Somut olayda; mahkemece, asıl alacak olan kira alacağı ve dava tarihine kadar işleyen gecikme zammının davalıdan tahsili ile birlikte, TBK'nın 121/son maddesi hükmüne aykırı olarak, faize faiz yürütülmesi sonucunu doğuracak şekilde, ayrıca gecikme zammına dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülerek yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Ne var ki, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir....
Mahkemece bozmaya uygun olarak olarak davalının kira alacağı ve kira tazminatı değerlendirilmiş ve kira alacağı 2010 Kasım ayı 3.000 tl, Aralık ayı 3.000 TL, 2011 Ocak ayı 3.000 TL ve 2011 şubat ayı 15 günlük 1500 TL olmak üzere 10.500 TL olarak hesap edilmiş ise de; davalı kiraya veren cevap dilekçesinde; 2010 Aralık ayı kira alacağı olarak 2.300 TL ödendiğini kabul ederek 700 TL talepte bulunduğu ve toplam kira alacağını 8.200 TL olarak belirttiği anlaşılmakla, Mahkemece hükmün gerekçesinde davacı kiracının toplam 8.200 TL borçlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davalının talebi aşılarak, davacı kiracının 10.500 TL kira borcunun olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğüne borca ve ferilerine itirazını içeren dilekçeyi sunduklarını, davalının itirazı haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı taşınmazı 08/10/2019 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ise 1 yıllığına müvekkilinden kiraladığını, 10/11/2019 tarihli 700 TL kira alacağı, 10/12/2019 tarihli 700 TL kira alacağı, 10/01/2020 tarihli 700 TL, 10/02/2020 tarihli 700 TL, 10/03/2020 tarihli 700 TL kira alacağı, 10/04/2020 tarihli 700 TL kira alacağı, 10/05/2020 tarihli 700 TL kira alacağı, 10/06/2020 tarihli 700 TL kira alacağı bulunan müvekkilli tarafından 18/06/2020 tarihinde takip talebinde bulunulduğunu, davalı belirtilen aylara ilişkin ödeme yapmadığı gibi devam eden aylara ilişkin de kira borcunun bulunduğunu, borçlunun itirazının iptali ile emek mah....
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir Somut olayda, uyuşmazlık kira ilişkisi nedeniyle kiraya veren tarafından kiracı aleyhine açılan alacak ve maddi-manevi tazminat istemlerine ilişkin olup, taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunmaktadır. Her ne kadar Mahkemece; davacının manevi tazminat talebi yönünden Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş ise de; dava, 02.12.2015 tarihinde 6100 Sayılı HMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına ve kira ilişkisinden kaynaklandığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir....
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 4.360,56-TL asıl alacak üzerinden davalının itirazının iptaline, 3.665-TL alacak yönünden davanın reddine ve kanuni şartları oluşmadığından tahliye talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerekçeye göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacının tahliyeye ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Taraflar arasında sözlü kira ilişkisine dayanarak, davacı tarafından 29/07/2013 tarihinde başlatılan icra takibinde kira alacağı ve işlemiş faizle beraber toplamda 9.525,56-TL'nin tahsili ve tahliye istenmiştir.Ödeme emrinin davalı borçluya 02.08.2013 tarihinde tebliği üzerine davalı borçlu tarafından sunulan itiraz dilekçesinde aylık 300-TL'den 5 aylık kira borcu olduğu kabul edilmiş, bunun dışında kalan borca itiraz edilmiştir....
