Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz. Dosya içeriğine göre davacının 15.09.2010-31.12.2011 tarihleri arasında Kültür ve Turizm Bakanlığının onayı ile kazı ekibinde arkeolog olarak çalıştığı, bu dönem içerisinde davacı hakkında çalışma düzenini bozduğuna dair tutanaklar düzenlenmiştir. Davacının çalışma dönemi içerisinde hakkında düzenlenen tutanakların içerikleri itibariyle çalışma düzenini bozucu davranışları dikkate alınarak 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun verdiği yetki ve görev kapsamında ..., Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından 2012 yılı TKİ GELİ-YLİ kurtarma kazısı ekip listesinde yer verilmemesi sebebiyle iş sözleşmesinin feshi geçerli neden kabul edilmelidir. Hal böyle olunca davanın reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olmuştur....

    Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.02.2019 tarihli ve 2014/450 Esas, 2019/34 Karar sayılı kararı ile; "...Olay tarihi olan 04/12/2012 tarihinde Şile açıklarında yabancı uyruklu yük gemisinin batması nedeniyle, gemi mürettebatını kurtarmak üzere kıyı emniyeti personelinin bulunduğu KIYIEMNİYETİ-7 kurtarma botunun kurtarma faaliyeti esnasında battığı, kaza sonucunda KIYIEMNİYETİ-7 botunda bulunan kaptan ... ve personel ... ve ...'in ve olay yerinde bulunan kurtarma mürettebatına yardım etmeye çalışan balıkçı ...'ün denizde boğularak vefat ettiği, ...'...

      konulmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      in adli yardımdan yararlandırılarak Baro tarafından davacının avukat olarak tayin edildiği ve davacının davalı ... vekili olarak diğer davalı aleyhine boşanma, nafaka ve tazminat davası açıp sonuçlandırdığı ve 3.5.2012 tarihinde azledildiği , davalı ...'nın eşi ...'i yaralamaktan ceza aldığı tüm dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır. Davacı avukat davalıların sulh olduklarını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı ... eşi ile biraraya 2013/1653-10197 gelmediğini ve sulh olmadığını savunmuştur. Davacı avukatın, davalıların sulh olduklarını ispat etme yükümlülüğü vardır. İcra dosyasındaki haczedilen menkul malların davalı ... tarafından yediemin olarak davalı ...'ya bırakılmasını talep etmesi ya da davalı ...'in davacı avukatını azletmesi sulh olunduğu sonucunu doğurmaz. Kaldı ki, davacı avukat adli yardımdan yararlanan davalı ...'e Baro tarafından atanmıştır. Ücretini de Barodan aldığına göre davalıdan bir talep hakkı yoktur....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/2760 KARAR NO : 2023/1982 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : FETHİYE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/926 ESAS DAVA KONUSU : Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Taraflar arasındaki boşanma ve mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sırasında, Fethiye Aile Mahkemesi'nin davacının davalı adına kayıtlı taşınmaz,araç ve banka hesapları üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine yönelik 03.08.2023 tarihli kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmakla; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İDDİA, SAVUNMA VE YARGILAMA SÜRECİ : Davacı vekili dava değerini 3.000,00- TL olarak bildirdiği 03.08.2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı adına olduğunu iddia ettiği taşınmaz, araç ve banka hesapları üzerine ihtiyati tedbir konulması ve mal rejiminin tasfiyesi ile katılma alacağı talebinde...

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/745 Esas KARAR NO : 2021/337 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/06/2016 KARAR TARİHİ: 22/04/2021 DAVA : Davacı vekili Mahkememize sunduğu -----havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalının işletmecisi olduğu gemilere tedarikçi hizmeti verildiği ve söz konusu tedarik hizmeti kapsamında müvekkili şirketin alacaklı olduğunu, taraflar arasındaki ------- yıllarındaki ticari ilişkiye istinaden müvekkili şirket tarafından faturalar kesilerek davalı şirkete iletildiğini, davalı şirket tarafından ödemelerin sekteye uğratılması ve yapılmamaya başlandığını, bunun üzerine---------- kısmı yönünden icra takibi başlatıldığını, davalı takip borçlusunun icra takibine itiraz ettiği ve eldeki davanın bu sebeple açıldığını davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Bozma Kararı Dairemizin 30.11.2017 tarih, 2016/6256 E. ve 2017/6764K. sayılı kararıyla alınan bilirkişi raporları ve ek raporlardaki aynı konuda yapılan farklı değerlendirmeleri tartışan ve çelişkiyi gideren, aykırılıkları açıklayan, tarafların itirazlarını karşılayan içinde gemi inşaat mühendisi bulunan yeni bir bilirkişi heyetince bilirkişi incelemesi yapılması ve kusur, sorumluluk ve illiyet bağının tespiti, hasar ve her bir davalıdan talep edilebilecek bedellerin belirlenmesi gerektiğine işaret edilerek ve gecikme nedeniyle cezai şart bedelinin tahsili talebinin 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 158 inci maddesine göre değerlendirilmesi gerekirken davalının bu konudaki savunmalarının araştırılmaması ve bu konuda bir değerlendirme yapılmaması doğru görülmediği gerekçesi ile davalı ...A.Ş. yararına ve sair vekalet ücreti bakımından davalı Kooperatif ve davalı... Kardeşler Denizcilik Sanayi ve Ticaret A.Ş yararına bozulmuş, sair temyiz sebepleri incelenmemiştir. C....

            Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Genel Kurmay Başkanlığından kurtarma helikopteri görevlendirmesini istediği, ... ilinden görevlendirilen helikopterin saat 22:55 sıralarında olay mahalline ulaştığının bildirildiği dikkate alındığında, eylemin sonuçlarının vahametinde sanıkların dışında kalan dava dışı kurtarma unsurlarının katkısı, ölenlerin de bu sonuçtaki etkileri gözetilerek alt sınırdan çok ayrılmayan, mahkemenin takdirinde ve gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmadığından çoğunluk görüşüne iştirak edilmemiştir....

              Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda eksik emtea miktarı bedelinin 1.288,97 TL, kurtarma ve geri taşıma bedelinin ise 21.1.2012 tarihli fatura uyarınca 3.186,00 TL olduğu belirtilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtilen fatura bedeli KDV hariç 2.700,00 TL'ye tekabül etmektedir. HMK'nın 26. maddesi uyarınca Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına karar veremez. Davacı vekilince dava konusu yapılan taleplerin ayrı ayrı gösterilerek her bir talep için istenilen tazminat bedelinin ayrıca belirtildiği, bu kapsamda kurtarma ve emtianın geri taşınmasına ilişkin talebin 2.700,00 TL ile sınırlandırıldığı gözetilmeksizin, talep aşılmak suretiyle davacı yararına kurtarma ve emteanın geri taşınma bedeli olarak 3.186,00 TL'ye hükmedilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....

                "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada verilen 28/04/2014 gün ve 2008/83-2010/116 sayılı kararı onayan Daire’nin 02.05.2013 gün ve 2011/6812-2013/8826 sayılı kararı aleyhinde taraf vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili, müvekkillerinin müştereken hareket etmek suretiyle 10.08.2005 tarihinde saat 22:00 sıralarında hava koşulları ve dümen arızası nedeniyle mevkiinde karaya oturan davalının maliki olduğu isimli yat ile ilgili olarak kurtarma ve yardım faaliyetinde bulunduklarını, 11.08.2005 tarihinde yatın yüzdürülerek kaptana teslim edildiğini, ancak yapılan masraflar ve hak edilen kurtarma yardım ücretine karşılık olarak müvekkillerine herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri...

                  UYAP Entegrasyonu