Diğer taraftan Tüketici Yasasının 4. maddesinde ayıplı maldan İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10. maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren secimlik haklardan dolayı müteselsilen sorumludur. Bu durumda gerek satıcı davalı gerekse ithalatçı firma ayıp nedeniyle ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca sorumludur. Müteselsil bir sorumluluk söz konusu olduğundan Davalı satıcının ayıplı malın iadesi yönündeki yönlendirmesi de önem kazanmaktadır. Somut olayda; Davaya konu aracın ayıplı olduğu ve Davacı tüketicinin aracı aynı arıza sebebiyle 4 kez servise götürdüğü dosya kapsamıyla anlaşılmaktadır. Öte yandan Davacı 25.5.2007 tarihinde dava dışı ... firması elemanlarına vekalet vermiş ve aracın devrinin ... ... ... pazarlama ve satış AŞ adına tescil edildiği anlaşılmıştır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/718 Esas KARAR NO : 2022/995 DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 08/12/2021 KARAR TARİHİ : 29/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesinde, müvekkilinin ... tarihinde ... A.Ş. Antalya ... Şubesinden ... TL bedelle ... marka ... model sıfır km otomobil satın aldığını, araç alındıktan yaklaşık 13 ay sonra henüz 7533 km’de iken birkaç basit arıza ve ilk periyodik bakım için ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıların ithal edip sattığı Kanuni marka motorsikleti 19.8.2004 tarihinde satın aldığını; ertesi gün kontrol için servise götürdüğünü, vites göstergesinin arızalı olduğu, parça değişimi gerektiği belirlendiğini, arızanın halen giderilmediğini, malın ayıplı olduğunu tüketici hakem heyetinin lehine karar verdiğini ileri sürerek satış bedeli olarak ödediği 4.500.00 YTL ile yaptığı masraflar tutarı 150.00 YTL'nin faizi ile birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, yasal sürede başvuru yapılmadığı, malın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddin dilemişlerdir....
Somut uyuşmazlık incelendiğinde; davacı tüketicinin, davalı satıcıdan 17/09/2020 tarihli fatura ile; koltuk takımı, yemek masası takımı ve yatak odası takımı satın alarak toplam 29.000,00 TL ürün bedelini ödediği, davacı tüketicinin satın almış olduğu ürünlerden yatak odası takımı ve masa takımındaki ayıplar nedeniyle davalı satıcıya yasal süresi içerisinde ihbarda bulunduğu, mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre, davaya konu ürünlerin ayıplı olduğunun sabit olduğu, davacı tüketicinin davaya konu ürünleri evlenmesi nedeniyle birlikte satın aldığı, ayıplı ürünlerin bir kısmındaki ayıpların niteliği ve davacı tüketicinin ürünleri ayıplı haliyle kullanabileceği, bedel iadesi talebinin orantısızlık ve objektif iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil edeceği gerekçesiyle ayıp oranında bedelden indirime karar verildiği, davacı tüketicinin ayıplı olduğu sabit sayılan mobilyaları bedelden indirim yapılmak suretiyle ayıplı haliyle kullanmaya zorlanamayacağı, bu nedenle ayıplı olduğu sabit...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.09.2009 gününde verilen dilekçe ile eser sözleşmesine (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) dayalı alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, reddi gereken eser sebebiyle yapılan ödemeler toplamı 2500 TL’nin tahsili istemiyle açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiş, eser bedeli olan 2465 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....
-TL bedel karşılığı 2.el olarak davacıya satıldığı hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Dosya kapsamında mevcut servis kayıtlarından; dava konusu aracın 04/01/2018 tarihinden dava tarihine kadar bakım ve muhtelif sorunlar nedeniyle yetkili servise götürüldüğü, araçta (17/09/2019'da komple motor dahil) dava tarihine kadar pek çok parça değişiminin yapıldığı ve şikayet konusu sorunların giderildiği tespit edilmiştir. Dava, ayıplı olduğu ileri sürülen ürünle ilgili olarak 6502 sayılı TKHK kapsamında misli ile değişim ya da bedel iadesi istemine ilişkin olup anılan yasanın ayıplı mallara dair 8 ila 11. maddelerinde; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır."...
Mahkemece,yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde ürünlerde gizli ayıp olduğu kanaatine varılmış, sözleşmeden dönülmesi taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozacak olması sebebiyle davaya konu ürünlerin ayıpsız misli ile değiştirilmesi yönünde karar verilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesine göre ayıplı mal satın aldığı anlaşılan tüketici bedel iadesi, ücretsiz onarım, bedel indirimi veya ayıpsız misli ile değişim yönündeki seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir. Kaldı ki 6100 sayılı HMK.’nın “taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26/1 maddesinde hâkimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır. Sözü edilen yasa maddesi uyarınca, mahkemenin talepten başka bir şeye karar vermesi, mümkün bulunmamaktadır....
GEREKÇE: Dava, ayıplı malın bedelinin iadesi talebine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başv urusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince; istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Taraflar arası uyuşmazlık, ayıplı mal nedeniyle ödenen bedelin iadesi talebi olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür” hükmünü getirmiştir. Somut olayda davacının 2.8.2005 tarihinde satın aldığı kameranın arızalanması üzerine davacının 25.8.2006 tarihinde servise başvurduğunda, kameranın lens motorunda arıza olduğu kendisine söylenip,tamirinin davacı tarafından talep edilmediği, dava dilekçesi ve tarafların beyanları ile dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu verilen dosyadaki bilirkişi raporunda,kameradaki bu arızanın üretimden kaynaklı gizli ayıp olduğu ve bu haliyle kullanılmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir. Bilirkişinin bu açıklamalarından kameranın, 4077 sayılı kanunun 4/1 maddesindeki anlamda ayıplı mal olduğu anlaşılmaktadır....
Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir. İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur.... Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz." denmektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; aracın gizli ayıplı olarak davacıya satılıp satılmadığının tespiti noktasında toplanmaktadır....