Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu düzenlemelere göre alıcının ayıba karşı tekeffül hükümlerinden doğan haklarını kullanabilmesi için, satıcı tarafından ayıplı bir malın teslim edilmiş olması, alıcının tarafından da muayene ve ihbar yükümlülüklerine riayet edilmesi gerekmektedir. Borçlar Kanunumuzda, satış sözleşmesinden kaynaklanan ayıp, kullanım bakımından değerini ve beklenen faydaları önemli ölçüde azaltan veya satıcı tarafından bildirilen nitelikleri taşımayan mallardaki, maddi, hukuki, ya da ekonomik ayıplar olarak tanımlanmıştır. Bu sebeple bir malın ayıplı olabilmesi için, vaat edilen özellikleri taşımaması ya da herhangi bir vaat bulunmasa dahi kendisinden beklenen vasıflara haiz olmaması gerekmektedir. Ticaret Kanunumuza göre, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde, açıkça belli değilse sekiz gün içinde incelemesi ve satıcıya ihbar etmesi gerekmektedir. Ticaret Kanunumuzun getirdiği bu hüküm aslında açık ayıplar içindir....

    DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Davacı tüketici, davalı ise satıcıdır. İlk derece mahkemesince toplanan deliller, bilirkişi raporu ve dosya kapsamından iadesine karar verilen mobilyalarda açık ayıp bulunduğu sabittir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 10/1.maddesine göre teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Buna karşın satıcı tarafından teslim tarihinde malların ayıplı olmadığı ispat edilememiştir. Sözleşmenin kurulduğu tarihte tüketicinin ayıplardan haberdar olduğu yönünde de ispat ortaya konulamamıştır....

    İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, malın ayıplı olması sebebine dayalı sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir....

    Mahkememizce yargılama sırasında alınan hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu kabul edilen 12.12.2019 tarihli bilirkişi raporuna göre dava konusu malın üretimden kaynaklı olarak ayıplı olduğunun tespit edildiği, buna göre daha önceden onarım hakkını kullanan tüketicinin 6502 sayılı kanunun 56/3. maddesine göre üreticiden bedel iadesini isteyebileceği anlaşıldığından, davacının ayıplı mal nedeniyle 6.000 TL ödeme yaptığı sunulan makbuzlardan tespit edildiğinden davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir..." gerekçesi ile, "...Davanın kabulü ile; sözleşme içeriğinde belirtilen dava konusu ala çatı model üçlü koltuk takımının ayıplı olduğunun tespitine, ayıplı malların davacı tarafından davalıya iadesine, ayıplı mal nedeniyle ödenen 6,000,00 TL' nin malların iade edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,..." şeklinde hüküm tesis edilmiştir. Kararı davalı vekili istinaf kanun yoluna getirmiştir....

    Davacının dava konusu buzdolabının satış tarihinden önce gizli ayıplı olduğunu bilirkişi raporu ile ispatlaması, gizli ayıplı mal satmasından dolayı satıcı olan davalının ağır kusurlu olması, dava konusu satılan başka yerden gönderen davacının Türk Borçlar Kanununun 226. maddesinin 2. fıkrasındaki satılanın durumunu gecikmeksizin usulüne göre tespit ettirmekle yükümlülüğünü yetkisi servise tespit yaptırarak yerine getirmesi, ayrıca Türk Borçlar Kanununun 225. maddesine göre ağır kusurlu olan satıcının satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulması olanağının bulunmaması, davalının dava konusu buzdolabının davacı tarafından teşhir ürünü ve ayıplı olduğu bilinerek satın alındığı savunmasına ilişkin delil sunmaması göz önüne alındığında Türk Borçlar Kanununun 227. maddesine göre satım sözleşmesinden dönme hakkının koşullarını oluşması, dava dilekçesinde ayıplı malın iadesi ile ilgili bir talebin bulunmayan ve ayıplı malı...

      Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre, davacının yasanın kendisine tanıdığı dört seçenekten birini tercih etmek hakkına sahip olduğu, satıcının davacıyı bu haklardan herhangi birini kullanmaya zorlayamayacağını, dava konusu olayda davacının tercih hakkını öncelikle aracın bedelinin iadesi olarak kullandığı, araçtaki boya hatasının davacının kullanımından kaynaklanmayıp fabrika çıkışlı imalat hatası olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu biçerdöverin ayıplı olduğunun tespitine, ayıplı malın davacı tarafından davalı satıcıya iadesine, satılanın (ayıplı biçerdöverin) ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesine , dolayısıyla ayıpsız bir biçerdöverin davalılardan müştereken ve mütesilsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen...

        Tüketici bu seçimlik haklardan; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Tüketiciye tanınan seçimlik haklar yenilik doğurucu ve tüketilen haklardan olup satıcı, tüketicinin tercih ettiği talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Dolayısıyla, malın ayıplı olması durumunda sözkonusu seçimlik haklardan istediğini tercih etme hakkı tüketiciye tanınmış yasal bir haktır. 6502 sayılı Yasa'nın 56/3. maddesinde de, “Tüketici bu Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen seçimlik haklarından onarım hakkını kullanmışsa, malın garanti süresi içinde tekrar arızalanması veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması hâllerinde 11 inci maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir. Satıcı tüketicinin talebini reddedemez....

        Dava, ayıplı mal nednei ile bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı, malın bir çok kez tamire gönderilmesine rağmen arızanın giderilmediğini ileri sürmüş, davalı ... ise kullanıcı hatası olduğunu savunmuştur. Mahkemece davaya konu mal üzerinde ayıp bulunup bulunmadığının tespiti amacı ile makine mühendisi ve elektrik mühendisi bilirkişilerinden rapor aldırılmış, bilirkişeler 30-40 dakika süreyle düşük devirde çalıştığında herhangi bir arızanın bulunmadığını, daha yüksek hızda çalıştırmak istenildiğinde davacının buna rıza göstermediğini, çıkan arızaların üretimden veya kullanımdan kayanaklanabileceklerini belirtmişler, mahkemece üründe ayıp olmadığı kanaati ile davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki anılan bilirkişi raporu bu hali yetersiz olup hüküm kurmaya elverişli değildir....

          DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, ayıplı olduğu iddia olunan aracın ayıpsız misli ile değişimi isteminden ibarettir. İstinaf incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir....

          ayıplı malın tüm takyidatlarından arındırılarak teslimine yönelik hüküm kurulmamış olmasının doğru görülmediği, yine davacı tarafından dava dilekçesinde 36.510,00 TL'nin ... ......

            UYAP Entegrasyonu