Birleşen dava yönünden ise; davalının 2010/Mayıs, Haziran ve Temmuz ayları kira parası ile yıllık %5 kira artış şartı uyarınca 2009/Ekim ayı dahil 2010/Temmuz’a kadar olan dönemde 10 aylık kira farkı alacağı ve yine aynı döneme ilişkin ortak gider alacağı ile 2009/10, 11, 12 - 2010/1,2. aylara ilişkin elektrik borcu, 2009/10 ve 11.aylara ilişkin su borcunun ödenmediğini, ödenmeyen kira ve sair borçlar nedeniyle sözleşmenin 8.maddesinde; alacağın %10’u tutarında cezai şart belirlendiği, bütün bu alacak kalemlerinin (28.683 TL) tahsiline yönelik davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının borca itiraz ettiğini belirterek; itirazın iptaline ve %40 oranında icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Davacı dava dilekçesinde takibe konu edilmeyen aralık 2011 kira bedeli olarak 300.- TL'yi de takipte istenen 10500.- TL alacağa ilave ederek toplam 10800.- TL alacaktan takipten önce ödenen 2100.- TL yi mahsup ederek, geriye kalan 8700.- TL kira alacağı ve faizi yönünden itirazın kaldırılmasını istemiş ve mahkemece bu doğrultuda karar verilmişse de takibe konu edilmeyen aralık 2011 kira bedeli icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceğinden varılan sonuç hatalı olmuştur. Bu durumda, takip tarihinden önce ödendiği anlaşılan toplam 2100.- TL'nin takipte istenen 10500.- TL asıl kira alacağından mahsubu ile geriye kalan 8400.- TL asıl alacak üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
Davacı tarafça davaya konu icra takibiyle 4 aylık kira bedeli karşılığı 10.000,00 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu tarafından 1.500,00 TL lik borç kabul edilerek kısmen borca itiraz edildiği, mahkemece hükme esas alınan ve yeterli olduğu gerekçede gösterilen bilirkişi raporuna göre davacının talebinin 8.500,00 TL olduğu dikkate alınarak takip tarihi itibariyle son aya ilişkin kira bedelinin muaccel olmadığı belirtilerek davacının 6.000,00 TL kira alacağı tespit edilmesine rağmen mahkemece davanın tamamen kabul edildiği görülmektedir. O halde; mahkemece davacının talebinin kısmen itiraz nedeniyle 8.500,00 TL olduğu dikkate alınarak, hükme esas alınan bilirkişi raporuna davacının talep edebileceği asıl alacak miktarının 6.000,00 TL olarak tespit edildiği anlaşıldığından, bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, bilirkişi raporuna uyulmasına rağmen yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Şti.’den olan kira alacağı nedeniyle şirkete ait iş yerindeki 8 adet makinenin yapılan takip ile haczedildiğini, makinelerin davacının kiracısı olduğu yediemin deposunda muhafaza edildiğini, davalının da bu şirketin diğer 102 makinesini alacağı nedeniyle muhafaza altına aldığını ve davacının deposuna bıraktığını, davacı şirket yöneticisi ...’ın yediemin tayin edildiğini, tarafların anlaşması üzerine davacının haczettiği 8 adet makine ile davalının haczettiği malların başka bir depoya nakledildiğini, daha sonra davacıdan habersiz tüm malların satıldığının öğrenildiğini, davacının haczinin bulunduğu makinelerin satış bedelinin davacıya verilmediği gibi davacıya verilmesi gereken yediemin depo kira ücretinin eksik ödendiğini, ...’ın ödenmeyen yedieminlik ücreti ve depo kira alacağını davacıya temlik ettiği, ileri sürerek, depo kira bedeli ve yediemin ücret alacağının şimdilik 10.000 TL’sinin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
talebinin reddine, 2-Kira sözleşmesi ihlal bedeli, 24.008,10-TL alacak talebinin reddine, 3-Teminat mektubu ihlali yenilenmemesi cezai şart alacağı 62.500,00-TL alacak talebinin reddine, 4-Mahkeme keşif masrafları, 940,00-TL alacak talebinin reddine, 5-Hizmet faturası 549,86-TL alacak talebinin reddine, 6-641217 nolu mal faturası alacağı, 1.477,93-TL alacak talebinin reddine, 7-Şimdilik 4.000,00 EURO olarak talep edilen cezai şart alacağı, 1.000,00 EURO olarak talep edilen bakiye süre kira alacağı, 5.000,00-TL alacak olarak talep edilen ceza şart alacağı ve 25.000,00 USD olarak talep edilen cezai şart alacakları taleplerinin ayrı ayrı reddine, Fazlaya ilişkin istemin de reddine, İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 2.960,01 TL harçtan, peşin alınan 4.424,97 TL harcın mahsubu ile, kalan 1.464,96 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde birleşen dosya davacısına iadesine, Davacı tarafından yapılan 272,60 TL posta ve tebligat gideri ve 1.835,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 2.107,60...