Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacının satın aldığı.... model aracın sol arka çamurluğunda boya kusuru bulunmasının üretim kaynaklı bir gizli ayıp mahiyetinde olduğu, her ne kadar davada araç bedelinin tamamı talep edilmiş ise de aracın 15.797 Km ye ulaşmış olması ve tespit edilen kusurun katlanılamayacak seviyede olmaması sebebi ile sözleşmenin feshi ve bedel iadesinin hakkaniyete aykırı olacağı için çoğun içinde az da vardır kuralı gereği bedel iadesinin talep edilmesi halinde ayıp oranında bedel indirimine hükmetmek gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir 2-Dava, Tüketici Kanunu’na dayanan satım sözleşmesine konu malın ayıplı çıkmasından kaynaklı sözleşmenin feshi ve bedel iadesi istemine ilişkin...

    Maddesinde tanımı yapılan gizli ayıp kapsamında olduğu, ayrıca davacının bedel iadesi şeklindeki seçimlik talebi yanında 6502 Sayılı Kanunun 11/son fıkrası gereğince TBK 'dan kaynaklanan tazminat hakkı da bulunduğu dikkate alındığında davalının tüm istinaf itirazlarının reddi gerektiği kanaatine varılmıştır. Satış tarihi itibari ile uygulanması gereken 6502 sayılı Kanun'un 8. maddesinin ilgili bölümü şöyledir; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 07.05.2011 tarihinde davalı firmadan 3.350 TL bedelle satın aldığı yatak odası takımının teslimini müteakip bir takım ayıpların ortaya çıktığını, servis tarafından sorunların giderilmediğini, defalarca davalı firmayı aramasına rağmen sonuç alamadığını, garanti kapsamından yararlandırılmadığını ileri sürerek, ayıplı ürünün iadesi ile 3.350,00 TL ödenen bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu ürünün davalıya iadesine, 3.350 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıplı ürünün bedelinin iadesi istemine ilişkindir....

      Hukuk Dairesi'nin 22/11/2016 gün ve 2015/12218 Esas-2016/21736 Karar sayılı kararında özetle; "...Davacı, sözleşmeden dönerek bedel iadesini talep etmiş olup, davaya konu ayıplar nazara alındığında bedel iadesini gerektiren bir husus olmasa da çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince anılan yasanın 4/2. maddesine göre davacının ücretsiz onarım ve bedel indirim hakkının olduğunun kabulü gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere toplanan deliller doğrultusunda bedel indirimi ve ücretsiz onarım hususları gözetilerek hakkaniyete uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir..." denilmiştir. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 18/04/2013 gün ve 2013/8695 Esas-2013/10214 Karar sayılı kararında özetle; "...Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....

      HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen malın ayıplı olmasından kaynaklanan bedel iadesi veya misli ile değişim, alacak ve maddi manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında davanın reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, dosyanın...

        asıl davanın kısmen kabulüne, davacının deposunda bulunan ve ayıplı olduğu tespit edilen ürünlerin davalıya iadesi halinde ayıplı malın bedeli olan 1.376,40 TL' nin davacının talep ettiği 1.000,00 TL' lik bölümünün davalıdan tahsiline, davacının 1.000,00 TL kar kaybının davalıdan tahsiline, davacının henüz satışı yapılmayan ayıplı ürünlerin bedelinin iadesine yönelik talebi ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına, davacının manevi tazminat talebinin reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptali ile takibin 5.231,00 TL asıl alacak üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm asıl dava davacısı-birleşen dava davalısı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Asıl davada, davacıya farklı talepleri açıklattırılarak talep edilen toplam alacak tutarı üzerinden eksik harcın tamamlanması konusunda süre verilip, eksik harcın tamamlanması halinde, davacının davalı tarafça geri alınmasını ve bedelinin tarafına iadesini talep ettiği, henüz satışı yapılmayan depodaki ürünlerin...

          Mahkemece dava konusu olayın niteliğine uygun, konusunda uzman bilirkişiden alınan, hüküm kurmaya, taraf ve istinaf denetimine elverişli bilirkişi raporuna göre; dava konusu mobilyaların bir kısım parçalarının ayıplı olduğu, 6502 Sayılı Kanun'un 10/1 maddesi gereğince, varlığı bilirkişi raporuyla da sübut bulan ayıp, malın teslim tarihinden itibaren altı ay içerisinde ortaya çıkmış olmakla, teslim tarihinde de varlığının, dolayısıyla malın imalattan kaynaklı ayıplı olduğunun kabulünün gerektiği, aksinin de davalı tarafından ispat edilemediği, koltuk takımının takım bütünlüğü oluşturduğu ve yalnızca ayıplı parçaların iadesi halinde takım bütünlüğünün bozulacağı, davacının 6502 Sayılı Kanun'un 11. maddesi gereğince sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkını kullanabileceği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, bilirkişi raporuna dayalı olarak davanın kabulüne dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

          Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz." 6502 sayılı Yasanın 11. maddesinde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiş olup, buna göre; "Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür." 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....

          Mahkememizce daha önce yapılan yargılama sonunda, davalı tarafından üretilen otomasyon kaynak makinesinin ayıplı olması, söz konusu ayıbın davalı tarafça giderilememiş olması ve giderilmesinin de mümkün olmaması sebebiyle davanın kabulü ile, taraflar arasında bulunan satın akdinin feshine ve davacı tarafından davalı tarafa ödenen 24.000 Euro satış bedelinin dava tarihi olan 08/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek 3194 sayılı yasanın 4/A md uyarınca faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş ve bedel iadesi halinde malın davacıda kalması halinde, davacının sebepsiz yere zenginleşmesi de gözönüne alınarak sözkonusu malın davalıya teslimine karar verilmiştir. Mahkememizce verilen bu karar temyiz edilmekle, Yargıtay 19....

            Davacı dava dilekçesinde ayıplı malların satıcıya iadesi ile ödediği bedelin istirdadını istemiştir. Bu durumda davacının açıkça sözleşmeden döndüğü ve sözleşmenin feshini talep ettiği kuşkusuzdur. 4077 sayılı yasanın 4.maddesine göre tüketici, ayıplı mal teslimi halinde bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Her ne kadar yasada “ Tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesi, durumun gereği olarak haklı görülemiyorsa, bedelden indirim ile yetinilir.” Hükmü mevcut ise de somut olayda dava konusu edilen satıma konu eşya mobilya olup her zaman göz önünde bulunan ve umulan faydadan ziyade estetik amaçlı olarak kullanılması hedeflenen bir mal olduğundan tüketicinin ayıplı eşyanın görüntüsüne katlanmasını beklemek doğru değildir....

              UYAP Entegrasyonu