Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan Gelir İdaresi Başkanlığı Elektronik Defter ve Belge Yönetim Müdürlüğü'ne sunulmak üzere düzenlenen .../2022 tarihli sabit sürücüden veri kurtarma raporu ve vergi kurtarma raporunda bahsedilen kayıp mükellefler listesi incelenmiş, Diyarbakır Vergi Dairesi Başkanlığına müzekkere yazılarak davacının e-defter uygulamasına ne zaman dahil olduğu, 2020-2021 yıllarına ait e-defter ve berat kayıtlarının ikincil kopyalarının bulunup bulunmadığı, davacı tarafından belirtilen dönemlere ilişkin e-defter ve beratlarının temini için başvuru yapılıp yapılmadığı sorulmuş ve ilgili kayıtların gönderilmesi istenilmiştir. Gelir İdaresi Başkanlığı Elektronik Defter ve Belge Yönetim Müdürlüğü'ne sunulmak üzere düzenlenen ....2022 tarihli sabit sürücüden veri kurtarma raporunda; .......vergi numaralı ........

    Maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 375 TL adli para cezası, TÜRK MİLLETİ ADINA Sanıklar ... ... ve ...'ın maktul ...'yi nitelikli öldürme suçuna yardımdan beraatlerine, sanıklar ... ve ...'in maktul ...'yi nitelikli öldürme suçuna yardımdan mahkumiyetlerine dair kurulan hükümler yönünden; Maktul ...'nin babası katılan-sanık ...'in müdafii Av. ...'ün yasal süresi içerisinde katılan sıfatıyla da temyiz isteminde bulunduğu ancak sanıklar ... ..., ..., ... ve ... hakkında maktul ...'...

      Aynı Kanunun 334. maddesinin ikinci fıkrasına göre ise; tüzel kişilerin adli yardımdan yararlanabilmesi sadece kamuya yararlı dernek ve vakıflarla sınırlıdır. Kanunda adli yardımdan yararlanacak kişiler arasında sayılmadığı için sermaye şirketleri adli yardımdan yararlanamaz. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; adli yardım talebinde bulunan davalı şirket yönünden; ticari şirket olması nedeniyle yukarıda anılan kanun hükmü gereği adli yardımdan yararlanma hakkı bulunmamaktadır. Bu durum karşısında davalı vekilinin itirazının HMK'nın 337/2. maddesi uyarınca kesin olarak reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin itirazının 6100 sayılı HMK'nın 337. maddesinin, 11.04.2013 kabul tarihli, 30.04.2013 tarih ve 28633 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 6459 sayılı Kanunun 23. maddesiyle değişik ikinci fıkrası uyarınca kesin olarak REDDİNE 12/02/2020 gününde oy birliği ile karar verildi....

        yı öldürmeye teşebbüse yardımdan 5237 sayılı TCK.nun 81, 35/2, 39/1, 62, 53, 58. maddeleri uyarınca 5 yıl 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına. - ...'yı öldürmeye yardımdan CMK.nun 223/2-e maddesi uyarınca beraatine. - ...'yı öldürmeye yardımdan CMK.nun 223/2-e maddesi uyarınca beraatine. Sanık ... - ...'yı öldürmeye teşebbüse yardımdan 5237 sayılı TCK.nun 81, 35/2, 39/1, 62, 53, 58 maddeleri uyarınca 5 yıl 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına. - ...'yı öldürmeye yardımdan CMK.nun 223/2-e maddesi uyarınca beraatine. - ...'yı öldürmeye yardımdan CMK.nun 223/2-e maddesi uyarınca beraatine. TÜRK MİLLETİ ADINA 1-Sanıklar Velit ve ... hakkında, maktuller ... ve ...'...

          Adli yardım istemi kanun yoluna başvuru sırasında istendiğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 336. maddenin 3. fıkrası uyarınca davalı şirketin adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir. 6100 sayılı Kanun’un 334. maddesinde “(1) Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuka korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler. (2) Kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilirler. (3) Yabancıların adli yardımdan yararlanabilmeleri ayrıca karşılıklılık şartına bağlıdır” hükmü getirilmiştir....

            Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07/04/2016 tarih ve 2015/1025-2016/257 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında "denizaltı kurtarma ana gemisi tedarik sözleşmesi" ve "kurtarma ve yedekleme gemileri tedarik sözleşmesi" imzalandığını, daha sonra tedarik sözleşmelerinin 31. madde yükümlülükleri dışında dava dışı şirkete devredildiğini, söz konusu sözleşmelerin 31. maddesinde sayılan hizmetlerin ise 05/04/2012-27/03/2014 tarihleri arasında bizzat müvekkili tarafından ifa edildiğini ve karşılığında 927.458,82 EURO'nun davalı tarafa faturalandırıldığını, davalının fatura bedellerini ödememesi üzerine başlatılan takibe...

              Davalının temyiz harç ve giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığı, yargılama sırasında da "ihtiyaç sahibi olduğu tespit edildiğinden" baroca adli yardımdan kendisine vekil tayin edildiği, dosyada mevcut mali durumuyla ilgili 27.12.2011 tarihli araştırma tutanağında da herhangi bir işi ve geliri ile malvarlığının bulunmadığının tespit edildiği görülmekle adli yardım talebi, açıkça dayanaktan yoksun bulunmadığından kabulü ile "temyiz harç ve giderlerinden geçici olarak muafiyete" münhasır olmak üzere adli yardımdan yararlandırılmasına (...m.336/3) karar verilip, temyiz itirazlarının incelenmesi gerekmiştir. 2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, adli yardımdan yararlanan davalı haksız çıktığından temyiz harç ve giderlerinin kararın kesinleşmesinden sonra davalıdan tahsiline, işbu kararın tebliğinden...

                Şoförler Odasına ait, ...’ın sevk ve idaresindeki ... plakalı çekici ile çekme-kurtarma çalışması sırasında hasarlandığını belirterek, sigortalıya ödenen 1.777.000.000 TL. tazminatın, 15.05.2002 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir Davalılar vekili, zamanaşımı def’inde bulunarak, kusura ve faize itiraz edip, kurtarma işleminin hatıra dayalı olarak yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere, Yargıtay bozma ilamına ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre davanın kabulü ile 1.777.000.000 TL tazminatın 15.05.2002 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir....

                  Davacının adli yardımdan yararlanıp yararlanmadığı araştırılarak yararlanıyor ise buna ilişkin belgelerin dosya arasına konulması,adli yardımdan yararlanmadığının tespiti halinde temyiz harcı ile 492 Sayılı Harçlar Yasasında değişiklik yapan ve 06.06.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5766 Sayılı Kanun’un 11. maddesinin (d) bendi uyarınca Yargıtay temyiz başvurularında 123,60 TL temyiz başvuru harcı alınması gerektiğinden ve temyiz harcı ödenmedikçe temyiz incelemesi yapılamayacağından HUMK. 434/3 maddesi gereğince işlem yapılmak üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK Dairemizce davalı vekilinin maddi durumu ile ilgili sunduğu bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi ile adli yardıma müstahak olduğu ve bu nedenle davalının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334 vd. maddeleri uyarınca temyiz incelemesi yönünden adli yardımdan yararlandırılması gerektiği anlaşılmakla, davacının adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek, Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı....

                      UYAP Entegrasyonu