Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'ya göre alacak ve menfi tespit davalarında görev dava değerine göre belirlenir. Bu ana kuraldan farklı olarak HUMK’nın 8. maddesi II. bendine göre, “Dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veya tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve buna karşılık olarak açılan davalar” dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Buna göre, HUMK’nın 8. maddesi II. bendi gereğince tahliye, akdin feshi davaları ile birlikte açılan kira alacağı ve tazminat davaları sulh hukuk mahkemesinde görülür. Diğer istemlerde dava konusu alacağın miktarına göre görevli mahkeme belirlenir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar davalı-davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık kira alacağı ile kiracı tarafından karşılık dava olarak açılan taşınmaza yapılan faydalı giderlerin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece istem kira alacağı yönünden kısmen kabul edilirken karşılık dava reddedilmiş hüküm taraf vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı-karşı davalı vekilinin kira alacağına yönelik temyiz itirazlarına gelince; taraflar arasında kira ilişkisinin bulunduğu ve son kira bedelinin 2000 TL olduğu hususunda çekişme bulunmamaktadır....
Taraflar arasında 2886 sayılı yasa kapsamında 26.08.1998 başlangıç tarihli ve 31.12.2000 bitiş tarihli mesken (Apartman dairesi) kira sözleşmesi bulunduğu kira sözleşmesinin tarafların kabulü ile 2011 yılının sonuna kadar uzatıldığı, 08.02.2012 tarihinde de tutanakla tahliye edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, 01.09.2010 ile 31.12.2010 arası aylık 400TL olmak üzere 1600TL kira alacağı ile 01.01.2011 ile 31.12.2011 tarihleri arasındaki aylık 438TL olmak üzere 5184TL kira alacağının tahsilini istemiştir. Davalı kira borcu olmadığını belirterek "kira ödemesi" açıklamalı banka dekontlarını dosyaya sunmuştur. Davalı-borçlu kiraları ödediğine dair savunmada bulunmuş olduğuna göre, kira ödemelerinin takip konusu aylara ilişkin olup olmadığı üzerinde durularak oluşacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
Davacının davasını ıslah etmesi ve alacağını kira alacağı olarak talep etmesi sonrasında HMK'nın 4/1- 4 bendinde, "Bu kanun ile diğer kanunların, Sulh Hukuk Mahkemesi veya Sulh Hukuk Hakimini görevlendirdiği Sulh Hukuk Mahkemesi bakar" yine aynı kanunun 4/1- a maddesi hükmünde de kira ilişkisinden değer alacak davaları da dahil olmak üzere kira ilişkisinden doğan davalarda Sulh Hukuk MAhkemesinde görevli olduğunun düzenlenmesi nedeniyle, bu aşamada mahkememizin işbu davada görevsiz olduğu..." gerekçelerine yer verilerek "6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1/C VE 115/1- 2 madeleri uyarınca davacının davasının dava şartı (görev) yokluğundan usulden reddine" dair karar verilmiştir. Kocaeli 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce; "...davacının kullandığı kira alacağı ibaresi davanın niteliğini değiştiremeyeceğinden ve davacı ile davalı arasında yapılmış bir kira sözleşmesi , kira ilişkisi bulunmadığından davanın niteliğinin müdahalenin meninden kaynaklanan ecrimisil talebidir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, davacı alacaklının 04.04.2016 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 19.02.2021 tarihinde kira alacağı ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 2020 yılı 2.dönem bakiye kira alacağı olan toplamda 19.317,59 TL'nin tahsili talepli icra takibi başlattığını ve müvekkilinin mezkur icra takibine itiraz ederek dava açtığını, müvekkilinin meskeni tahliye ettiği tarih itibariyle karşılık gelecek rakamı davacının hesabına yatırdığını ancak depozito bedelini dahi alamadığını, kira sözleşmesine göre hangi artış oranınıa göre kira bedelinin arttırılacağına ilişkin kesin ne ve anlaşılır bir ibare bulunmadığını, usulüne uygun kira artışına ilişkin sözleşme yapılmadığından dolayı davanın reddedilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, itirazın kaldırılması ve tahliye talebine ilişkindir. Mersin 5....
yazılı kira sözleşmesinin İİK’nın 68/1. maddesinde sayılan ve itirazın kaldırılması davalarında aranan belgelerden olduğu, davalı borçlu tarafından takibe konu kira alacaklarının ödediğine ilişkin İİK'nın 68. maddesinde yazılı belgelerden ibraz edilmediği, davalı borçlunun ödeme olgusunu ispat külfetini yerine getiremediği, takipte herhangi bir aidat alacağı talep edilmediği gibi talep edilen işlemiş ve işleyecek aylık %15 faiz oranının kira sözleşmesinin 10/4 maddesi hükmüne uygun olduğu, ancak davalı borçlunun işlemiş faize itirazı yönünden denetlenebilir bir rapor alınmadığı, bu hususta Dairemizce yapılan hesaplama sonucunda takip tarihi olan 11/03/2019 tarihi itibariyle işlemiş faizin 2018 Ekim ayı bakiye kira alacağı için 36.468,80 TL, 2018 Kasım ayı bakiye kira alacağı için 29.394,19 TL, 2018 Aralık ayı bakiye kira alacağı için 37.876,63 TL olmak üzere toplam 103.739,62 TL olduğu, takipte 82.791,84 TL talep edildiğinden taleple bağlı kalınarak davalı borçlunun işlemiş faiz miktarından...
Bu durumda mahkemece teminat bedelinden, davalının kira alacağı ve faizi ile hasar ve onarım bedeli mahsup edilerek kalan miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davacının talep ettiği miktardan davalının kira alacağı ve hasar bedeli toplamının mahsubu ile alacak miktarının belirlenmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 25/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra takibinde dayanılan 01.08.2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiraya verenlerin birden fazla kişi olduğu da tartışmasız olup, bu durumda kiraya verenler arasında tahliye konusunda mecburi dava arkadaşlığının bulunduğunun kabulü gerekir. Ancak aynı durum kira alacağı talebi yönünden geçerli değildir. Kiraya verenler, kendi hisselerine isabet eden alacak miktarını takibe koyabilirler. Somut olayda, takip talebinden alacaklıların yalnızca kendilerine ait kira alacağını istedikleri anlaşılmaktadır. Bu durumda alacaklıların kira alacağı yönünden takip ehliyeti mevcuttur. Kira alacağına ilişkin takipte alacak miktarı kesinleşmiş olup, vekalet ücretinin kesinleşen bu miktar üzerinden hesaplanması gerekir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İstinaf Yoluna Başvuran Davacı Vekili Tarafından İleri Sürülen İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1- Kira alacağı diye bahsedilen alacak kaleminin, giydirilmiş ücrete kira bedeli, elektrik, su ve ısınma giderlerinin eklenmesi talebi olduğunu, mahkeme tarafından kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve genel tatil ücreti hesaplamalarında kabul edilen maaş miktarına bakıldığında söz konusu kira alacağı talebinin kabul edildiğinin anlaşılacağını, ancak mahkemenin kira alacağı yönünden ret kararı verdiğini, söz konusu çelişkinin giderilmesi gerektiğini, Yargıtay'ın yerleşik içtihatları uyarınca tazminatların hesaplanmasında esas alınacak giydirilmiş ücrete kira bedeli, elektrik, su ve ısınma giderlerinin eklenmesi gerektiğinin açık olduğunu, mahkemenin, kira bedelini giydirilmiş ücrete ekleyerek bu alacak kaleminin kabulüne karar verdiğini ancak kira alacağının reddine şeklinde bir hüküm verildiğini, 2- Gerekçeli kararda 16/12/2019 tarihli...
Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan kira bedeli ve gecikme zammı alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne, faize yönelik itirazın iptaline,fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı kiraya veren vekili, ... 1.İcra Müdürlüğünün 2009/2326 esas sayılı icra takip dosyasında 02.09.2009 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile,15.07.2008 tarihli kira sözleşmesine dayanarak ödenmeyen 20.361,91 TL asıl kira alacağı, 33,92 TL işlemiş faiz ve 5.975,99 TL gecikme zammı toplamı olan 26.371,82 TL'nin davalı kiracıdan tahsilini talep etmiştir. Ödeme emri tebliği üzerine davalı kiracı süresi içinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinde,takibe,borca ve faize itiraz ettiğini bildirmiştir....