DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti DAVA TARİHİ : 18/05/2022 KARAR TARİHİ : 01/11/2023 K.YAZIM TARİHİ : 02/11/2023 Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin hali hazırda davalı kooperatifte mevcut üyeliği bulunmakta iken bu mevcut üyeliği dışında ayrıca davalı kooperatifin üyesi bulunan ...'e 422 m2 arsaya tekabül eden hisse/ üyelik hissesi ile yine ...'na 192 m2 arsaya tekabül eden hisse/ üyelik hissesini 09.08.2019 ve 20.08.2019 tarihinde devraldığını, devir ile ilgili olarak .......
Yerleşik içtihatlara göre; aidat yükümlülüğü bulunan bir kooperatifte ortağın uzun süre kooperatife uğramaması, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmemesi halinde üyeliğinin sona erdiğini, ortağın zımnen kabul ettiğinin, diğer anlatımla üyelik haklarından zımnen vazgeçtiğini benimsediğinin, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığının kabulü gerekebilecektir..." sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, kooperatif ortaklığından çıkarılma kararının iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, Kooperatif ortaklığından çıkarılma kararının iptali itemine ilişkin olduğu, davacı üye tarafından davalı kooperatifte 3 hissesinin bulunduğu ancak davalı kooperatifin usulsüz olarak kendisini kooperatif üyeliğinden çıkardığını, kooperatif üyeliğinin bulunduğu taşınmazların 3.kişiye tapudan devrinin kooperatif üyeliğinden çıkarılması için yeterli sebep olmadığını beyan ettiği görülmüştür....
Davalı vekili, kooperatif kayıtlarında davacının istifa ettiğine dair bir kaydın bulunmadığını, istifa dilekçesinin tebliğ edildiği söylenen kişinin kooperatifle bir ilgisinin olmadığını, davacının kısa bir süre önce aidat ödemesi yaptığını ve ortaklar kayıt defterine göre üyeliğinin kesintisiz devam ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.02.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil-alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın tapu iptali ve tescil talebinin kooperatif üyeliğinin tespiti davasının reddine alacak yönünden yetkisizliğine dair verilen 17.05.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle davalılar vekilinin süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydı iptali ve tescil kooperatif üyeliğinin tespiti, olmadığı takdirde satış bedelinin tahsili istemleriyle açılmıştır....
Hukuk Dairesinin 2020/800 E. 2020/865 K. sayılı kararı ile, davacının kooperatif üyesi olup, üyeliğinin sonlandırıldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davalı kooperatif tarafından davacının ortaklıktan çıkarıldığı ve kararın da kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği iddia edildiğine göre, usulüne uygun olarak alınan bir ortaklıktan çıkarma kararının varlığını ve söz konusu kararın davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği hususunda ispat yükünün davalı kooperatif üzerinde olduğu, davalının bu hususta herhangi bir belge veya delil ibraz edemediği, mahkemece delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti talebine ilişkindir....
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacıların murisinin uzun süre kooperatif ile bağlantı kurmadığını, aidatlarını ödemediğini, genel giderlere katılım için ödemesi gereken aidatları ödemediğini, kooperatif ile olması gereken hiçbir maddi ve manevi bağı kurma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bu durumun davacıların murisi yönünden ana sözleşmenin ihlalini içerdiğini, davacıların ... yılında vefat eden murislerinin üyelik hakkının sona ermesi işleminin intikal işlemleri için davalı kooperetife başvurmadığı için ölü kişinin aidat ve ihraç işlemlerini yapılmaya yönelik diğer üyelere de yük teşkil eden noter masraflarının yapılmış olduğunu, muris üyenin kooperatif ile hiçbir bağı olmadığı gibi ölümünden sonra 5 yıla yakın zaman geçmiş ise de davacıların kooperatif ile bağlantı kurmadıklarını, davacıların taleplerinin iyi niyetten uzak olduğunu, dava açılma süresi yönünden zamanaşımına uğradığını, davacıların kötüniyet içeren haksız davasının zamanaşımı, hukuki yarar ve incelenmesi...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, " Davacının kooperatif üyeliğinin devam edip etmediğinin nihai takdir ve değerlendirmesinin Mahkemenin olduğu, açıklanmış, davacı vekili dava dilekçesi ve ön inceleme duruşmasında müvekkilinin davalı kooperatife üye olduğunu, 86 ve 87 sırada kayıtlı iki iş yerinin müvekkiline ait olduğunu, müvekkilin kooperatif üyesi olduğunun tespiti talep etmiş, davalı vekili davacının daha önce kooperatife üye olup 25/02/1999 tarihli yönetim kurulu kararı ile davacının talebi üzerine dükkanların ...' a davacı tarafından devredildiğini, dolayısıyla dükkanların ve kooperatif üyeliğinin davacı tarafından ...' a devredildiğini, 1 nolu dükkandaki davacının kooperatif üyeliğinin ise 12/07/2000 tarihli yönetim kurulu kararı ile davacının kooperatife borçlarını ödemediğinden kooperatif üyeliğinden çıkarıldığını savunmuş, davacı vekili müvekkilinin kooperatif deki 10 nolu dükkanı satmadığını, halen kendi adına olduğunu, kooperatif üyeliğini devretmediğini, ayrıca ihraç kararının...
Davalı vekili, dava konusu alacağın Kooperatifler Kanunu'nun 17/2. maddesine dayalı bir alacak olduğunu ve beş yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı kooperatife daire sattığı yönündeki iddiasının aksine, söz konusu daireye tekabül eden hisseyi eski kooperatif başkanı ...'e devrettiği ve 01.10.2003 tarihli kooperatif yönetim kurulu kararıyla bu devrin onaylandığı, davacının bu tarih itibariyle üyeliğinin sona erdiği, öte yandan kooperatif kayıtlarında da davacının iddiasını destekler nitelikte bir kayıt bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Davacı, ....Konut Yapı Kooperatifi üyesi olduğunu, ancak 09.08.1994 tarihli yönetim kurulu kararı ile kendisi tarafından verildiği belirtilen 29.07.1994 tarihli dilekçeden söz edilerek kooperatif üyeliğinden çıkartıldığını ve davalıya tahsis edildiğini ve bu yönetim kurulu kararına dayanılarak taşınmazın davalı adına tescil edildiğini belirterek, tapu iptali tescil isteminde bulunmuştur. Davacı, kendisinin üyelikten çıkarmaya dair dilekçesinin bulunmadığını ve yönetim kurulu kararının sahte olduğu iddiasına dayandırmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın davacının kooperatif üyeliğinin usulünce sona erip ermediğinin Kooperatif Hukuku çerçevesinde incelenmek üzere araştırılması gerekeceğinden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 11.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/645 Esas KARAR NO : 2022/557 DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti DAVA TARİHİ : 22/09/2021 KARAR TARİHİ : 09/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili ----Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır....