Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre, davacının yasanın kendisine tanıdığı dört seçenekten birini tercih etmek hakkına sahip olduğu, satıcının davacıyı bu haklardan herhangi birini kullanmaya zorlayamayacağını, dava konusu olayda davacının tercih hakkını öncelikle aracın bedelinin iadesi olarak kullandığı, araçtaki boya hatasının davacının kullanımından kaynaklanmayıp fabrika çıkışlı imalat hatası olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu biçerdöverin ayıplı olduğunun tespitine, ayıplı malın davacı tarafından davalı satıcıya iadesine, satılanın (ayıplı biçerdöverin) ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesine , dolayısıyla ayıpsız bir biçerdöverin davalılardan müştereken ve mütesilsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen...
Dava, ayıplı mal nednei ile bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı, malın bir çok kez tamire gönderilmesine rağmen arızanın giderilmediğini ileri sürmüş, davalı ... ise kullanıcı hatası olduğunu savunmuştur. Mahkemece davaya konu mal üzerinde ayıp bulunup bulunmadığının tespiti amacı ile makine mühendisi ve elektrik mühendisi bilirkişilerinden rapor aldırılmış, bilirkişeler 30-40 dakika süreyle düşük devirde çalıştığında herhangi bir arızanın bulunmadığını, daha yüksek hızda çalıştırmak istenildiğinde davacının buna rıza göstermediğini, çıkan arızaların üretimden veya kullanımdan kayanaklanabileceklerini belirtmişler, mahkemece üründe ayıp olmadığı kanaati ile davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki anılan bilirkişi raporu bu hali yetersiz olup hüküm kurmaya elverişli değildir....
Maddesinde tanımı yapılan gizli ayıp kapsamında olduğu, ayrıca davacının bedel iadesi şeklindeki seçimlik talebi yanında 6502 Sayılı Kanunun 11/son fıkrası gereğince TBK 'dan kaynaklanan tazminat hakkı da bulunduğu dikkate alındığında davalının tüm istinaf itirazlarının reddi gerektiği kanaatine varılmıştır. Satış tarihi itibari ile uygulanması gereken 6502 sayılı Kanun'un 8. maddesinin ilgili bölümü şöyledir; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....
Mahkemece, davacının satın aldığı.... model aracın sol arka çamurluğunda boya kusuru bulunmasının üretim kaynaklı bir gizli ayıp mahiyetinde olduğu, her ne kadar davada araç bedelinin tamamı talep edilmiş ise de aracın 15.797 Km ye ulaşmış olması ve tespit edilen kusurun katlanılamayacak seviyede olmaması sebebi ile sözleşmenin feshi ve bedel iadesinin hakkaniyete aykırı olacağı için çoğun içinde az da vardır kuralı gereği bedel iadesinin talep edilmesi halinde ayıp oranında bedel indirimine hükmetmek gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir 2-Dava, Tüketici Kanunu’na dayanan satım sözleşmesine konu malın ayıplı çıkmasından kaynaklı sözleşmenin feshi ve bedel iadesi istemine ilişkin...
Mahkemece dava konusu olayın niteliğine uygun, konusunda uzman bilirkişiden alınan, hüküm kurmaya, taraf ve istinaf denetimine elverişli bilirkişi raporuna göre; dava konusu mobilyaların bir kısım parçalarının ayıplı olduğu, 6502 Sayılı Kanun'un 10/1 maddesi gereğince, varlığı bilirkişi raporuyla da sübut bulan ayıp, malın teslim tarihinden itibaren altı ay içerisinde ortaya çıkmış olmakla, teslim tarihinde de varlığının, dolayısıyla malın imalattan kaynaklı ayıplı olduğunun kabulünün gerektiği, aksinin de davalı tarafından ispat edilemediği, koltuk takımının takım bütünlüğü oluşturduğu ve yalnızca ayıplı parçaların iadesi halinde takım bütünlüğünün bozulacağı, davacının 6502 Sayılı Kanun'un 11. maddesi gereğince sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkını kullanabileceği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, bilirkişi raporuna dayalı olarak davanın kabulüne dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 07.05.2011 tarihinde davalı firmadan 3.350 TL bedelle satın aldığı yatak odası takımının teslimini müteakip bir takım ayıpların ortaya çıktığını, servis tarafından sorunların giderilmediğini, defalarca davalı firmayı aramasına rağmen sonuç alamadığını, garanti kapsamından yararlandırılmadığını ileri sürerek, ayıplı ürünün iadesi ile 3.350,00 TL ödenen bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu ürünün davalıya iadesine, 3.350 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıplı ürünün bedelinin iadesi istemine ilişkindir....
Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz." 6502 sayılı Yasanın 11. maddesinde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiş olup, buna göre; "Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür." 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
asıl davanın kısmen kabulüne, davacının deposunda bulunan ve ayıplı olduğu tespit edilen ürünlerin davalıya iadesi halinde ayıplı malın bedeli olan 1.376,40 TL' nin davacının talep ettiği 1.000,00 TL' lik bölümünün davalıdan tahsiline, davacının 1.000,00 TL kar kaybının davalıdan tahsiline, davacının henüz satışı yapılmayan ayıplı ürünlerin bedelinin iadesine yönelik talebi ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına, davacının manevi tazminat talebinin reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptali ile takibin 5.231,00 TL asıl alacak üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm asıl dava davacısı-birleşen dava davalısı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Asıl davada, davacıya farklı talepleri açıklattırılarak talep edilen toplam alacak tutarı üzerinden eksik harcın tamamlanması konusunda süre verilip, eksik harcın tamamlanması halinde, davacının davalı tarafça geri alınmasını ve bedelinin tarafına iadesini talep ettiği, henüz satışı yapılmayan depodaki ürünlerin...
Mahkememizce daha önce yapılan yargılama sonunda, davalı tarafından üretilen otomasyon kaynak makinesinin ayıplı olması, söz konusu ayıbın davalı tarafça giderilememiş olması ve giderilmesinin de mümkün olmaması sebebiyle davanın kabulü ile, taraflar arasında bulunan satın akdinin feshine ve davacı tarafından davalı tarafa ödenen 24.000 Euro satış bedelinin dava tarihi olan 08/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek 3194 sayılı yasanın 4/A md uyarınca faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş ve bedel iadesi halinde malın davacıda kalması halinde, davacının sebepsiz yere zenginleşmesi de gözönüne alınarak sözkonusu malın davalıya teslimine karar verilmiştir. Mahkememizce verilen bu karar temyiz edilmekle, Yargıtay 19....
HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen malın ayıplı olmasından kaynaklanan bedel iadesi veya misli ile değişim, alacak ve maddi manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında davanın reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, dosyanın...