Bu nedenle taraflar arasında kira ilişkisinin bulunduğunun kabulü ile davanın kira alacağı ile taşınmaza verilen zararın tahsiline ilişkin olduğu nazara alındığında, uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nin 21. ve 22. maddeleri gereğince Edirne 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,31.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, geçerli bir takibe dayanmadığı gerekçesiyle tahliye ve itirazın kaldırılması taleplerinin reddine karar verilmiş, karar bir kısım davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 01.07.2007 başlangıç tarihli 1 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kiranın 375- TL olduğu, her ayın ilk beş gününde peşin ödeneceği kararlaştırılmış, artış şartı kararlaştırılmamıştır. Davacı alacaklılar 25/09/2013 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2007 yılı Temmuz 2013 yılı Eylül ayları arası 37.288,42 TL kira alacağı ile 9.844,54 TL işlemiş faiz alacağının tahsilini istemişlerdir. Davalı borçlu yasal süresindeki itirazında; borcu olmadığını belirterek asıl alacak ve tüm ferilerine itiraz etmiştir....
olduğunun anlaşıldığı, 13/03/2013 tarihinde adı geçen çocukların davaya dahil edildikleri, sunulan 27/02/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile davacıların 30.000TL olan dava değerini 11.572TL artırarak 41.572 TL alacak isteminde bulunarak davanın terditli dava olarak nazara alınrak öncelikle kira alacağı ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini; aksi halde ecrimisil alacağına işgal tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanmasına karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece kiraya verilen dönem açısından kira sözleşmesinin varlığı ispat edilemediğinden ve davalının diğer hissedarlarla yapılan kira sözleşmesine davacıların murisinin bir icazeti de bulunmadığı gözetilerek kira alacağı ve tahliye talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
verdiğini, alınan depozito bedelinden aidat ve diğer borçlar düşüldükten sonra, kalan tutarın tamirat ve boya badana için kullanılacağını, ancak depozito tutarının bunları karşılamaya yetmediğini, davalının sözleşme bir yıl uzamasına rağmen kiralananı bildirimsiz terk ederek kira kaybına sebep olduğunu, iddia ederek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere eksik ödenen kira farkı, 3 aylık kira alacağı, tadilat bedeli ve mahrum kalınan kira bedeli alacağı için şimdilik 17.475 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar Dairemizin 21/04/2016 gün ve 2015/7613-2016/3295 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmesi üzerine bu defa davacı ve davalı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı tarafından 273.477,77 TL kira alacağı ve 137.734,99 TL gecikme zammının dava tarihinden itibaren işleyecek gecikme zammı ile davalıdan tahsili istenmiş olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numarası yazılı karar Dairemizin 21.04.2016 gün ve 2015 / 7613 Esas 2016 / 3295 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş idi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali, alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, 4.880 TL ödenmeyen kira alacağı, 1.032 TL ödenmeyen KDV alacağı ve İGDAŞ doğalgaz faturasından kaynaklanan alacak nedeniyle yapılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı, inkar tazminatı istemine ilişkindir....
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın alacak iddiasına kaynak teşkil eden sözleşme gereğince sözleşmenin tarafları arasında kira akdinin düzenleneceğini, bu kira ilişkisi ve kiralanın yerin kullanımı noktasında taraflar arasında anlaşma sağlandığını, bu kapsamda Bakırköy .... Noterliğinin 20.12.2013 tarih ve ...751 yevmiye sayılı noter onaylı kira akdinin imzalandığını, davalının kiraya konu fabrika binasında kiracı olarak bulunmaya başladıktan sonra kiraya veren ... Kimya A.Ş.nin borçlan sebebiyle fabrika binasına hacze gelinmeye başlandığını, bu durumun davalının kiracı olarak sorunsuz bir şekilde fabrikayı kullanmasını engellediği için haklı olarak kira akdinin feshedildiğini, kira akdinin Bakırköy ......
HUMK'nun 8/II-1 maddesinde, İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272. ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, davacı vekili, davalının kira bedeli ile kdv tutarını ödemediğini, sözleşme hükümlerine göre buun fesih gerektirir bir durum olduğunu belirterek, kira sözleşmesinin feshini, toplam 4.791-TL kira ve kdv bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Bu durumda, davacının talebi kira sözleşmesinin feshi ile birlikte kira alacağına ilişkin olduğuna göre uyuşmazlığın HUMK'nun 8/II-1 maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
Bölge Adliye Mahkemesince; dava dilekçesinde istek kalemlerini açıkça belirterek, 170.194,70 TL kar payı ve 562.991,43 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 733.186,00 TL talep edildiği, bilirkişi raporunda; 266.922,92 TL asıl alacak, 443.376,94 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 710.299,86 TL alacak olduğu belirtildiği, mahkemece 170.194,70 TL kar payı 443.376,94 TL faiz alacağı olmak üzere 613.571,64 TL’nin tahsiline karar verildiği, dava dilekçesinde asıl alacak ve faiz alacağı açıkça gösterildiğine göre, bu istek kalemleri aşılarak karar verilemeyeceği, Mahkemece toplam istenilen miktarın değil, istek kalemlerinin ayrı ayrı gözetilerek karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğu, taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinde ödeme günü açıkça belirlendiğine göre o günün geçmesi ile temerrüdün oluşacağı, davalı kiracının temerrüde düştüğü dosya kapsamından açıkça anlaşıldığından yapılan ödemelerin öncelikle faize sayılması doğru olduğu, kira sözleşmesinde aylık % 10 faiz oranı kararlaştırıldığı...
Mahkemece, taraflar arasında kira ilişkisinden kaynaklanan bir alacak olmadığı, ecrimisil alacağı olduğu, taraflar arasındaki sözleşmeden alacak hakkında 6183 sayılı Amme Alacakları Kanununun uygulanması gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Karar, davacı- birleştirilen davada davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı-birleştirilen dava davalısının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 6.20 .-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacı- birleştirilen dava davalısından alınmasına, 25/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....