Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; taraflar arasında akdedilen özel hukuk hükümlerine tabi kira sözleşmesinde cezai şart olarak düzenlenen ve bir çeşit kira bedeli olan bu alacağın, 6183 sayılı Kanun'un 1. maddesinde sayılan kamu alacağı kalemlerinden olmadığı ancak özel hukuk hükümlerine tabi bir alacak niteliğinde olduğundan genel hükümlere göre tahsili yoluna gidilebileceği, kamu alacağı niteliğinde değerlendirilmek suretiyle ödeme emri ile istenilemeyeceği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir. TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, ödeme emrinin gerekçesinin kullanım bedeli olduğu, bu bedelin kira sözleşmesinin süresinin bitiminden sonra istenilen bir alacak olduğundan kamu alacağı niteliğine büründüğü ve 6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca ödeme emri düzenlenmesinin hukuka uygun olduğu belirtilerek ödeme emrinin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir....

    olduğu, 5-a- Takip tarihi itibariyle davacı alacağının; 10.999,59-TL Asıl Alacak- Kira Alacağı, 54.681,71-TL Temerrüt Faizi - (Kira alacağı) 220,45-TL Asıl Alacak - Sigorta Alacağı, 1.120,71-TL Temerrüt faizi (sigorta alacağı) Toplam 67.022,46-TL olması gerektiği, Ancak davacı tarafından; Takipte: Toplam 136.507,03-TL alacak talep edilmiş olup; talebin tespitlerimizi aşan kısmının uygun olmadığı, b- Davacının 10.999,59-TL +220,45-TL'lık asıl alacak miktarına (takip tarihinden itibaren) TCMB yayınlanan Avans faiz oranları (5 katı) nispetinde, değişmesi halinde değişen nispetlerde, temerrüt faizi talep edebileceği, görüş ve kanaatine varılmıştır....

      Niksar Sulh Hukuk Mahkemesince " Davacı tarafın 11/11/2021 tarihli celsede alınan ayrıntılı beyanlarından taraflar arasında ev alım satımına dayalı bir ilişkinin bulunduğu, davacı tarafın eşinin davalı tarafın eşine daire sattığı, satılan daire karşılığından bir miktar paranın davacı tarafa ödendiği, kalan 28.000 TL için ise davacı tarafın satılan evde 5 yıl kira vermeden oturma hususunda anlaştıklarını iddia ettiği, davalının ise iddiaları kabul etmediği, her ne kadar dosyaya davacı tarafça kira sözleşmesi ibraz edilmiş ise de ibraz edilen sözleşmenin incelenmesinde davacının kiracı sıfatının bulunduğu, davacının ayrıntılı açıklamalarından davanın kira ilişkisinden kaynaklanmadığı, taraflar arasındaki daire satımından kaynaklı bakiye alacak miktarının talep edildiği, talep edilen miktarın kira bedeli olmadığı, kaldı ki kiracı konumunda bulunan davacının kira borcunun alacaklısı konumunda olmasının mümkün olmadığı, bu haliyle alacak talebinin daire satışından kaynaklandığı" gerekçesiyle...

      Dosya içerisinde yer alan banka hesap hareketlerinden davalı borçlunun takipten sonra davadan önce 30.12.2014 tarihinde 6.500,00 TL kira ödemesi yaptığı görülmüştür. Davacı vekili gerek dava dilekçesinde gerekse 16.12.2015 tarihli celsede yapılan ödemeyi kabul etmiştir. Her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilir. Bu durumda mahkemece 30.12.2014 tarihli toplam 6.500,00 TL ödeme nazara alınarak kalan kira alacağı ve ferileri yönünden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davadan önce yapılan ödemeler dikkate alınmadan toplam alacak üzerinden itirazın kaldırılmasına ve icra inkar tazminatına karar verilmesi doğru değildir....

        CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, idare tarafından kira sözleşmesinin haksız feshedildiğini, kira sözleşmesinin feshi nedeniyle bir zararın bulunmadığını, cezai şart alacağı talebinin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Dava kira sözleşmesine dayalı kira alacağı, bu alacağa uygulanacak 6183 sayılı kanuna göre gecikme zammı ve geçerli fesihe dayalı cari yıl kira bedeli tutarında tazminat talebine ilişkindir. Taraflar arasında 06/12/2011 tarihli ihale sonucunda imzalanan 28/12/2011 tarihli 2 yıl süreli kira sözleşmesi olduğu konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....

          122.376,15 TL olarak baz aldığını ve 2014-2015 kira dönemi için kira artışını işbu oran üzerinden gerçekleştirdiğini, yıllık artış oranını %9,10 olarak belirleyen davalı bankanın, davacıya netice itibariyle 133.512,38 TL kira bedeli ödediğini, ancak 2014-2015 dönemi için ödenmesi gereken kira bedelinin 140.143,64 TL olduğunu, yani bu hesaplama doğrultusunda 6.991,26 TL eksik kira ödemesi yapıldığını belirterek, 2014-2015 dönemi kira alacağı farkı olan 6.991,26 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak ve tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak ve tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağı ve temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye ve kira alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve kira alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, konut ihtiyacı nedeniyle tahliye ve alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kiralananın tahliyesine, kira alacağı isteminin reddine karar verilmesi üzerine hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 6098 sayılı TBK.’nun 350/1. maddesi hükmüne göre ihtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davalarının belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde bu kanunun 328. maddesinde fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açılması gerekir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava kiralayan tarafından açılan kira sözleşmesinden kaynaklanan kira bedeli belirlenerek 4.620-TL kira farkı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece 01.01.2010-31.12.2010 tarihleri arası aylık kira parasının net 945-TL olarak tespitine, 12 aylık kira farkı olarak 2.760-TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı, ayrı temyiz edilmiştir....

                  İcra takibinde istenen kira alacaklarının tamamı davadan sonra ödenmiş ise de, alacaklının takip yapmasında haklı olduğu gözetilerek ödeme tarihine kadar işleyen ve ödenmeyen faiz alacağı yönünden icra takibini devam ettirebileceği gözetilmeden itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Öte yandan; alacaklının itirazın kaldırılması davasında haklı çıkması durumunda borçlunun kötüniyetli olmasına bakılmaksızın asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekir. Ayrıca kira sözleşmesinin 12.8. maddesinde kira bedeline aylık %5 temerrüt faizi uygulanacağı kararlaştırılmıştır. Sözleşme serbestisi gereğince bu şart geçerli olup tacir olan davalı borçluyu bağlar. Bu durumda mahkemece 04/05/2016 tarihli bilirkişi raporunun taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 12.8. maddesi gereği aylık %5 oranından faiz hesaplaması esas alınarak faiz alacağına karar verilmesi gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu