Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İdare Mahkemesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 12 ve 11. maddeleri uyarınca incelenen olayda, kurtarma faaliyetlerinin yetersizliği sonucu uğranılan zararın idarenin doğal afetlere karşı plan ve programının olmaması, diğer bir ifadeyle önceden hazırlanmış idari düzenlemelerinin bulunmamasına dayandırıldığı, dolayısıyla idarenin bu nitelikteki yükümlülüklerinin zamanında yerine getirilmemesi nedeniyle kurtarma faaliyetlerinde yetersiz duruma düşmesi sonucu oluşan zararın temelinde idari işlemlerin yattığı ve bunun da deprem ile ortaya çıktığı, bu itibarla 17.8.1999 tarihinden itibaren işlemeye başlayan 60 günlük dava açma süresi içinde dava açılması veya 2577 sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca aynı süre içinde davalı idareye başvurulması gerekirken, bu süre geçirildikten çok sonra yapılan başvuru üzerine açılan davanın süre aşımı nedeniyle incelenme olanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen … gün ve E:…, K:… sayılı kararın bozulması istenilmektedir...

    Serik Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/218 esas sayılı ve Serik Aile Mahkemesinin 2020/79 esas sayılı dava dosyalarının incelenmesinde; davacı kadının boşanma ve fer'ileri talebi yanında 2 taşınmaz ve 3 adet araç için mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebinde bulunduğu, yargılama sırasında mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasının boşanma davasından tefrik edildiği, 16.09.2020 tarihinde ise Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 17.07.2020 tarih ve 702 sayılı kararı uyarınca Serik ilçesinde Aile Mahkemesi'nin faaliyete geçirilmesi sonucu taraflar arasındaki dava dosyasının Serik Aile Mahkemesine aktarılarak 2020/79 esas numarası aldığı, yargılamaya bu esas üzerinden devam edildiği, ne var ki boşanma dava dosyasından tefrik edilen mal rejiminden kaynaklanan alacak davasına ilişkin dosyanın oluşturulmadığı, yeni bir esas almadığı anlaşılmaktadır. Derdestlik bir dava şartı olup, hakim tarafından re'sen gözetilir (HMK m. 114/1- 1, 115)....

    ettiğini, müvekkilinin 28.04.2000 tarihli garanti teminat mektubunu vererek yükünü teslim aldığını, henüz dispeççi raporunun ibraz edilmemesi nedeniyle müşterek avaryadan müvekkilinin hissesine isabet edecek payın belli olmadığını, davalı donatana ait geminin denize ve yüke elverişli olmaması nedeniyle çıkan yangından ve davacıya ait yükte meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, kurtarma ve yardım işlerini tekel halinde yürüten davalı ... ve Gemi Kurtarma İşletmeleri’nin yangından 24.04.2000 günü saat 16.00’da haberdar olduğu halde bir müdahalede bulunmadığını, 25.04.2000 tarihinde saat 03.20’de talep üzerine gecikmeyle müdahale ettiğini, adı geçen davalının kurtarma-yardım hizmetini layıkıyla yerine getirmediğini, diğer davalı Armaport’un da yangın söndürme çalışmaları sırasında olayın ciddiyetini yeterince değerlendiremediğini ve yangın söndürme organizasyonunda gereken koordinasyonu sağlayamadığını ileri sürerek, davacıya ait yükte meydana gelen hasar ve müşterek avarya paylaştırılmasında...

      Ancak alacak bir ilama müstenid ise teminat aranmaz" davacının alacağı ilama müstenid değildir ve adli yardımdan da faydalanmamaktadır bu nedenle İİK 259'un amir hükmü uyarınca talebin reddi gerekmiş ve 572.100,00- TL'nin %15 'i 85.815‬,00 TL teminatın mahkeme veznesine depo edilmesi halinde, eldeki davanın davalıları; T5 Şti(Vergi No:4830340709)'nin ve Alper İnşaat T4 Tic. A.Ş.(Vergi No:0570229245)'nin dava konusu 572.100,00 TL'ye yeterli miktarda taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve davalı vekilinin ihtiyati haczin kaldırılması talebi reddedilmiştir. İlk Derece Mahkemesince; davalı İtibar İnşaat vekilinin ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine, karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

      operasyonunda limbo faaliyetine katılmayarak geminin etrafında hazır olarak bir römorkör beklettiği, kurtarılan geminin pozisyonu ve kurtarma operasyonunu zorlaştıracak bir konumda olmadığı, kurtarılan geminin operasyondan sonra kendi başına hareket edebilecek şekilde yüzer halde bulunduğu, davacı tarafça hizmet verilseydi, her ne kadar limbo hizmeti verecek donanımı bulunmasa dahi kira yolu ile bu işlemi yerine getirip kâr elde edeceğinden davacının gemiye herhangi bir hizmet vermediğinden bozma ilamı doğrultusunda sabit olan tekel hakkının davalı tarafça ihlal edildiği, 3.890.000 USD gemi ve yük değeri dikkate alındığında, geminin ve havanın durumu, sarf edilecek zaman, yapacağı işlem ve limbo için gemi kiralaması gibi hususlar göz önüne alındığında davalının bu konuda 2. ve yok sayılan 3. bilirkişi raporu ile mübayenet giderici son bilirkişi raporu doğrultusunda % 1 oran üzerinden 38.900 USD oranında kâr kaybı bedeli ödemesinin gerektiği, gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 38.900...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ticari kamyon rayiç değeri, kurtarma çekici bedeli, otopark gideri ve aracın kullanılamaması nedeniyle uğranılan zararların tazmini istemine ilişkindir. Mahkememizce aldırılan 16/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davaya konu aracın olay tarihinde emsal araç değerinin ortalamasının 176.210,34 TL olacağı, Hakan Güneş Oto Kurtarma ve Nakliyat San. Tic. Ltd. Şti. tarafından davacıya kesilen 28.08.2020 tarih ve GIB2020000000170 no'lu e-faturada... plakalı araç vinç kurtarma ve şekme bedelinin KDV dahil 1.770,00 TL olduğu ve çekici fatura tarihinin yaşanan olayla ilgili zamanla örtüştüğü, dava dosyasında talep ediler otopark günlük ücreti ve aracın burada kaldığı süreyle ile ilgili herhangi bir belge görülemediği, olayın bir bütün olarak değerlendirilmesi için; davacının, davalı firma ile yaptığı taşıma sözleşmesinin (Aracın İşletilememesi Nedeniyle Uğradığı Zararların Tespiti için), davaya konu aracın olay zamanında geçerli olan ......

          Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, 18.06.2010 tarihinde deniz tehlikesine maruz kalan davalı gemisine müvekkili tarafından kurtarma ve yardım hizmeti verildiğini, davalının bu hizmetin bedelini ödemediğini, kurtarma ve yardım masrafları ile ücretinden dolayı alacaklının emniyet altına alınan ve kurtarılan şeyler üzerinde kanuni rehin hakkı ve teminat verilinceye kadar hapis hakkı bulunduğunu ileri sürerek, gemi ve kurtarılan yükü üzerinde müvekkili yararına kanuni rehin hakkı ve hapis hakkı tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ (DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA) ESAS NO : 2019/188 Esas KARAR NO : 2021/476 DAVA : Alacak (Kurtarma Ve Yardımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 17/09/2014 KARAR TARİHİ : 09/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kurtarma Ve Yardımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/06/2002 tarihinde saat 00.10 sularında ... önlerinde Kamboçya bayraklı ... isimli Kuru yük gemisi ile TC Bayraklı Yeni ... isimli yolcu motorunun çatışması neticesinde meydana gelen deniz kazasında yeni ... isimli yolcu motorunun battığını , tenke bünyesindeki yakıt ve yağın denize karışması sonucunda oluşabilecek çevre kirliliğini önlemek için batık yolcu motorunun çıkartılma ve uygun yere çekilme maliyetinin karşılanması hususundaki tazminat miktarının 79.000 USD davalılardan müşterek tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Yeni ... motoru donatanı ......

              dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmış olup, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, müvekkillerinin müştereken hareket etmek suretiyle 10.08.2005 tarihinde saat 22:00 sıralarında hava koşulları ve dümen arızası nedeniyle ...-... mevkiinde karaya oturan davalının maliki olduğu ... isimli yat ile ilgili olarak kurtarma ve yardım faaliyetinde bulunduklarını, 11.08.2005 tarihinde yatın yüzdürülerek kaptana teslim edildiğini, ancak yapılan masraflar ve hak edilen kurtarma yardım ücretine karşılık olarak müvekkillerine herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, tehlikeye atılan deniz araçlarının ve diğer malzemenin değeri ile kurtarılan yatın değeri dikkate alındığında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik...

                cezalandırılması gerektiğine, suç niteliğine, sanıklar... ve ...'...

                  UYAP Entegrasyonu