi niteliğindeki) ayıplı yetkili servis hizmeti verilmesi nedeniyle aracın ayıplı hale geldiği iddiasına dayalı terditli misliyle değişim, satış bedeli iadesi, ücretsiz onarım (onarım giderleri tahsili), değer kaybı ve ikame araç gideri talebiyle tazminat davası, davalı sigorta şirketi yönünden ise diğer davalı yetkili servislere ödenen onarım giderlerinin kasko poliçesi teminatına dahil olduğu iddiasına dayalı tazminat taleplerine ilişkin davadır." şeklinde hukuki niteleme yapılarak yargılama da servis hizmetlerinin ayıplı olup olmadığının tespiti içni bilirkişi raporları alınmış netice olarak "onarım giderleri tahsili talebinin Sompo Sigorta yönünden esastan reddine, diğer davalılar yönünden ise yukarıda detayı açıklandığı üzere 15.087,01 TL yönünden kısmen kabulüne" karar verilmiş, diğer taleplerin tümünün reddine karar verilmiştir....

          HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Maddi tazminat yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2-Davacının manevi tazminat talebinin reddine, 3-Maddi tazminat yönünden alınması gereken 59,30 TL ve manevi tazminat yönünden alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 12.191,89 TL'den mahsubu ile bakiye 12.073,29‬‬ TL'nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 4-Maddi tazminat yönünden davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT'ne göre 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-Manevi tazminat yönünden davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT'ne göre 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 7-Davacı tarafça istinaftan önce yapılan 162,70 TL...

            UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hizmetin ayıplı olmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....

            Davaya konu somut olayda, taraflar arasında akdi ilişkinin varlığı konusunda ihtilaf bulunmadığı, ihtilaflı olan hususun hizmetin verilip verilmediği, verilmiş ise ayıplı, hatalı, kusurlu veya eksik olup olmadığı ile verilen hizmete ilişkin bedelin talep edilip edilemeyeceği, edilebilecek ise miktarın ne olduğu noktalarında toplandığı, dava ve takip konusu alacağın dayanağı olan faturaların açık fatura olduğu, bu haliyle her ne kadar hizmetin verildiğini ispat külfeti davacı yanda ise de, davalı yanca sunulan cevap dilekçesinde, kendisinin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiği halde, davacı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmediği, ayıplı, kusurlu, hatalı ve eksik mal ve hizmet sunduğuna ilişkin beyanı karşısında, hizmetin verildiğinin kabul edildiği, ancak hizmetin ayıplı, kusurlu, hatalı ve eksik olarak verildiğinin beyan edilerek, ispat külfetinin üzerine alındığı anlaşılmış olup; somut olayda ispat külfeti davalı/borçludadır....

              UYAP Entegrasyonu