Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatife 1977 yılında üye olduğunu, 1977'den 1987 tarihine kadar bütün aidatları yatırdığını, genel giderlere ilişkin ödemeleri yaptığını, toplam ödenen miktarın 47.660,00 TL olduğunu, müvekkilinin davalı kooperatif hakkında...aliliği Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğüne başvuruda bulunması nedeniyle davalı kooperatif tarafından 13/01/1990 tarihinde usulsüz olarak üyelikten çıkarıldığını öğrendiğini, davalı tarafından davacıya gönderilen 03.12.2009 tarihli cevap yazısında 47.660,00 TL'nin güncellenmiş değerinin 0.04 TL olduğunun ve bu miktarın ödenebileceğinin belirtildiğini, bu hesap şeklinin iyiniyete aykırı olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak üzere müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olarak 1977-1987 yılları arasında ödediği paraların güncellenmiş değerlerinin işleyecek yasal faizleriyle ve munzam zararıyla birlikte davalıdan tahsiline, müvekkilinin uğradığı manevi zararların tazminine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir...
Somut olayda, davacı kooperatif 20 yıllık süre ile kurulduğunu, sürenin sona ermesi nedeniyle sürenin uzatılmasını ve kooperatif faaliyetinin devam ettiğinin tespitini talep etmiş olup, davacının kooperatif faaliyetinin devamının tespiti talep edilmiş olması nedeniyle uyuşmazlık Kooperatifler Hukukuna göre çözümlenecektir. Kooperatifler Kanunu'nun 99. maddesine göre de bu davalar ticari dava niteliğindedir. Buna göre uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nın kooperatif üyeliğini ihbar olunan ...'e devrettiğini zımnen kabul ettiği, davalının kooperatif üyeliğinin 2006 yılı içerisinde devir yoluyla sona erdiği, kooperatif üyeliği sona eren davalıdan aidat istenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, davalının dava dışı ...'e kendisine ferdileştirilen taşınmazı sattığını, ancak kooperatif üyeliğini devretmediğini, bu nedenle kooperatife olan borçlardan sorumluluğunun devam ettiğini, dava dışı ...'...
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi iken toplam 4.075,00 TL tutarında aidat ödemesi yaptığını, ödeme sıkıntısı içine girmesi nedeniyle davalı kooperatiften birikmiş parasının iadesini talep ettiğini, ancak kooperatif tarafından bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine aidatların tahsili için dava açtığını, müvekkilinin kooperatif üyeliğinin devam ettiği sonucuna varılarak davanın reddedildiğini ve kesinleştiğini, müvekkilinin davalı kooperatife yaptığı başvuruda adına isabet eden dairenin teslimini talep ettiğini, talebinin kooperatif üyesi olmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, kooperatif üyesi olan müvekkiline daire teslim imkanının olmadığını ileri sürerek 15.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının üyeliğinin devir ile son bulduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılıp bitirilen yargılama sonunda ... tarih ... esas ... karar sayılı kararı ile davanın kooperatif üyeliğinin sona ermesi nedeniyle alacak davası olup; kooperatif üyeliğinden kaynaklanan uyuşmazlıklardan, kaynaklanan davalara bakmaya görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize tevzi edilmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış, davalı kooperatifin sicil dosyası getirtilmiş, kooperatife ait banka hesap dökümü getirtilmiş, kooperatif merkezinde inceleme yapma yetkisi de verilerek resen seçilen bir bilirkişiden kooperatifin defter ve kayıtları da inceletilerek rapor alınmış, davacı vekili tarafından noter ihtarname sureti, tebligat suretleri ibraz edilmiştir....
DAVA : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 10/01/2022 KARAR TARİHİ : 19/09/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2023 Mahkememizce verilen 10/01/2022 tarih ve 2022/.... Esas 2022/.... karar sayılı kararın Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 09/06/2023 tarih ve 2022/1064 Esas 2023/959 Karar sayılı ilamıyla kaldırılması sonrasında dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp dilekçeler aşaması tamamlandı ve dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davacının kooperatif ortaklığından çıkmayı istemesi üzerine davalı Kooperatifin .... Noterliği'nin 22.11.2021 tarih .... yevmiye numaralı ihtarı ile davacıyı kooperatifteki ortaklığından çıkardığını ancak ortaklık payını ödemediğini, arabuluculuk görüşmelerinden de bir sonuç alınamadığını belirterek çıkma sebebiyle kooperatif ortaklık payının ödenmesi talepli kısmi dava açmıştır....
Kooperatifin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin edilmesi ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için de, tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden terkin edilmiş olsa dahi, şirketinin ihyası sağlanarak, tüzel kişiliğin davalara taraf edilmesi mümkündür. Tasfiye süreci; ya tasfiye memuru atanarak, ya da kooperatif ana sözleşmesinde düzenleme var ise kooperatif ortaklarınca yerine getirilebilir. Bu sebeple tüzel kişiliği sona ermiş şirketin hak ehliyetinin ve bu kapsamda davada taraf ehliyetinin varlığından söz edilemez. Feshedilmekle tüzel kişiliği sona eren kooperatifin, medeni haklardan yararlanma ve bu hakları kullanma ehliyeti de son bulacağından, münfesih tüzel kişiliğin, gerek yargıda gerekse diğer resmi merciler önünde temsil edilebileceğinden bahsetmek olanaklı değildir....
Kooperatifince davalının 30.04.2000 ile 30.04.2004 tarihleri arasındaki aidatlarını ödememesi nedeniyle görülmekte olan itirazın iptali davasında davacı; kooperatiften ihraç edildiğini, kooperatife borçlu olmadığını savunmuş, mahkemece de davacının kooperatif üyeliğinin sona ermediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş karar henüz kesinleşmemiştir. Bu dava sonucu itibariyle davacının üyeliği hakkında kesin delil oluşturacağından anılan davanın kesinleşmesinin beklenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken belirtilen bu husus gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmamıştır. 2-Bozma nedenine göre, davacı asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....
ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA ESAS NO : 2017/319 Esas KARAR NO : 2018/599 HAKİM : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 09/06/2017 KARAR TARİHİ : 16/10/2018 K.YAZIM TARİHİ : 16/11/2018 Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı vekili; müvekkilinin S.S. ...Konut Yapı Kooperatifine, kooperatif yönetim kurulunun 04/09/2010 gün ve 6 sayılı kararı ile 20 numaralı ortak olduğunu, üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, Ankara .......
Mahkemece, davacı hakkındaki çıkarma kararının somut bir gerekçe içermediği, anılan kararda birden fazla kişinin ihracına karar verildiği, davacının hangi nedenle ihraç edildiğinin ayrıca belirtilmediği, kararın davacıya tebliğ edilmediği, bu nedenle davanın süresinde açıldığının kabulü gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne ve davacının kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin 15.11.2002 tarih ve 56 sayılı yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmiştir. Karar, davalı kooperatif temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ihraç kararının iptali ve üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin kooperatif üyeliğinden ihracını 1999 yılında öğrendiklerini ileri sürmüştür. Davacı tarafın talebi üzerine yapılan tespitte, davacının kooperatif üyeliğinden 2002 yılında ihraç edildiği belirlenmiştir. Mahkemece, davacıya tebligat yapılmadığı gerekçesi ile dava süresinde kabul edilerek işin esasına girilmiştir....