WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı taraf adli yardımdan yaralanma talebiyle kararı temyiz etmiş ve temyiz karar ve temyize başvurma harçlarını yatırmamıştır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesinde kimlerin adli yardımdan yararlanabileceği; " (1) Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler. (2) Kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilirler. (3) Yabancıların adli yardımdan yararlanabilmeleri ayrıca karşılıklılık şartına bağlıdır." denilerek tahdidi olarak sayılmıştır....

    Ancak alacak bir ilama müstenid ise teminat aranmaz" davacının alacağı ilama müstenid değildir ve adli yardımdan da faydalanmamaktadır bu nedenle İİK 259'un amir hükmü uyarınca talebin reddi gerekmiş ve 572.100,00- TL'nin %15 'i 85.815‬,00 TL teminatın mahkeme veznesine depo edilmesi halinde, eldeki davanın davalıları; T5 Şti(Vergi No:4830340709)'nin ve Alper İnşaat T4 Tic. A.Ş.(Vergi No:0570229245)'nin dava konusu 572.100,00 TL'ye yeterli miktarda taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve davalı vekilinin ihtiyati haczin kaldırılması talebi reddedilmiştir. İlk Derece Mahkemesince; davalı İtibar İnşaat vekilinin ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine, karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

    Dava dilekçesi ekinde delil olarak sunulan bilgisayar mühendisi/veri kurtarma uzmanı tarafından hazırlanan 05/11/2020 tarihli veri kurtarma işlem analiz özeti raporunda, SSD harddiskin kullanıldığı ortamda oluşan elektrik dalgalanması veya yüksek voltaj kaynaklı fiziksel sorun belirlendiği, bu yüzden tüm diskteki hafıza çipleri ve diskin çalışmasını gerektiren elemanların kurtarma yapılamaz halde arızalı olarak değerlendirildiği, bu yüzden dosyaların ulaşılamaz hale geldiği, SSD harddiskin mantıksal alanına ulaşılamadığı için farklı bir sorun tespit edilemediği, laboratuvarda yapılan inceleme ve kurtarma çalışmaları sonucunda SSD harddisk içerisindeki verilere hiçbir şekilde ulaşılmasının mümkün olmadığı, tüm müdahalelere rağmen kurtarma çalışmasının başarısız olarak tamamlandığı, şirketin 2019 yılı e-defter kayıtlarına ve diğer tüm dosyalara çalışır veya kullanılır haliyle ulaşılamadığı yönünde kanaat bildirilmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ticari kamyon rayiç değeri, kurtarma çekici bedeli, otopark gideri ve aracın kullanılamaması nedeniyle uğranılan zararların tazmini istemine ilişkindir. Mahkememizce aldırılan 16/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davaya konu aracın olay tarihinde emsal araç değerinin ortalamasının 176.210,34 TL olacağı, Hakan Güneş Oto Kurtarma ve Nakliyat San. Tic. Ltd. Şti. tarafından davacıya kesilen 28.08.2020 tarih ve GIB2020000000170 no'lu e-faturada... plakalı araç vinç kurtarma ve şekme bedelinin KDV dahil 1.770,00 TL olduğu ve çekici fatura tarihinin yaşanan olayla ilgili zamanla örtüştüğü, dava dosyasında talep ediler otopark günlük ücreti ve aracın burada kaldığı süreyle ile ilgili herhangi bir belge görülemediği, olayın bir bütün olarak değerlendirilmesi için; davacının, davalı firma ile yaptığı taşıma sözleşmesinin (Aracın İşletilememesi Nedeniyle Uğradığı Zararların Tespiti için), davaya konu aracın olay zamanında geçerli olan ......

        . … KARŞI TARAF (DAVACI) : … adına vasi … İSTEMLERİN KONUSU : Danıştay İkinci Dairesinin 22/09/2021 tarih ve E:2021/2639, K:2021/2820 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: … tarih ve … sayılı Olur ile yürürlüğe giren Sualtı Arama Kurtarma Ekibi ve Kurbağa Adam Personel Yönergesi'nin Geçici 1., 6/3. ve 8. maddelerinin iptali istenilmiştir....

          İdare Mahkemesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 12 ve 11. maddeleri uyarınca incelenen olayda, kurtarma faaliyetlerinin yetersizliği sonucu uğranılan zararın idarenin doğal afetlere karşı plan ve programının olmaması, diğer bir ifadeyle önceden hazırlanmış idari düzenlemelerinin bulunmamasına dayandırıldığı, dolayısıyla idarenin bu nitelikteki yükümlülüklerinin zamanında yerine getirilmemesi nedeniyle kurtarma faaliyetlerinde yetersiz duruma düşmesi sonucu oluşan zararın temelinde idari işlemlerin yattığı ve bunun da deprem ile ortaya çıktığı, bu itibarla 17.8.1999 tarihinden itibaren işlemeye başlayan 60 günlük dava açma süresi içinde dava açılması veya 2577 sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca aynı süre içinde davalı idareye başvurulması gerekirken, bu süre geçirildikten çok sonra yapılan başvuru üzerine açılan davanın süre aşımı nedeniyle incelenme olanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen … gün ve E:…, K:… sayılı kararın bozulması istenilmektedir...

            ettiğini, müvekkilinin 28.04.2000 tarihli garanti teminat mektubunu vererek yükünü teslim aldığını, henüz dispeççi raporunun ibraz edilmemesi nedeniyle müşterek avaryadan müvekkilinin hissesine isabet edecek payın belli olmadığını, davalı donatana ait geminin denize ve yüke elverişli olmaması nedeniyle çıkan yangından ve davacıya ait yükte meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, kurtarma ve yardım işlerini tekel halinde yürüten davalı ... ve Gemi Kurtarma İşletmeleri’nin yangından 24.04.2000 günü saat 16.00’da haberdar olduğu halde bir müdahalede bulunmadığını, 25.04.2000 tarihinde saat 03.20’de talep üzerine gecikmeyle müdahale ettiğini, adı geçen davalının kurtarma-yardım hizmetini layıkıyla yerine getirmediğini, diğer davalı Armaport’un da yangın söndürme çalışmaları sırasında olayın ciddiyetini yeterince değerlendiremediğini ve yangın söndürme organizasyonunda gereken koordinasyonu sağlayamadığını ileri sürerek, davacıya ait yükte meydana gelen hasar ve müşterek avarya paylaştırılmasında...

              operasyonunda limbo faaliyetine katılmayarak geminin etrafında hazır olarak bir römorkör beklettiği, kurtarılan geminin pozisyonu ve kurtarma operasyonunu zorlaştıracak bir konumda olmadığı, kurtarılan geminin operasyondan sonra kendi başına hareket edebilecek şekilde yüzer halde bulunduğu, davacı tarafça hizmet verilseydi, her ne kadar limbo hizmeti verecek donanımı bulunmasa dahi kira yolu ile bu işlemi yerine getirip kâr elde edeceğinden davacının gemiye herhangi bir hizmet vermediğinden bozma ilamı doğrultusunda sabit olan tekel hakkının davalı tarafça ihlal edildiği, 3.890.000 USD gemi ve yük değeri dikkate alındığında, geminin ve havanın durumu, sarf edilecek zaman, yapacağı işlem ve limbo için gemi kiralaması gibi hususlar göz önüne alındığında davalının bu konuda 2. ve yok sayılan 3. bilirkişi raporu ile mübayenet giderici son bilirkişi raporu doğrultusunda % 1 oran üzerinden 38.900 USD oranında kâr kaybı bedeli ödemesinin gerektiği, gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 38.900...

                cezalandırılması gerektiğine, suç niteliğine, sanıklar... ve ...'...

                  Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, 18.06.2010 tarihinde deniz tehlikesine maruz kalan davalı gemisine müvekkili tarafından kurtarma ve yardım hizmeti verildiğini, davalının bu hizmetin bedelini ödemediğini, kurtarma ve yardım masrafları ile ücretinden dolayı alacaklının emniyet altına alınan ve kurtarılan şeyler üzerinde kanuni rehin hakkı ve teminat verilinceye kadar hapis hakkı bulunduğunu ileri sürerek, gemi ve kurtarılan yükü üzerinde müvekkili yararına kanuni rehin hakkı ve hapis hakkı tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu